ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2012/1084-2015/54 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava harici satın alma ve zilyetliğe dayalı tapu iptalitescil, alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,5.6.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TAPU İPTALİTESCİL TALEBİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1025 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları Emine'nin, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını, dava dışı mirasçıların annesi olan davalıya satış suretiyle, muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal isteğinde bulunmuştur. Davalı, satışın gerçek olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, sicile yönelik işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Tescil talep edilmemiştir....
Mahkemece, davacının resmi senette gösterilen ön alım bedeli ile tapu masrafları toplamı olan 61.200,00 TL’yi mahkemeler veznesine depo etmesi için verilen iki haftalık kesin süreye rağmen ön alım bedelini depo etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Yasal Ön Alım Hakkı-Ön Alım Hakkı Sahibi" başlıklı 732. maddesinde “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar ön alım hakkını kullanabilirler” hükmü düzenlenmiştir. Anılan düzenlemede, ön alım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensip mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olmakla birlikte, ön alımda paydaşın temlik hakkı sınırlandırılmakta, ancak bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için ön alım hakkının kullanılabileceği öngörülmüştür....
Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....
Mahallesi, 579 ada 3 parsel sayılı taşınmazda, davalı ... adına kayıtlı 781/2100 ve 684/2100 olmak üzere toplamda 1465/2100 hissesinin ön alım hakkı nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacı adına 1465/2100 pay oranında tapuya kayıt ve tesciline; aynı yerdeki 579 ada 3 parsel sayılı taşınmazda, davalı ... adına kayıtlı 367/2100 hissesinin ön alım hakkı nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacı adına 367/2100 pay oranında tapuya kayıt ve tesciline, davacının bedelde muvazaa iddiasının ispatlanamaması nedeniyle reddine, ön alım bedelinin 1.733.880,00 TL olduğunun tespiti ile; davacı tarafça depo edilen ön alım bedelinden; 23/05/2014 tarihli satışa ilişkin 1.400.000,00 TL satış bedeli ile 28.000,00 TL alıcıya düşen tapu harç ve masrafı olmak üzere toplamda 1.428.000,00 TL ön alım bedelinin karar kesinleştiğinde bankadaki işlemiş faizleri ile birlikte davalı ...'...
CEVAP Davalı vekili; müvekkilinin satın aldığı tarihten sonra 21.03.2017 tarihinde davacıların pay edindiklerini, tapu tahsis belgesi kapsamında gecekondu satış sözleşmesine dayalı davacıların pay edinimlerinin geçerli olmayıp resmi nitelik taşımadığını, ön alım hakkını kullanabilmek için gerekli şartların eldeki davada gerçekleşmediğini, tapu tahsis belgesinin zilyetlik belgesi olup tescile hak sağlamadığını, davacıların ön alım haklarının bulunmadığını,11.09.1984 tarihli tapu tahsis belgesinin verilmesiyle hak sahipliğinin gerçekleştiği iddialarının yersiz olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur. III....
Bu hâliyle 13.11.2014 tarihli ikinci satıştaki satış bedelinin alıcı ve satıcının mutabakatı nedeniyle 20.000,00 TL olduğunun kabulünü gerektirir. 3. Asıl ve birleştirilen davada ön alım bedelleri tensip tarihi itibarıyla depo ettirilmemiş, asıl davada 314,40 TL tutarındaki ön alım bedeli Mahkeme veznesine 27.02.2015 tarihinde, birleştirilen davada ise ön alım bedeli ise keşfen belirlenen bedel üzerinden 23.06.2016 tarihinde depo edilerek satış bedellerinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. 4. Ön alım bedelinin makûl süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, ön alım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. 5. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. 6....
Önalım hakkının kullanılması nedeniyle sebepsiz zenginleşilmesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına da aykırıdır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....
Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle ön alım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....
Davacı 564 ada 4 parsel sayılı taşınmaz için ön alım hakkını kullanmış olup yargılama sırasında taşınmazın tapu kayıtlarının değiştiği, taşınmazda imar uygulaması ve kadastral parsellere dönüşüm yapıldığı, ne var ki mahkemece çekişme konusu imar parselinin ve sonrasında en son oluşan aktif tapu kayıtlarının denetlenebilir şekilde tapu kütük sayfaları getirtilmeden ve tarafların paydaşlık durumu denetlenmeden ön alıma konu parsel miktarı 800 m² iken kadastral parsellere dönüşüm yapılması neticesinde taşınmazın son tapu kaydının 677 ada 4 parsele dönüştüğü ve miktarının 10.148.88 m² olduğu gözetilmeksizin, taşınmazda önceki tapu kaydındaki pay oranında ön alım hakkının kabulü, farklı bir ifade ile satışa konu paydan daha fazla bir pay için kabul kararı verilmesi hatalı olup Mahkemece tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek paydaşların son tapu kaydındaki paydaşlık durumu denetlendikten sonra ön alım hakkının kullanılacağı pay miktarı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgı değerlendirme...