Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü' nün 2004/387 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, ancak borçlu vefat ettiğinden icra dosyasındaki borcun ödenmesi konusunda davalılara ödeme emri gönderildiği, davalıların borçları olmadığını ve murisin mirasını reddettiklerine dair dava açtıklarını belirterek takibe itiraz ettikleri, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 02.09.2010 tarih ve 2010/356-416 sayılı mirasın reddi kararıyla davalıların mirası reddettiklerinin anlaşıldığı, bu nedenle davalıları, muris ...' nın borcundan sorumlu tutmanın mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi, ödeme emrine borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemede dava açılması şeklinde sıralanabilir....

    İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte ödeme emrine itirazın icra mahkemesi kararı ile kaldırılabilmesi koşullarını gösteren bu hükümlerden anlaşılacağı üzere alacağın dayandığı belgenin icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını sağlayabilmesi için kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermesi yanında takip konusu borcun ipotek teminatının kapsamındaki borç ilişkisinden doğduğunu da göstermesi gerekir. Aksi halde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenilemez. Bu durumda itirazın hükümden düşürülebilmesi genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası ile sağlanabilecektir....

      Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kesinleşen icra dosyaları ve tüm dosya içeriğine göre; davalının ödeme emrine icra dairesinde itiraz etmediği, kesinleşen takibe rağmen davalı şirket tarafından borcun ödenmediği ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen depo emri kararının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takipte ticaret mahkemesinin yaptığı inceleme şekli bir incelemedir. Mahkeme bu davada alacaklının gerçekten alacaklı olup olmadığını genel hükümlere göre inceleme yetkisine sahip değildir. Yani, borçlunun yedi gün içiinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir....

        İlk derece mahkemesi kararında; borçluya icra emri gönderilmesinin usul ve yasya uygun olduğu bu nedenle şikayetin reddinin gerektiği, icra emrine itiraz yönünden ise davacının İİK'nın 33. Maddesinde düzenlenen sebeplerden hiç birine dayanmadığı bu nedenle itirazın reddinin gerektiği belirtilerek şikayetin ve itirazın reddine karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2012/22218 esas sayılı icra takip dosyası içinde davalının ödeme emirine itiraz dilekçesi bulunmamaktadır. Bu nedenle takip borçlusu davalı tarafından verilen ödeme emrine itiraz dilekçesinin havale şerhli asıllarının yada aslı gibidir onaylı suretlerinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Takip talebinin 24.07.2012 tarihinde 8.030,22 TL toplam alacak üzerinden düzenlendiği, ödeme emrinin ise toplam 2.807,19 TL üzerinden çıkartıldığı icra takip dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı vekili, hatalı çıkartılan ödeme emrinden sonra takip talepnamesinin yeniden düzenlendiğini,yeniden ödeme emri çıkartıldığını davalı borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini belirtmiş ise de anılan ödeme emrine dosya içerisinde rastlanmamıştır. Mahkemece, icra takip dosyasından çıkartılan ödeme emirlerinin aslı veya onaylı sureti ile bunların tebliğ tarihlerinin tespit edilerek bildirilmesi için dosyanın mahalline çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan eksikliğin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğü'nün 2011/279 sayılı icra takip dosyasından çıkartılan ödeme emri davalıya 15.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 21.03.2011 tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz etmiş, itirazında davaya konu diğer takip dosyası olan aynı icra müdürlüğü'ne ait 2011/278 sayılı takip dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline gönderildiğini, ancak 2011/279 sayılı icra takip dosyasındaki ödeme emrini inceleyip bu ödeme emrine itiraz ettiklerini 2011/279 sayılı icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde belirtmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere icra hukuk mahkemesince, usulsüz tebligata rağmen davalı vekilinin 2011/279 sayılı icra takip dosyasındaki ödeme emrini inceleyerek içeriğini öğrendiği, icra takibine itirazda bulunduğu gerekçesiyle 2011/279 sayılı icra takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti reddedilmiştir....

              Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.04.2006 tarihinde davalı......'...

                Ancak, İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir....

                  İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2015 NUMARASI : 2015/322-2015/559 İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılardan C.. K.. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı C.. K.. tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu