Davalı vekili; muris'in, tüm mal varlığının ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle muvazaalı şekilde yapılan bağışlama sözleşmesine dayanılarak davacıya geçmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, sözleşmenin ahlaka aykırı olduğunu, müvekkilinin evlatlık olmasından kaynaklanan miras hakkının tamamının zedelendiğini, davacı lehine ölünceye kadar bakma şartı akdinin yasal unsurları günün koşullarına ve somut kanıtlara göre oluşup oluşmadığının değerlendirilmediğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....
Noterliğinin 17.03.1993 tarihli 1783 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davacıya devrettiğini, davacının sözleşme gereği bakım borcunu yerine getirdiğini ileri sürüp taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... vekili; düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunu, sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali isteğiyle açtıkları, davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur....
Dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin bakım borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile muris muvazaası nedeniyle pay oranında iptal talep edildiği anlaşılmaktadır. Ölünceye kadar bakıp gözetmek sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme şeklinde tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 611. 818 sayılı Borçlar Kanunu' nun 511. maddesinde, “Ölünceye kaçlar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” olarak tarif edilmiştir....
Somut olaya gelince; 1420 parsel sayılı taşınmaz 06.01.1995 günlü ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi karşılığı tarafların ortak miras bırakanı ... tarafından aynı tarihte tapuda davalıya temlik edilmiştir. Miras bırakan ...’nin 21.01.2000 tarihinde öldüğü mülkiyet hakkı sahibi davalı ...’ın 31.10.2000 tarihinde maliki olduğu 1420 parseli paylara bölerek davacı dışındaki diğer kardeşlerine pay verdiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesinin alacaklısı olan murisin, diğer mirasçılardan mal kaçırmak düşüncesiyle gerçekleştirdiği bir işlem iddia ve ispat edilememiştir. Davalının taşınmaza malik olduktan sonra diğer kardeşlerine pay temlik etmesi işlemi ise, Türk Medeni Kanununun 683. maddesinin mülkiyet hakkı sahibine tanıdığı tasarruf yetkisi dahilindedir. Yaptığı tasarruf işlemi miras bırakanı ...’nin ölünceye kadar bakma sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını göstermez....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının adresinin Kadıköy olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK’nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, bu tür davalar niteliği gereği gayrimenkulün aynına ilişkin olup HUMK.’nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki kesin nitelikte olup, kamu düzenini ilgilendirmektedir....
nin 24.8.2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak davanın tarafları çocuklarını bıraktığı, çekişme konusu 1980 ve 945 sayılı parseller murise aitken 22.10.1999 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiği kayden sabittir. Bilindiği ve TBK'nun 611 ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir mal varlığını veya bazı mal varlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bireylerin yaşlanma ve yaşlılıkta yalnız kalma korkusu ölünceye kadar bakma sözleşmesinin doğumuna ve bilimsel ve yargısal içtihatlarla gelişmesine yol açmıştır. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı olduğu kadar yaşama süresince bakımı gerektiren ve rastlantıya (tesadüfe) bağlı sözleşmelerdendir. Öte yandan, TBK'nun 611. maddesi bakım alacaklısı yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörmemiştir....
Davada, resmi şekilde düzenlenen 30.03.1989 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanılmıştır. Bu tür sözleşmeler, taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı sözleşme gereğince yükümlendiği bakma ve gözetme borcunu yerine getirdiğinden, mahkemece 126 ada 219 sayılı parsele ilişkin davanın kabulünde bir yanılgı yoktur. Davalıların, 189 ada 2 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; 30.03.1989 tarihli sözleşmenin 2. sayfasında muris 189 ada 2 sayılı parselle ilgili iradesini aynen “......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.01.2008 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ile duruşmasız temyizi davalı ... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 03.05.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av.... ile karşı taraf davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Sözleşme tarihindeki aile koşulları ve ilişkileri, murisin elinde bulunan malvarlığının miktarı, temlik edilen malın bütün mamelekine oranı dikkate alındığında ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu edilen taşınmazların makul olarak değerlendirilebilecek miktarı aştığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, sözleşmenin ölünceye kadar bakıp gözetme amacı ile değil, mirasçılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığı, sözleşmenin muvazaalı düzenlediği kanaatine varıldığından ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine, sözleşmenin ... ile ilgili kısmının iptali talepli karşı davanın kabulüne karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2010 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen 08.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiştir....