Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca , yada her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönüne icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf yargılama aşamasında davalının icra takibine yaptığı yetki itirazını kabul ettiğini beyan etmiş ise de dava açılmadan önce icra aşamasında davacının yetki itirazını kabul ettiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır....
SAVUNMA :Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; borca konu işlemin muhatabı T1 olup icra takibinde taraf yönü ile herhangi bir ihtilaf olmadığını, takibe konu borcun 16.09.2019 tarihinde öğrenildiği beyan edilmesine rağmen süresi içinde takibe itiraz edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesince, şikayetin süresinde olduğu, şubenin eylemlerinden doğan alacak ve borçlara ilişkin tebligatların şubeye yapılmasında bir usulsüzlük olmadığı gibi tebliğin de usulüne uygun yapıldığı, ayrıca şikayet edenin ödeme emrinden 16.09.2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği, ancak ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne 25.09.2019 tarihinde 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz edildiği, ödeme emrine karşı süresinde itiraz da bulunulmadığı gerekçesi ile "ŞİKAYETİN REDDİNE" karar verilmiştir....
lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ----sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik------ borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK'nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır....
İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi yaptıklarını ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/17555 esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 22.467,30 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, davalı aleyhine % 40 oranında inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Somut olayda borçlu 22/10/2009 tarihli itiraz dilekçesinin konu bölümünde yetkiye ve takibe itiraz şeklinde itirazda bulunduğunu bildirmiş ise de açıklama bölümünde takip yapılan İzmir İcra Müdürlüğü'nün değil Karşıyaka İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple icra takibine ve yetkiye itiraz etttiğini bildirmiştir....