"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K... A R A R Davacı alacaklı 22.06.2010 tarihli sözlü kira akdine dayanarak 19.06.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile yıllık 2.500,00 USD’den 22.06.2010, 22.06.2011, 22.06.2012, 22.06.2013, 22.06.2014 yılları kira alacağı 12.500,00 USD’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 07.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin alacaklıya takibe dayanak kira sözleşmesinden kaynaklanan böyle bir borcu bulunmadığını, borç miktarının tamamına, faize ve fer'îlerine itiraz ettiğini bildirmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalılardan Fon Faktoring Hizm....ile imzalanan kredi sözleşmesine davalı ...’ın kefalet verdiğini, hesabın 30.10.2007 tarihinde kat edilerek alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını ve takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini, birleşen 2010/573 Esas sayılı davası ile kefil İ.Hakan Alagöz’ün icra takibine yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu ve borcun ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece, asıl borçlunun icra takibine itirazı olmadığı için dava şartı bulunmadığı, kefiller yönünden ise benimsenen bilirkişi raporuna göre ...'...
İcra Müdürlüğünce 07/09/2016 tarihinde 10 örnek ödeme emri düzenlenerek davacı borçlu kuruma 09/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı alacaklı vekili 09/09/2016 tarihli talebi ile örnek:7 ödeme emri tebliğini istemesi üzerine örnek 7 ödeme emri düzenlenerek davacı borçluya 21/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 27/09/2016 tarihli dilekçesi ile borçlunun, 108.791,56 TL borcu bulunduğundan bahisle asıl alacağın 6.505,68 TL'lik kısmına, 86,47 TL işlemiş faize ve işleyecek faizin tamamına, işleyecek faiz oranına, vekalet ücreti ve icra giderlerinin tamamına itiraz ettiğini bildirmiş, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması veya iptali ilamı ibraz edilmemiştir. İtiraz dilekçesi süresinde ve geçerlidir....
Nitekim inceleme konusu olayda; alacaklı vekili tarafından 25.09.2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, icra emri tebligatının 19.09.2019 ve 16.03.2019 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, dava tarihi itibari ile davacıya yapılmış icra emri tebliğ işlemi bulunmadığı, icra emrinin davacıya 03.09.2020 tarihinde dava tarihinden sonra tebliğ edildiği görülmektedir; bu durumda, borçluya itiraz tarihi itibariyle tebliğ edilmiş bir icra emri bulunmadığından, borçlunun itirazı İİK. 33/1 maddesinde öngörülen sürede olup, devam eden süreçte borçluya icra emri tebliğ edilmiş olması nedeniyle alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunduğu gözetilerek mahkemesince itirazın esasının incelenerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken bu yöndeki istemin esası incelenmeksizin reddi isabetsiz olmuştur....
Bankası A.Ş. lehine düzenlenen borç ödemeden aciz belgesine dayanılarak, borçlu aleyhine 22.01.2014 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek No:7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içinde icra dairesinde borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve icra takibinin durdurulduğu, alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; takibe konu alacağın temlik edildiğine dair bir belgenin bulunmaması ve borçluya gönderilen ödeme emri ile birlikte temlik sözleşmesinin tebliğ edilmemesi nedeniyle alacaklı tarafın takip hakkı bulunup bulunmadığının tespit edilemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Ödeme emri ile birlikte temlik sözleşmesinin tebliğ edilmediğine ilişkin iddia "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurularak ödeme emrinin iptalinin istenmesi mümkündür....
Şikayete konu ödeme emri incelendiğinde icra emrinin sol orta kısmında "Borcunuzu Hemen Öderseniz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek borç hesabı yapılmış olup yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri bulunmamakla birlikte bu durum icra emrinin iptalini gerektirmediğinden, davacı yanın bu kapsamda yer alan şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı yanın takip dayanağı senedin onaylı örneğinin tebliğ edilmediği yönündeki iddiası bakımından yapılan incelemede; takibin şekline göre, olayda uygulanması gereken İİK'nın 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince, icra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunulduğu, ayrıca borca ve faize itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ,borca itirazın reddine ,faize itirazın kabulü ile fazla talep edilen faiz yönünden itirazın kabulüne karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili ödeme emri tebligatına ilişkin tebligat üzerinde icra müdürünün imzası olmadığı iddiası ile şikayette bulunmuştur. Ödeme emri tebligatına ilişkin şikayetlerin süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür....
Erguvan Konutları B Blok Daire 16 Yakuplu Büyükçekmece" adresine tebligat çıkarılmasını talep ettiği, çıkarılan ikinci ödeme emrinin 03.04.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilince icra mahkemesine sunulan 09.04.2012 tarihli dilekçede, yetkiye, borca ve zamanaşımına itiraz edildiği, mahkemece, yetkiye, borca ve faize itirazın süreden, zamanaşımına itirazın ise 3 yıllık süre dolmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. Alacaklı tarafın her zaman yeniden ödeme emri tebliğ hakkı bulunup, borçluya tebliğ edilen her ödeme emri ayrı bir itiraz hakkı doğurur. Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri çıkarılması ona yeni bir itiraz hakkı tanır(HGK. nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı)....
Somut olayda; alacaklı tarafından İnegöl İcra Müdürlüğünün 2021/3701 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu ...’ye henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından 11/06/2021 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 12/06/2021 tarihinde itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek süresinde icra hukuk mahkemesinden icra müdürünün 12/06/2021 tarihli işleminin iptali talebinde bulunduğu görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2018/775 ESAS - 2021/367 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2018/23743 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu, ödeme emrine kambiyo senetleri örneklerinin eklenmediğini, takip konusu bonolara konu olan malların ayıplı olduğunu ve kullanılmaz halde olduğunu, borçla ilgili herhangi bir irsaliye, fatura vs. bulunmadığını, temerrüd gerçekleşmeden faizin işletilemeyeceğini, faizin takip tarihinden başlatılması gerektiğini ileri sürerek şikayette borca ve faize itirazda bulunmuştur....