Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı Hazineden 07.06.2011 tarihinde trampa yoluyla devraldığı 234 ada 36 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, davalılara ait 234 ada 3 No'lu parsel lehine "üst hakkı" şerhi bulunduğunu, bu şerhin 1952 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında tesis edildiğini; ancak, yasal bir dayanağının bulunmadığını, dava konusu 36 No'lu parsel Hazine adına kayıtlı iken, üzerindeki Rumlardan kalan yapının 1982 tarihinde Emniyet Müdürlüğünce yıkılarak yerine polis karakolu ve lojmanı inşa edildiğini, daha sonra trampa yoluyla müvekkilleri adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydında yer alan üst hakkına ilişkin şerhin kaldırılmasını istemiştir. Bir kısım davalılar vekilleri, hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca dava konusu şerhin hukuki dayanağının bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2019 NUMARASI : 2018/1ESAS 2019/843 KARAR DAVA KONUSU : Üst Hakkı Kurulması (Üst Hakkından KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin Denizli ili Merkezefendi ilçesi, T2 adresinde bulunan Papatya Apartmanının maliklerinden olduğunu, davacıların tapu kaydının Denizli ili, Merkezefendi ilçesi, T5 ada, 6 parsel olduğunu, Papatya apartman inşaatının 2006 yılında başlatılarak 21/03/2007 tarihinde bittiğini, yapı kullanım izni aldıklarını, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2016- 2017 yıllarında yapılan alt yapı çalışmaları çerçevesinde kazılan 1721 sokak boyunca eski atık T9 hattı iptal edilerek, yeni atık T9 hattı döşendiğini, binanın atık su giderleri ve kanalizasyon hattının bu yeni hatta bağlanması için yapılan işlemler sırasında, binanın 5 daire bulunan bölümündeki bodrum katının mesken olarak tescili sebebiyle, mesken bulunan bölümün kanalizasyon ve su giderinin, bağlanması gereken...
Türk Medeni Kanununda irtifak hakları taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlemiştir. Diğer taraftan, taşınmaz mülkiyetinin özel hukuka ilişkin kanuni kısıtlamalarından komşular lehine konulan kısıtlamalarda mülkiyet içeriğindeki bazı yetkileri sınırlamakta, bir kaçınma ve katlanma yükümlülüğü getirmektedir. Burada yasal kısıtlamanın sonucu bir irtifak kurma sözkonusu ise örneğin; geçit irtifakı gibi bu konuda taraflar anlaşarak bu irtifak hakkını da tesis edebilirler. Ancak, mülkiyetin doğrudan doğruya kısıtlamasını getiren durumlarda ayrıca irtifak hakkı kurulmasına gerek yoktur. Çünkü, bu kısıtlama yasa gereği doğrudan doğruya getirilmiştir....
karakola götürüldüğü ve burada yapılan üst aramasında cüzdanın sanıktan ele geçirilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı bulunan suçun TCK'nın 35. maddesine göre teşebbüs aşamasında kaldığının gözetilmemesi, b-Sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...
Belirtilen nedenle; davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, 2) Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/ a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması, 3) Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Belirtilen nedenle; davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, 2)Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak alanlarının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması, 3)Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
gerektiğini, müvekkili Şirketin 2020 yılına ait üst hakkı bedelini 30.09.2020 tarihinde "... üst hakkı sözleşmesi 2020 yılı ödemesi, başta uyarlama olmak üzere tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ihtirazı kayıtla ödenmektedir." şeklindeki ihtirazı kayıt beyanıyla 13.421.562,00 TL üzerinden ödemek zorunda kaldığını, müvekkil Şirket tarafından davalı Vakfa ödenen üst hakkı bedelinin öncelikle ABD Dolarına endeksli olmasının hukuk aykırı olup üst hakkı bedelinin Türk Lirasına çevrilmesinin, Türk Lirasına çevrilen üst hakkı bedelinin de Covid-19 pandemisinin mücbir sebep niteliğindeki sonuçları gereği uyarlanmasının elzem olduğunu beyanla davacı ile davalı arasında imzalanan 31.05.2020 tarihli Üst Hakkı Sözleşmesinden kaynaklanan üst hakkı bedellerinin fazlaya ve faize ilişkin hakları ile ihtirazi kayıt ile ödenen üst hakkı bedellerini istirdat hakkı saklı kalmak kaydıyla 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı...
gerektiğini, müvekkili Şirketin 2020 yılına ait üst hakkı bedelini 30.09.2020 tarihinde "Citys Nişantaşı AVM üst hakkı sözleşmesi 2020 yılı ödemesi, başta uyarlama olmak üzere tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ihtirazı kayıtla ödenmektedir." şeklindeki ihtirazı kayıt beyanıyla 13.421.562,00 TL üzerinden ödemek zorunda kaldığını, müvekkil Şirket tarafından davalı Vakfa ödenen üst hakkı bedelinin öncelikle ABD Dolarına endeksli olmasının hukuk aykırı olup üst hakkı bedelinin Türk Lirasına çevrilmesinin, Türk Lirasına çevrilen üst hakkı bedelinin de Covid-19 pandemisinin mücbir sebep niteliğindeki sonuçları gereği uyarlanmasının elzem olduğunu beyanla davacı ile davalı arasında imzalanan 31.05.2020 tarihli Üst Hakkı Sözleşmesinden kaynaklanan üst hakkı bedellerinin fazlaya ve faize ilişkin hakları ile ihtirazi kayıt ile ödenen üst hakkı bedellerini istirdat hakkı saklı kalmak kaydıyla 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma...
AVM üst hakkı sözleşmesi 2020 yılı ödemesi, başta uyarlama olmak üzere tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ihtirazı kayıtla ödenmektedir." şeklindeki ihtirazı kayıt beyanıyla 13.421.562,00 TL üzerinden ödemek zorunda kaldığını, müvekkil Şirket tarafından davalı Vakfa ödenen üst hakkı bedelinin öncelikle ABD Dolarına endeksli olmasının hukuk aykırı olup üst hakkı bedelinin Türk Lirasına çevrilmesinin, Türk Lirasına çevrilen üst hakkı bedelinin de Covid-19 pandemisinin mücbir sebep niteliğindeki sonuçları gereği uyarlanmasının elzem olduğunu beyanla davacı ile davalı arasında imzalanan 31.05.2020 tarihli Üst Hakkı Sözleşmesinden kaynaklanan üst hakkı bedellerinin fazlaya ve faize ilişkin hakları ile ihtirazi kayıt ile ödenen üst hakkı bedellerini istirdat hakkı saklı kalmak kaydıyla 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı ve ilgili Tebliğler uyarınca...
Somut olayda ilgili suç tanımında belirlenen cezanın alt ve üst sınırları arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmünde gösterilen ölçütler dikkate alınacaktır. Bir suçtan dolayı 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen "orantılılık" ilkesi de gözetilecektir....