olması ve hak talep etmesine karşı çıktıklarını, bu sebeple her türlü şiddet ve hakaretlerde bulunduklarını, ölünceye kadar bakma akdinin iki tarafa da borç yüklediğini, tarafların üzerine düşen görev ve yükümlülükleri yerine getirmezse diğer tarafın sözleşmeyi iptal etme hakkı tanındığını, davacının her ne kadar dava dilekçesinde 30.11.2010 tarihli ölünceye kadar bakma akdini tek taraflı feshettiğini söylese bile bunun geçersiz olduğunu, kendisinin sözleşmede üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
TBK' nun 611. maddesinde; "Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır." şeklinde, yine aynı kanunun 612. maddesinde; "Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz....
Noterliği'nin 14.04.2005 tarih ve 00244 yevmiye nolu Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi'nin iptaline, davacının tenkis talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş;hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olduğundan bahisle iptali, olmadığı takdirde tenkis isteği ile eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtmek gerekir ki ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ..ve ... maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılması gerekmekte olup, bu husus sözleşmenin geçerlilik şartıdır.Mahkemece, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin düzenlenmesi esnasında murisin noter dışında araba içerisinde oturduğu, düzenlenen sözleşmenin son arzularına uygun olduğunu da araba içerisinde yalnızca tanık İlyas'ın huzurunda noter'e beyan ettiği, bu esnada diğer tanık .hazır bulunmadığı resmi şekle uyulmaksızın düzenlendiği, murisin üstlenmiş olduğu edim ile davalının üstlenmiş olduğu edim arasında açık bir orantısızlığın bulunduğu, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin...
Sulh Hukuk Mahkemesince, "Davanın muris olan davacının sağlığında yaptığı, TMK'nun 527. maddesine göre düzenlenen ölünceye kadar bakma şartına bağlı 08/02/2007 tarihli miras sözleşmesi ve bunun iptali niteliğinde olduğu, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ölümle sona erse bile sözleşmenin geçerlilik ve sona erme şartlarının ve davanın reddine ilişkin kararın mahkememizce değerlendirilemeyeceği, ölüme bağlı tasarrufun iptali veya ecrimisil taleplerini değerlendirme yetkisinin mahkememize ait olmadığı, 26/11/2013 tarihli ihtarnamede kira ilişkisi, kira bedeli ve tahliye ihtarından bahsedilmediği, ihtarname içeriğinin miras sözleşmesinden tek taraflı feragat beyanı ve haksız işgal nedeniyle müdahalenin meni veya ecrimisil talebi ihtarına ilişkin olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2004 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, miras bırakanları... ile... arasında 1.10.1993 tarihinde ölünceye kadar bakım vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, murislerinin 22.2.2003 tarihinde öldüğünü, ölüm tarihine kadar da bakım borcunu yerine getirdiğini ileri sürerek sözleşmeye konu 29 parsel sayılı taşınmazdaki 12/194 payın iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortada davacı tarafın beyanları ile de sabit olduğu üzere kanunen aranılan şekil şartlarını taşıyan usulüne uygun bir sözleşmenin varlığından da söz edilemez olduğunu, öncelikle davacı tarafın dava konusu Muğla İli Ula İlçesi Ataköy Mahallesi Zeytinbeleni Mevkii 143 Ada 11 parselde bulunan taşınmazın damadı olan davalıya herhangi bir bedel alınmaksızın aralarındaki sözlü ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği devredildiğine dair iddianın kabul edilemez olduğunu, bilindiği üzere ölünceye kadar bakma sözleşmesinin usulüne uygun şekilde yapılabilmesi için bir takım şekli şartlara uymak gerektiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 612. maddesinde kural olarak resmi şekle tâbi kılındığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ancak Sulh Hakimi önünde Noterde veya (eğer bakıcıya gayrimenkul devredilecekse) Tapu Müdürlüğünde yapılabileceğini, bu sözleşmenin imzalanması esnasında iki adet tanığın bulunmasının da kanunen zorunlu olduğunu...
tarafından düzenlendiği sabit olan tarihsiz senet ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin olup, muris bu senet ile kendisine ölünceye kadar bakması karşılığında bir kısım mallarını davalının eşi olan oğlu ...’ye bırakmak istemiştir. Ancak Borçlar Kanunu'nun 512 delaletiyle Medeni Kanun'un 545. maddesine göre ölünceye kadar bakma sözleşmesinin resmi şekilde yapılması zorunludur. Kanunda öngörülen şekil şartı ispat şartı olmayıp geçerlik şartıdır. Somut olayda dosyada bulunan senet resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Ancak dava konusu taşınmaz tapusuz olduğuna göre menkul mal hükmünde olup, sözleşme geçersiz olsa dahi zilyetliğin devredilmiş olması halinde, teslimle mülkiyet davalıya geçebilecektir. Oysa, senet içeriğinde taşınmazın ...’ye teslim edildiği açıkça belirtilmediği gibi, dosya kapsamı ve tanık anlatımlarına göre zilyetlik devredilmemiştir....
a ölünceye kadar bakma aktiyle verdiğini, bununda diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, hatta murisin kendisine bakılmadığından bahisle sözleşmenin iptali için dava açtığını belirterek; öncelikle vasiyetname ve ölünceye kadar bakma aktinin iptaline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde tapu kayıtlarının saklı payları oranında iptali ile adlarına tesciline, bedele hükmedilmesi halinde ise tenkis bedelinin yasal faiziyle birlikte tahsilini istemişlerdir. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, tenkis davasının kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen hüküm 16.Hukuk Dairesinin 20.09.2011 tarih ve 2011/4682 E. - 2011/4469 sayılı kararı ile “hükmün gerekçesinde vasiyetnamenin ve ölünceye kadar bakma aktinin iptali davalarının reddi gerektiği konusunda değerlendirme yapılmış ise de hüküm fıkrasında anılan davalarla ilgili hüküm kurulmayarak çelişki yaratıldığı (HUMK. 388)” belirterek bozulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİNİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı; muris Salih’in 4604 parsel sayılı taşınmazı oğlu Hamdi’ye ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, Hamdi’nin 19/10/2014 tarihinde; muris Salih'in ise 12/03/2015 tarihinde öldüklerini, muris Salih’in diğer oğlu ... tarafından bakıldığını, muris ile oğlu ...arasındaki işlemin bağış amacı taşıdığını, yapılan işlemlerin davacının saklı payını ihlal ettiğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma akdinin iptali ile TBK'nın 618. Maddesi gereğince mirasçılarına intikal eden bedelin iadesi olmazsa tenkis talebinde bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1643 KARAR NO : 2023/1848 Kararın Kaldırı T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/76 ESAS, 2023/23 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Aykırılık Nedeniyle) KARAR : Çarşamba 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/76 esas, 2023/23 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırılık nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının annesi murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak suretiyle tüm mal varlığını karşı tarafa devrettiğini, ölünceye kadar bakma akdi yapılırken davacının murisinin akli melekelerinin yerinde olmadığını...