İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalının taşınmazı devralmak maksadıyla sözleşme yaptığını ancak bakım borçlarını yerine getirmediği halde sözleşme gereği murisin taşınmazlarını devraldığını, davalının yaptığı sözleşmenin muvazaalı olduğunu, mal kaçırma niyetiyle yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava; ölünceye kadar bakım aktinden kaynaklanan bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasına dayalı tapu iptal tescil davasıdır. Ancak hemen belirtmek gereklidir ki ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasına ancak akdin tarafı dayanabilir. Bu iddianın mirasçılar tarafından ileri sürülmesi dinlenemez. Dolayısıyla davacıların anılan hukuki sebebe dayalı olarak yaptıkları talep yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; asıl dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, karşı dava ise muvazaa iddiasına dayalı ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 13.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Nitekim, söz konusu sözleşme Türk Borçlar Kanununun 611. maddesinde, ölünceye kadar bakma sözleşmesi bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tarif edilmiştir. Anılan Kanun'un bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerinde belirtildiği gibi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı Kararı) Somut uyuşmazlıkta, dava 04.12.2002 tarihli ve 7361 sayılı düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmeye aykırılık iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı, kamu düzeni yönünden re'sen yapılmıştır. Davacı asil dava dilekçesinde davaya konu Kayseri ili Melikgazi ilçesi Eskişehir mahallesi 3845 ada 1 parsel 29 bağımsız bölüm numaralı taşınmazı ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalı kızına verdiğini ancak kızının kendisini ve eşini evden atmak istediğini ve kızının kötü niyetli olduğunu kendisini kandırarak evi aldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı asil cevap dilekçesinde davayı kabul etmediğini davaya konu taşınmaza parasını ödeyerek satın aldığını savunmuş ve davanın reddini istemiştir....
Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır....
Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2) Davacıların temyiz itirazların yönünden; Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin borçlu (mirasçı) tarafından yerine getirilmesinin imkânsız hâle geldiği bir durumda, sözleşmeye aykırılık nedeniyle bakım alacaklısının tapu iptal ve tescil davası açma hakkı vardır ve bu hak süreye bağlı değildir. Hal böyle olunca, davacının Türk Borçlar Kanunu'nun 617. maddesine dayalı olarak eldeki davayı açtığı gözetilerek işin esasının incelenmesi, tarafların iddia ve savunma doğrultusu delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde olayda uygulama yeri bulunmayan T.B.K.nun 618. maddesinden sözedilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali tescil isteğinin reddine, davacı yararına aylık 600,00-TL irat bağlanmasına ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakma akdi gereği bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 17 parsel sayılı taşınmazını 1994 yılında davalı oğluna ölünceye kadar bakım akdi ile temlik ettiğini, ancak davalının bakım borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek akdin feshi ile tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir....