Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TAPU İPTALİTESCİL TALEBİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1025 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları Emine'nin, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını, dava dışı mirasçıların annesi olan davalıya satış suretiyle, muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal isteğinde bulunmuştur. Davalı, satışın gerçek olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, sicile yönelik işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Tescil talep edilmemiştir....

    Mahkemece, davacının resmi senette gösterilen ön alım bedeli ile tapu masrafları toplamı olan 61.200,00 TL’yi mahkemeler veznesine depo etmesi için verilen iki haftalık kesin süreye rağmen ön alım bedelini depo etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Yasal Ön Alım Hakkı-Ön Alım Hakkı Sahibi" başlıklı 732. maddesinde “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar ön alım hakkını kullanabilirler” hükmü düzenlenmiştir. Anılan düzenlemede, ön alım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensip mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olmakla birlikte, ön alımda paydaşın temlik hakkı sınırlandırılmakta, ancak bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için ön alım hakkının kullanılabileceği öngörülmüştür....

      Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

        Bu hâliyle 13.11.2014 tarihli ikinci satıştaki satış bedelinin alıcı ve satıcının mutabakatı nedeniyle 20.000,00 TL olduğunun kabulünü gerektirir. 3. Asıl ve birleştirilen davada ön alım bedelleri tensip tarihi itibarıyla depo ettirilmemiş, asıl davada 314,40 TL tutarındaki ön alım bedeli Mahkeme veznesine 27.02.2015 tarihinde, birleştirilen davada ise ön alım bedeli ise keşfen belirlenen bedel üzerinden 23.06.2016 tarihinde depo edilerek satış bedellerinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. 4. Ön alım bedelinin makûl süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, ön alım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. 5. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. 6....

          Önalım hakkının kullanılması nedeniyle sebepsiz zenginleşilmesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına da aykırıdır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

            Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

              (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 03.03.2021 tarih ve 2021/554 Esas, 2021/1438 Karar sayılı ilâmı ile; "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesindeki düzenleme de dikkate alındığında ön alım bedelinin yatırılmaması dava şartı olarak düzenlenmediğinden ön alım bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru değildir" gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B....

                in kendisinin de paydaşı olduğu taşınmazı satın alması nedeniyle adı geçen davalı hakkında ön alım davası açtıklarını, ancak adı geçen davalının bu taşınmazın bir kısım payını ön alım davası açtıldıktan sonra muvazaalı olarak diğer davalı ...'a sattığını öne sürerek tapu kaydının iptalini ve kendisi adına tapuya tescilini talep etmiş, yargılama sırasında da ön alım davası da iş bu dava dosyası ile birleştirilmiştir. Bu durumda temyize konu edilen davanın kaynağını ön alım davası oluşturmakta olup, hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait olmakla temyiz incelemesi yapılmak üzere dava dosyasının anılan daire başkanlığına gönderilmesi gerekirse de aynı daire tarafından da gönderme kararı verilmiş olduğundan temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Yüksek 1.Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olaya gelince; davacı komşu parsel maliki sıfatıyla ön alım hakkını kullanmak istediğini beyan etmekle, ön alım hakkının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanım kanunu çerçevesinde değerlendirilmelidir. Davacı, komşu taşınmazda dava dışı diğer hissedarlar ile birlikte hissedardır. 5403 Sayılı Kanunun 8/i maddesi ile yapılan iş bu düzenlemenin komşu parsel malikine ancak tam hisse maliki olduğu durumlarda ön alım hakkı tanıdığı, müşterek malik olduğu durumlarda ise ancak tüm malikler ile birlikte dava açabileceği tek başına ön alım talebinde bulanamayacağı, madde metni lafzından ve amacından (arazi bütünlüğü) anlaşılmaktadır. Bir diğer anlatım ile kendi taşınmazında müşterek malik olan davacının ön alım hakkını kullanması yasanın aradığı arazi bütünlüğünün sağlanması amacına aykırı olduğundan müşterek malik olan davacının ön alım hakkının bulunduğundan bahsedilemez....

                  Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle önalım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu