Saklı payı bulunan mirasçı, tek taraflı ölüme bağlı tasarruf ile mirastan tamamen veya kısmen çıkartılabilir. Mirasçılıktan çıkarma sebebi ölüme bağlı tasarrufta mutlaka açıkça ve somut olarak gösterilmelidir. Mirastan çıkarma nedenleri olağan ve koruyucu olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir. Olağan çıkarma nedenleri, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır suç işlemek veya aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesidir. Murisin saklı pay dışında kalan pay için her zaman tasarruf hakkı bulunduğundan, saklı pay dışındaki payı için çıkarmanın (ıskatın) şartları aranmaz. Çıkarılan mirasçı, miras bırakanın kanuni mirasçılarına ve çıkarılanın varsa altsoyuna karşı açacağı dava ile çıkarmaya itiraz edebilir. Çıkarmaya itiraz davasında, çıkarma sebeplerinin gerçekleştiğini ispat yükümlülüğü çıkamadan yararlanan davalı mirasçılara ya da vasiyet alacaklısına düşer....
Dava; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazlar bakımından 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca ölüme bağlı katkı payı alacağı, edinilmiş mallara katılma alacağının geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazlar bakımından ise ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ve miras hakkından kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir (TMK.nun m. 202, 218, 222, 225, 231, 235 ve 236). Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacılar, davalı ...’in 2003 yılında ölen eşi Hesna’dan olma çocuklarıdır. Davacılar vekili, miras bırakan Hesna’nın taşınmazların alınmasına ve edinilmesine yurt dışındaki çalışmalarından elde ettiği gelir ve birikimlerle %50 oranında katkıda bulunduğunu ileri sürerek istekte bulunmuşlardır....
bağlı bir tasarruftur....
Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise ya da mirasbırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirasbırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir ( 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510. maddesi). Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır (TMK m. 511). Ölüme bağlı tasarrufta mirasçılıktan çıkarma sebebi gösterilmişse çıkarma geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek; çıkarmadan yararlanan mirasçıya ya da vasiyet alacaklısına düşer (TMK m. 512). Çıkarmaya itiraz davasını, çıkarılan mirasçı açar....
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta; mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin muris tarafından yapılan ölüme bağlı tasarrufun varlığı halinde mirastan çıkarılanın veya diğer mirasçıların mirasçılık belgesi istemelerine yasal bir engel bulunmamaktadır. Mirasçılıktan çıkarılmaya itiraz etme hakkı mirastan çıkarılana ait olup, mirasçılıktan çıkarılmanın sebebini ispat yükü bundan yararlanan mirasçı veya vasiyet alacaklısına düşer ve bu davanın çıkarmadan yararlanan tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekir. Davacıların bu durumun belirlenmesine yönelik tespit davası açmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ölüme bağlı tasarrufun tenkisi ile davalılar aleyhine bedele hükmedilmesinde; öte yandan davacı vekili faize karar verilmesi gerektiği hususunu temyize konu etmiş ise de, dava dilekçesi ile birlikte faiz talebinde bulunmadığından faiz işletilmesine karar verilmemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile, hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.70 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 3.325.00 TL. bakiye onama harcının da diğer temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atıp atmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır...” gerekçesiyle bozulmuş, sair hususlar onanmış, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının 3/32 payının iptaline ilişkin karar bu kez Yargıtay 16....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nin 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Mirasçılık, kanundan doğuyorsa TMK m. 495- 501 maddeleri kapsamında yasal mirasçılıktan, murisin ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemesi halinde mirasçı atamadan söz edilir. Bu şekilde bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de atanmış mirasçı denir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak almanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....