Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köy Tüzel Kişiliği vekili (harç ve vekâlet ücreti yönünden) tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan mera sicil kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 08.11.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Dosya kapsamı ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini, dava konusu yerin Hazineye ait olduğunu, imar uygulamasından önce taşınmazın sicil kaydının ... Belediyesi adına yapılmasının yanılgıya dayalı olduğunu, esasen ihdas parselinin Hazine adına sicil kaydının oluşturulmasının dağıtım cetvelllerinde öngörüldüğü halde sicilin ... Belediyesi adına oluştuğunu ileri sürmek suretiyle aynı zamanda yolsuz tescile de dayanarak eldeki davayı açmıştır. Gerçekten de; ihyası talep edilen taşınmazın tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicilinin oluşturulması öngörüldüğü halde, tescil sırasında hataya düşülerek ... Belediyesi adına tescil edildiği, davacı Hazinenin mülkiyet hakkı sahibi olup, ... Belediyesi adına oluşan sicil kaydının TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği açıktır....

      Hazine'nin de tarafı olduğu bir ilam ile taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil ettiği benimsenerek bir tescil hükmü kurulur ve taşınmaz hakkında bir sicil kaydı tesis edilirse, tescil ilamının HMK'nin 303. maddesinde öngörülen kesin hüküm nedeni ile tescil ilamını alan davacı ve mirasçıları ile bu kişinin halefi durumundaki davalıları, aynı zamanda kararın tarafı olan Hazine'yi bağlayacağı kuşkusuzdur. Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ile dosya arasında bulunan ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.12.1966 gün, 1966/67 Esas, 1966/263 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, taşınmazın davalıların halefi olan ... adına hükmen tescil edildiği, tescile dayanak ilamda Hazine'nin taraf olduğu, bahse konu tescil ilamı ve oluşan tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu hususunda tereddüt bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda dava konusu parselin tapuya tesciline esas olan ......

        Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin 24.06.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde “B” ile gösterilen 48,47 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, “A” ile gösterilen 2451,67 m²'lik bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1950 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1990 yılında yapılan ve 1991’de kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu kısmen Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1965 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın (B) harfli 8650 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, bu bölümün Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerh edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1948 ve 1991 yıllarında yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu 107 ada 119 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kütük sayfasının dosya arasında bulunan fotokopisinden, taşınmazın malik hanesinin boş olduğu, taşınmazın tapu kütük sayfasının hükmen ifraz suretiyle kapatıldığı, bilahare Mera Komisyonunun 24.08.2001 tarihli kararı uyarınca mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazıldığı ancak bu hususlara ilişkin evrakın dosya arasında bulunmadığı anlaşılmıştır....

              Mahkemece, davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın kabulüne, 20.10.2009 tarihli fen bilirkişi raponruna ekli krokide (B) işaretli 1088,93 m2'lik bölümün tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, Botaş Genel Müdürlüğü aleyhine açılan daimi irtifak hakkı şerhinin iptali talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler vekili ve davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 24.11.2008 günlü ... bilirkişi krokisinde gösterilen (B1)=69 m2 ve (B2)=3941 m2’lik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                  Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan ve 04.11.1978 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1970 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hatalı işlem sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                    (E.M.Y. 934. - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan kısmın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren bu kısımda mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                      UYAP Entegrasyonu