Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir....

    Davacının önalım hakkı bu tarihten sonra yapılacak satışla doğar. Bu durumda henüz hak doğmadan önceki tarihte yapılan satış sebebiyle önalım hakkını kullanması mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kabul şekli itibariyle de, dava konusu pay davalıya 13.9.2002 tarihinde satılmış, davacı 12.12.2006 tarihinde açmış olduğu dava ile önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve adına tescilini istemiştir. Yukarıda açıklandığı üzere önalım hakkı her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Satış tarihinin üzerinden dört yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra açılan davanın esasen bu nedenle de reddedilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      Ancak, önalım bedeli tapudaki satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup, mahkemece, satışın üzerinden çok zaman geçtiği gerekçesiyle dava konusu payın dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen değeri ile tapudaki harç ve masrafların toplamı üzerinden önalım hakkı tanınması doğru değildir. Bu durumda mahkemece, asıl davanın davacısı ...’e, dava konusu payın tapudaki satış bedeli olan 170.000TL ile davalı tarafından ödenen tapu masrafı 2.805TL’nin toplamından ibaret önalım bedelinin yarısı olan 86.402,5TL üzerinden önalım hakkı tanınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....

        Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Paydaşın paydaşa yaptığı satışta önalım hakkı doğmaz. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....

          Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu nedenle davacıya seçimlik hakkını kullanması için önel verilmelidir. Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir. Bu gibi hallerde, ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur....

            Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu nedenle davacıya seçimlik hakkını kullanması için süre verilmelidir. Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir. Bu gibi hallerde ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur....

              Benli'ye satışı nedeniyle önalım davası açılmıştır. Davalı ... Benli önceki paydaş ...'ın eşinin yeğeni olup davalı ... Benli ile önceki paydaş ... arasında akrabalık ilişkisi bulunmaktadır. Uyuşmazlık akrabalar arasındaki satış işleminin gerçekte hibe olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/2268 Esas, 2015/1437 Karar sayılı 27.05.2015 tarihli ilamında da açıklandığı üzere; Kanuni önalım hakkından sözedebilmek için, paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazdaki payın üçüncü şahsa satılması halinde önalım hakkı doğar. Önalım hakkının konusu pay satışıdır. Buna göre gerçek bir satışın konusu olmayan ve satım niteliğinde bulunmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır. Bu kapsamda temlikin hibe şeklinde olması halinde hibede bir malın bedelsiz olarak üçüncü kişinin mülkiyetine geçirilmesi amaçlandığı ancak satış amaçlanmadığından önalım hakkı kullanılamayacaktır....

                na satışı nedeniyle eldeki önalım davası açılmıştır. Davalı ... önceki paydaş Hüseyin Mızrak'ın eşinin erkek kardeşi olup davalı ... ile önceki paydaş Hüseyin Mızrak arasında "enişte-kayınbirader" akrabalık ilişkisi bulunmaktadır. Uyuşmazlık akrabalar arasındaki satış işleminin gerçekte hibe olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/2268 Esas, 2015/1437 Karar sayılı 27.05.2015 tarihli ilamında da açıklandığı üzere; Kanuni önalım hakkından sözedebilmek için, paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazdaki payın üçüncü şahsa satılması halinde önalım hakkı doğar. Önalım hakkının konusu pay satışıdır. Buna göre gerçek bir satışın konusu olmayan ve satım niteliğinde bulunmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır. Bu kapsamda temlikin hibe şeklinde olması halinde hibede bir malın bedelsiz olarak üçüncü kişinin mülkiyetine geçirilmesi amaçlandığı ancak satış amaçlanmadığından önalım hakkı kullanılamayacaktır....

                  K A R Ş I O Y Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Paylı mülkiyet ilişkisinin kurulduğu anda vücud bulan kanuni önalım hakkının kullanılabilmesi için müşterek mülkteki bir payın üçüncü bir şahsa geçerli olan bir satış akti ile satılması gerekir. Payın satılması ile paydaşlardan her birinin kanuni önalım hakkı kullanma yetkisi doğar. Gerçek bir satış aktine istinat etmeyen pay temliklerinde önalım hakkı cereyan etmez. Bir kimse gayrimenkuldeki payını bir şirkete sermeye olarak koyabilir. Bunu önleyen bir kanun hükmü yoktur. Payın şirkete sermaye olarak konulması mülkiyeti tüzel kişi olan şirkete intikal eder ve üçüncü bir şahıs olan şirket müşterek paydaşlar arasında yer alır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2005 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 02.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., 29096 ada 8 (eski 27480 ada 2) parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından satın alınan 19/316 payın önalım hakkı nedeniyle iptali ve kendi adına tescilini istemiştir. ..., 07.12.2005 tarihli dilekçesi ile önalım hakkına dayanarak asli müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu