WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulü ile 6.666,17 TL’nin tercih tarihi olan 17/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, birleşen davanın kabulü ile 6.666,17 TL’nin tercih tarihi olan 17/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm gerekçesinde "...asıl ve birleşen davada davacılar vasiyetnamenin iptali, aksi takdirde tenkis talebinde bulundukları, murise ait 1994 ve 2001 yılında alınmış tasarruf ehliyetinin bulunduğuna ilişkin raporlar bulunduğundan vasiyetnamenin iptali talebinin yerinde olmadığı..." belirtilmiştir. 1- Dava; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemlerine ilişkindir. Somut olayda; davacı taraf, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte tasarruf ehliyeti olmadığı ve murisin yanıltıldığını belirterek; vasiyetnamenin iptalini talep etmektedir....

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, tenkis (indirim) davası, miras bırakının saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınırına çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının, dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakının ölüm tarihinde bırakmış olduğu mal varlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

    Özel olarak iskata itiraz nedenleri: Cezai (olağan) iskatın hükümsüz kılınması konusunda ölüme bağlı tasarrufun genel olarak hükümsüzlüğü yanında Medeni Kanunun 512.maddesinde belirlenen bazı özel durumlarda mirasdan iskat edilen mirasçıya, iskata ilişkin ölüme bağlı tasarrufa itiraz ederek onu kısmen veya tamamen etkisiz bırakma imkanı tanınmıştır. İskat edilen mirascı, bu itirazını duruma göre tenkis veya iptal davası açmak suretiyle gerçekleştirir....

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez. 4. Mutlak olarak tenkise tâbi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanun'un 565 inci maddesinin 1, 2 ve 3 üncü bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlâl kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanun'un 570 inci maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanun'un 561 inci maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

          CEVAP: Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde; Tenkis davalarının murisin ölüm tarihi itibari ile mevcut olan terekesine göre hesaplandığını, muris dava dilekçesinde belirtilen vasiyetnameden sonra taşınmazlar üzerinde tasarruf işlemi yaparak vasiyetnamesinden döndüğünü, Medeni Kanun ve yerleşik Yargıtay kararları göz önüne alındığında tenkis hesabı yapılır iken; murisin ölüm anında terekesinde mevcut olan malvarlığı göz önüne alınması gerektiğini, şayet bu malvarlığı saklı paya tecavüz ederse önce ölüme bağlı tasarruflarda tenkis hesabı yapıldığını, murisin ölümü anında terekesinde, ölüme bağlı tasarruf olarak vasiyetnamesinde sadece 2331 parsel nolu taşınmazı olduğunu, bunun dışında murisin vasiyetnameye konu olmayan ve ölüm anında kendine ait olan taşınmazları da bulunduğunu, vasiyet konusu diğer taşınmazlar üzerinde tasarruf yapıldığından artık bu taşınmazların vasiyet konusu olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığını, vasiyetname konusu olmayan diğer taşınmazlar ile birlikte murisin terekesi...

          Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacılar vekili, davacı müvekkilleri ile davalı tarafın Ahmet Tomsak mirasçıları olduğunu, vasiyetnamesinin tereke sulh hukuk mahkemesinde açıldığını, vasiyetnamesi ile 327 parsel numaralı taşınmazındaki hissesinin tamamının eşi davalı T7 bıraktığını, işlem tarihinde murisin ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptali gerektiğini, ölüme bağlı tasarruf nedeniyle mirasçı olan müvekkillerinin saklı paylarını alamadıklarını belirterek vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde saklı payın tecavüzün tenkisi ile bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, vasiyetnamenin iptali isteminin reddi ile tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesi üzerine davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

              Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

                UYAP Entegrasyonu