Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece alacağın yargılama sırasında ödenmiş olması sebebiyle konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 28.07.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      Ödeme emrine itiraz, borçlunun borçlu olmadığını veya alacaklının takip yapma yetkisini haiz bulunmadığını icra dairesine bildirmesidir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 62. maddesine göre “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Borçlunun süresinde itirazı üzerine takip kendiliğinden durur (m.66/1). Ödeme emrine itirazla birlikte asıl borç ve işlemiş yahut işleyecek faiz gibi feri taleplerle birlikte tümden duran takibin devamını sağlamak isteyen alacaklı itirazı hükümden düşürebilmek için itirazın kaldırılmasını (m. 68- 70) talep edebileceği gibi, itirazın iptali davası da açabilir. İtirazın iptali davası;İİK’nın 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1484 E....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,---- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini --- takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya akaryakıt sattığını, fatura bedelinin tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

          İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olup, hükmün onanması gerekir. Sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüş ve gerekçesine katılamıyorum....

            Depo emrine esas olmak üzere bilirkişi kök ve ek raporu alınmıştır. Son alınan 13/07/2021 tarihli ek raporda 16/11/2021 duruşma tarihi esas alınarak toplam bakiye borç 402.373,83 TL olarak hesaplanmıştır. Bu rapora taraf vekillerince itiraz edilmediğinden iş bu tutarın tarafların kabullerinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili 01/11/2021 tarihli dilekçesinde bu tutarın 27/10/2021'de 172.373,83 TL, 22/10/2021'de 100.000,00 TL, 18/10/2021'de 100.000,00 TL ve 13/08/2021'de 30.000,00 TL olarak ödendiğini belirtmiştir. Davacı vekili iş bu son ödemelere yönelik olarak bir itirazı bulunmadığını beyan etmiştir. Dolayısıyla, davalıya çıkarılması gereken depo emrine esas alacak tutarı borçlu tarafından icra dosyasına yatırılmış olduğu, Mahkememizce evvelce ara kararı ile itirazın kaldırılmasına karar verilmiş olduğu ve alacaklının icra takip dosyasına yatan tutarları alabileceği anlaşılmış, depo emri çıkmadan hesaplanan tutar tamamen yatırılmış olduğundan, dava konusuz kalmıştır....

              Davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla takibe geçtiği, ödeme emrine karşı borçlunun süresi içerisinde icra dairesine müracaatla borca ve imzaya itiraz ettiği, borçlunun itirazının iptali için genel hükümlere göre asliye Hukuk mahkemesinde dava açtığı ve bu davada görevsizlik kararı verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık İtirazın iptali davasının istihkak davası için bekletici sorun sayılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. İstihkak davasında bekletici sorun davanın sonuçlandırılması için öncelikle çözümü gereken bir sorunun başka bir mahkemece sonuçlandırılmasının beklenmesidir. HUMK. da bekletici sorunla ilgili bir düzenleme yoksa da öğretide ve uygulamada bekletici sorun kabul edilmektedir. Borçlunun borca ve imzaya itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığına göre bu davanın sonuçlanması bekletici sorun yapılmalıdır....

                Olayımıza gelince;davacı tarafça davalı hakkında 14/01/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/261505 E. sayılı icra dosyası üzerinden Ocak-Temmuz-Ekim kira bedelleri ve faizi için toplam 31.032,66 TL üzerinden icra takibi başlattığı, 13 örnek numaralı ödeme emrinin davalı tarafa 04/01/2021 tarihinde tebliği üzerine davalı vekilince 07/01/2021 tarihli dilekçesi ile; icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığını, müvekkili şirket adresinin Bakırköy olup Bakırköy icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, alacaklı olduğu iddiasında bulunan tarafa müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle borca,faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiğini belirttiği ve itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Somut olay incelendiğinde; davalının kira sözleşmesine veya imzasına bir itirazı bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu