un 20/4 maddesi ve 7. maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup, ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Hal böyle olunca mahkeme kararının açaklanan gerekçeler nedeniyle onanması gerekirken zuhulen bozulduğu anlaşılmakla, davalıların karar düzeltme taleplerinin kabülü ile Dairemizin 17.12.2012gün ve 2012/15904 E- 25905 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, 13.06.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
Miras bırakan tarafından sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla yapılan temliklerin "tasarruf edilebilir kısım" dahilinde kalıp kalmadığının tespiti, diğer bir ifade ile "tasarruf edilebilir kısım" mirasın açıldığı andaki değerinin bilinmesiyle anlaşılabilir.(TMK.M.507/1) Miras, miras bırakanın ölümüyle açılır. Miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu kazandırmalar terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. (TMK. M. 575) Şu halde, anılan yasal düzenlemeler gereğince, tasarruf edilebilir kısım saklı paya el atma olup olmadığı, terekenin bütün olarak ölüm tarihine göre tespit edilmesiyle mümkün olabilir. Mahkemece, açıklanan yönlerde inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi bilirkişi marifetiyle tasarruf nisabı ve saklı pay hesabı yaptırılmamıştır....
Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; vasiyetnamenin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarruf olduğu, lehine vasiyetname düzenlenen kişi veya kurumların bu vasiyetin geçerli olması için kabul yetkisinin bulunmasına gerek olmadığından; davacının, vasiyetnamenin iptali yönündeki isteminin yerinde olmadığı; murisin, kamu yararı olmayan kazandırmalarında davacının tasarruf nisabını aşmadığı; kamu yararına yapılan kazandırmalar bakımından ise, davacı lehine tenkis koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir. Dava; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemlerine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 2015/10185 Esas - 2015/14201 Karar) Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından re'sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Bölge adliye mahkemesi tarafından, her ne kadar dairece verilen 25/05/2017 tarihli karar emsal gösterilmek suretiyle; mirasçılar tarafından vasiyetnamenin iptali istemiyle açılan davalarda, bir yıllık hak düşürücü sürenin, vasiyetnamenin 4721 s....
Mahkemece; "Dava, TMK'nın 557. maddesine dayalı vasiyetnamenin iptali veya tenkis talebine ilişkindir. TMK'nın 559. maddesi uyarınca davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. TMK'nın 557. maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali düzenlenmiş olup madde de "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:1. Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." hükmü yer almaktadır....
Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tenkis davası, TMK'nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. (TMK md. 570) Somut olayda; davacının dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanları kapsamında, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebinde de bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davacı ...’in vasiyetnameden dönmek istediği, davacı ...’nin aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini önemli ölçüde ihlal ettiğine ilişkin eyleminin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; muris tarafından davacı eşi ile düzenlenen ölüme bağlı tasarrufun iki bölüm halinde oluşturulduğu; ilk iki bölümde davacı kızı Zübeyde’nin eylem ve sözleri nedeniyle mirasçılıktan çıkardığı, üçüncü bölümde ise gayrimenkul, menkul ve bankadaki mevduatlarını davalı oğluna vasiyet ettiği görülmektedir. Mirastan ıskat, murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Iskat, cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere 2 türlüdür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2010/279 ESAS - 2019/34 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarrufun iptali ve Tenkis KARAR : Taraflar arasında görülen Ölüme Bağlı Tasarrufun iptali ve Tenkis davası sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların, davacının ablasının çocukları olduğunu, ortak miras bırakan Mehmet Aksoy'un ölümü sonrası Kdz Ereğli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/33 Esas ve 2010/73 Karar sayılı kararıyla vasiyetnamenin açılıp okunduğu, vasiyetnamenin okunması sonucu murisin Kdz Ereğli 1. Noterliğince 25/05/2000 tarih 8897 yevmiye numaralı bir vasiyetname düzenlediği, bu ölüme bağlı tasarrufta Ereğli ilçesi Topçalı köyü Şıh Köy içi Çunukur mevkinde tapunun 7 parsel 896 da kayıtlı tarla ve üzerindeki 3 katlı evden 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, vasiyetnamenin iptali, ikinci kademede tenkis istemine ilişkindir. Ölüme bağlı tasarruf, bir kimsenin ölümünde hüküm doğurmak üzere yaptığı irade beyanıdır. Ölüme bağlı tasarruf şekillerinden biri olan vasiyetname, bir şahsın hiç kimseye yöneltmek zorunda olmaksızın ölüme bağlı arzularını açıklamak suretiyle yaptığı tek taraflı bir hukuki işlemdir. Ölüme bağlı tasarruflar tasarruf edenin iradesi ile ortadan kaldırılabilir. Ayrıca, ölüme bağlı tasarrufların iptali TMK’nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için aşağıdaki sebeplerle dava açılabilir: 1- Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka ve ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa....
Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560- 562)....