Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından Bakırköy/İstanbul adresinde başlatılan ilamsız icra takibine, yetki ve esas yönünden yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği ve bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine, işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen usule ilişkin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ilamsız icra takibin ortadan kalkması ve geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi, aynı alacağa ilişkin İİK 68/1 maddesi uyarınca ikinci bir ilamsız icra takibi yapma olanağı da yoktur....

    Davacı kiraya veren alacaklı vekili, Ankara Batı İcra Dairesinde 2020/6772 esas sayılı haciz ve tahliye istemli başlatmış olduğu icra takibi ile, 2019 Yılı Eylül ayı ile 2020 Yılı Şubat ayları arası ödenmeyen kira bedelleri ve işlemiş faizleri toplamı 9.268,38 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Örnek 13 ödeme emri davalı kiracı borçluya 03.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracı borçlu 09.03.2020 tarihinde süresinde icra dairesine verdiği dilekçe ile; "Müvekkilin, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa borcu bulunmamaktadır. İcra takibine, ödeme emrine, borca, asıl alacağa, faize, faiz oranına, tüm masraflarına, her türlü fer’ileri ve tüm harç ile sairlerine ve kira sözleşmesine itiraz ediyoruz." borca itiraz ettiğini bildirmiştir. Davalı kiracı icra takibine konu kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kira sözleşmesi ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir....

    Uyuşmazlık, alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığına yöneliktir. Davacı/borçlunun, İstanbul 29. İcra Dairesi'nin 2021/1394 esas sayılı dosyasında takip borçlusu olduğu, kendisine bu dosyadan ödeme emri gönderildiği ve borçlu vekilinin UYAP üzerinden doğru dosyayı seçerek borca itiraz dilekçesini ve vekaletnamesini yasal 7 günlük süre içerisinde doğru icra müdürlüğüne gönderdiği, iradesinin bu takip dosyasına yönelik itirazda bulunmak olduğu tereddütsüzdür. Bu durumda borca itiraz dilekçesi içeriğinde icra müdürlüğünün ve dosya numarasının maddi hata sonucu yanlış yazılması, süresinde UYAP üzerinden doğru dosyaya yapılan itirazın geçersiz olması sonucunu doğurmaz. Kaldı ki Dairemizce, borca itiraz dilekçesine maddi hata sonucu yazılan İstanbul 13....

    İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2340 KARAR NO : 2022/2156 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YAHYALI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : None DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : YAHYALI İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 31/03/2022 tarih ve 2022/4 E - 2022/18 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Alacaklı, Yahyalı İcra Dairesinin 2021/744 esas nolu dosyası ile müvekkile karşı icra takibinde bulunduğu, bu durumda ödeme emrine, borca tüm ferilerine ve yetkiye süresinde itiraz ettiklerini, dava müddetince müvekkilin borcu olmaması nedeniyle icra muamelelerinden geriye dönüşü imkansız veya pek güç olan zararlara uğrayacağı kesin olduğundan, ayrıca açıkça takipte hukuka aykırılıklar bulunduğundan icra takibinin tedbiren durdurulmasını öncelikle...

      İsviçre’de menfi tespit davası 1994 yılında İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.(SchKG.m.85.a). İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında icra takibine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmasını kabul etmemiştir. (BGE 125 III 149 E.2c (Meier Isaak:İsviçre Hukuku Açısından İcra Hukukunun Güncel Sorunları, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukçıları Toplantısı-VII, 24-25 Ekim 2008, s.89). IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir....

        in temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı banka tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.Bilindiği üzere, İİK.'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya icra emri 24.07.2014 tarihinde tebliğ edildiğine göre, borçlunun 01.08.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun,yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğu açıktır. Bu durumda, mahkemece, istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. 2)Borçlu ...'...

          İcra Dairesinden 18.11.2020 tarihinde 2020/10327 esas sayılı haciz ve tahliye istemli başlatmış olduğu icra takibi ile, arası aylık 3.199TL'den 2020 yılı Eylül ile Kasım ayları arası kira bedelleri ve işlemiş faizleri olarak toplamı 9.676,67TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Örnek 13 ödeme emri davalı kiracıya 22.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracı borçlu 24.11.2020 tarihinde süresinde icra dairesine verdiği dilekçe ile; borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. Davacı kiraya veren vekili yasal 30 günlük ödeme süresi beklendikten sonra 6 aylık yasal süresi içinde30.03.2021 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davasını açmıştır. Davalı kiracı icra takibine konu kira bedeline ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kira bedeli ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir....

          Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Somut olayda mahkemece, kabul edilen ve itiraz edilen alacak miktarının tam olarak açıkça belirtilmemesi nedeniyle itirazın takibin tamamına itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Davacı alacaklının genel haciz yolu ile yaptığı takipte davalı borçlunun; “..Müvekkil şirketin alacaklının iddialarında yer aldığı gibi bu miktar da borcu mevcut olmamakla birlikte bu borçtan ötürü gönderilen ödeme emrinde kaynaklanan borca kısmi itiraz ediyoruz....

            İcra Müdürlüğünün 2020/5705 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ve davalı kiracıya İlamsız Takıplere İlişkin 7 günlük ödeme emrinin tebliğ edildiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrini tebliğ alan davalı tarafın, herhangi bir borcu bulunmadığından ve faizin fazla talep edildiğinden bahisle 7 günlük yasal sürede borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını sağladığını, davalının kiracı, 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin 46.500.TL tutarındaki 6 aylık işlemiş kira borcunu ödemediğinden anılan alacağın tahsilini teminen aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazı sırasında kira kontratına ve imzaya itiraz etmediği için, hatta sürmekte olan tahliye davasında kira kontratının varlığını ve kiracılık ilişkisini açıkça kabul ettiği için icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını teminen eldeki davanın ikame edildiğini bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            UYAP Entegrasyonu