Mahkemece; murisin sözleşme yaptığı tarihte 86 yaşında olduğu, sözleşmenin yapılmasından iki yıl sonra vefat ettiği, tüm mal varlığını 30.9.2005 tarihinde ölünceye kadar bakma akti ile davalı tarafa devrettiği, aktin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı belirtilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılık alınarak yapılan ivazlı bir işlemdir. (BK 511). Murisin bu sözleşme uyarınca karşı tarafa verdiği mal ya da para tenkise konu olmaz. Ancak, murisin gerçek bir bakım amacıyla değil, sırf saklı pay kurallarını dolanma maksadıyla yaptığı açık olan ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca yapılmış olan kazandırmalar tenkise tabidir....
Her ne kadar daha sonra davacı T1'e ücret ödenmesi yerine ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile kendisine bir ev verilmesi kararlaştırılmışsa da yukarıda anılan Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 25.06.2015 Tarih ve 2015/13360 E, 2015/12755 K sayılı kararında da açıklandığı üzere; yapılan iş karşılığında ücret alınmaması halinde ücret yerine geçebilecek diğer menfaatlerin de söz konusu olabileceği açıktır. Eldeki davada da; taraflar arasında en başından itibaren kurulan hizmet akdinde davacıya yapılacak ödemenin sonradan tarafların ortak rızası ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davacıya bir ev verilerek ödemenin niteliğinin değiştirildiği, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin öncesinde ve sonrasında davacı tarafından yapılan işin kapsamının da değişmediği anlaşılmaktadır....
Noterliği'nin 21/03/2006 tarihli 7971 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesi incelendiğinde; Hasan oğlu Mustafa Yalçın tarafından eski 2447 numaralı bağımsız bölüm tapu kayıtları olmayan üzerinde bina bulunan taşınmazdaki ikamet olarak kullanılan bağımsız bölüme yönelik paydaş Mustafa Yalçın'ın anılan bağımsız bölüme karşılık hasrettiği tapudaki payını davalılardan Emine Özkan (Yalçın)'a ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devretmeyi kararlaştırdığı görülmektedir. Gebze 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....
Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır. ” şeklinde açıklamıştır. Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer....
Noterliğinin 23/06/2016 tarihli 21459 yevmiye nolu düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davası olup ; ölünceye kadar bakma sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme şeklinde tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. 818 sayılı Borçlar Kanununun (BK) 511. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tarif edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.01.2007 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davacının bakım borcunu yerine getirmediğini, yapılan tasarrufun mirastan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, muvazaalı yapıldığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2013 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davalı muris muvazaası savunmasıyla davaya karşı koymuş ve davanın reddini istemiştir....
Dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin bakım borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile muris muvazaası nedeniyle pay oranında iptal talep edildiği anlaşılmaktadır. Ölünceye kadar bakıp gözetmek sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme şeklinde tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 611. 818 sayılı Borçlar Kanunu' nun 511. maddesinde, “Ölünceye kaçlar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” olarak tarif edilmiştir....
Davacı taraf, murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksim sonucunda çekişmeli taşınmazın kendisine düştüğünü ve taksim tarihinden itibaren taşınmazın kendisinin zilyetliği altında bulunduğunu iddia etmekte iken, davalı taraf çekişmeli taşınmazın muris tarafından ölünceye kadar bakma karşılığında kendisine bağışlandığını ve taşınmazın zilyetliğinin kendisine bulunduğunu savunmaktadır. Davalı tarafın dayandığı ve muris ... tarafından düzenlendiği sabit olan tarihsiz senet ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin olup, muris bu senet ile kendisine ve eşine ölünceye kadar bakması karşılığında bir kısım mallarını davalı oğlu ...’e sağlığında bağışlamak istemiştir. Ancak Borçlar Kanunu'nun 512.maddesi delaletiyle Türk Medeni Kanunu'nun 545. maddesine göre ölünceye kadar bakma sözleşmesinin resmi şekilde yapılması zorunludur. Kanunda öngörülen şekil şartı ispat şartı olmayıp geçerlilik şartıdır. Somut olayda dosyada bulunan senet resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir....