talepleri doğrultusunda hiçbir işlem yapılmadığını, şerh tesis ettiren idarenin taşınmaz mal sahibinin malı üzerinde mülkiyet hakkını tümüyle kısıtladığını, taşınmazın tamamı üzerinde "tescilsiz iktisap" hakkı ileri sürdüğünü, bu durumun Anayasada güvence altına alınan mülkiyet hakkının açık ve ağır ihlali olduğunu, davalıya yasa gereği tanınan 31/b şerhi tesis imkanının davalı idarenin keyfince kullanabileceği bir imkan olmadığını, idarenin yasal ve usuli gereklilikleri atlayarak usulsüz ve hatalı bir şekilde 31/b şerh işlemi tesis ettirdiğinden bu şerhin kaldırılması gerektiğini, 31/b şerhinin kamulaştırma kararı kesinleşmiş taşınmazların tapuda şerhler sütununa şerh konulması ile olacağını, enerji nakil hatları nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davasında mülkiyet hakkının uyuşmazlık konusu olmadığını, istenenin irtifak hakkı bedeli olduğunu, davanın kabulü halinde mahkemenin hükmü ilgili tapu müdürlüğüne gönderdiğini ve tapu müdürlüğünün irtifak hakkını taşınmaz kaydına işlediğini...
Yargıtay 5.HD'nin emsal niteliğindeki 2009/11639- 2009/12182 E-K, 2010/12314- 2010/19634 E-K, 2010/6215- 12195 E-K sayılı kararlarındaki belirlemeler de gözönüne alındığında taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca satılamaz şerhinin konulması maddenin düzenleme amacına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
Yargıtay 5.HD'nin emsal niteliğindeki 2009/11639- 2009/12182 E-K, 2010/12314- 2010/19634 E-K, 2010/6215- 12195 E-K sayılı kararlarındaki belirlemeler gözönüne alındığında taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca satılamaz şerhinin konulması maddenin düzenleme amacına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
Mahkemece, davacının geçit kurulması talebi Türk Medeni Kanununun 747. maddesi hükmü doğrultusunda değerlendirilerek her iki taşınmazın yola cephelerinin mevcut olduğu, davacının kendi taşınmazında yapacağı düzenleme ile çatı katından ve bodrum katından genel yola ulaşma imkanı bulunduğu, dolayısıyla geçit hakkı tesisi koşullarının mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 779/1. maddesi gereğince “Taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar.” Yine Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince yasal irtifak hakları intifa hakkı(TMK m. 794), oturma hakkı (TMK m. 823), üst hakkı (TMK m. 826), kaynak hakkı (TMK m. 837) olarak sayılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl sayısı beş binleri geçen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...
Dosya içeriğinden, davalı idare tarafından dava konusu taşınmaz için usulünce verilmiş bir kamulaştırma kararı bulunmadığı, tapu maliki tarafından davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davası sonunda Adıyaman 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/498 esas 2019/64 karar sayılı 31/08/2018 tarihli kararıyla davanın kabulü ile kurum lehine irtifak hakkı tesis edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Yargıtay 5.HD'nin emsal niteliğindeki 2009/11639- 2009/12182 E-K, 2010/12314- 2010/19634 E-K, 2010/6215- 12195 E-K sayılı kararlarındaki belirlemeler gözönüne alındığında taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca satılamaz şerhinin konulması maddenin düzenleme amacına uygun düşmemektedir....
Birleştirilen davada da, davalı Hazineye ait 885 parsel sayılı taşınmazda 21.08.1996 günü tesis edilen irtifak hakkının davalının imar işlemi yapılacağı ve sonrasında yeni oluşacak imar parsellerinde irtifak hakkı kurulmasını taahhüt etmesi üzerine terkin edildiğini, davalının imar sonucu oluşan 944 ve 946 parsel sayılı taşınmazlarda yeniden irtifak hakkı kurmadığı gibi tahliye davası açtığını ileri sürerek taşınmazlarda irtifak hakkının yeniden kurulmasını istemiştir. 2012/13634-2013/3585 -2- Davalı Hazine, ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının irtifak hakkı sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Yargıtay 5.HD'nin emsal niteliğindeki 2009/11639- 2009/12182 E-K, 2010/12314- 2010/19634 E-K, 2010/6215- 12195 E-K sayılı kararlarındaki belirlemeler de gözönüne alındığında taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca satılamaz şerhinin konulması maddenin düzenleme amacına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava sonunda irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl sayısı beş binleri geçen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...