Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrasında gösterilenler) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Türk Medeni Kanununun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı Kanunun 561.maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları, (en sonda da kamu yararına yapılan kazandırmaları) dikkate almak gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR : Asıl davada tapu iptali tescil davasının reddi yönündeki karar Yargıtay ilâmında bozma konusu edilmediğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ...'nun tenkis davasının reddine, davacı ... mirasçılarının tenkis davasının kabulüne, birleştirilen davalar açısından verilen kararların Yargıtay ilâmında bozma konusu edilmediğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına TEMYİZ EDENLER : Asıl dosya davacılar vekili, asıl dosyada davalılar- bir kısım birleştirilen dosyada davacı ... vekili Taraflar arasında görülen asıl dosyada ehliyetsizlik ile muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis, birleştirilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/206 Esas sayılı davasında ve birleştirilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/335 Esas sayılı davasında vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis, birleştirilen .......

      Somut olaya yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca bakıldığında; davacıların vasiyetnameye göre payları oranında açtığı eldeki davada, asli müdahil aynı vasiyetnameye dayanarak kendi payına yönelik talepte bulunmuş olup; Bu durumda, davaya müdahil olan T4 usulünce açılmış dava ve davada davacı taraf sıfatı bulunmamakta, adı geçen ayrı dava açtığında iş bu dava ile birleştirilmelidir. Diğer yandan davalı Şevkiye tarafından süresinde tenkis def’in de bulunulmuştur. Miras bırakanın vasiyetname ile yaptığı tasarruf, ölüme bağlı bir tasarruf olup mutlak tenkise tabidir. Bilindiği üzere mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ..., 638 ada 6 sayılı parselde bulunan dava konusu 6 nolu bağımsız bölümünü bağış suretiyle davalı kızına devrettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir....

        Somut olayda, mahkemece mirastan ıskat sebebi olarak gösterilen olayların kanıtlanamadığı kabul edildiğinden; TMK'nın 512/3. maddesi uyarınca ıskat sonucu ölüme bağlı tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve tenkis hesaplaması yapılması doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          İhtisas Kurulu'nun 07.12.2020 tarihli raporuna göre muris T4'in vasiyetnamenin düzenlendiği tarih olan 24.05.2006 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirtilmesi ve ayrıca TMK'nın 557. maddesindeki iptal şartlarının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine dair karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 557. maddesine göre ölüme bağlı bir tasarrufun iptali şartları "1- Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" şeklinde belirtilmiştir. Davacı tarafça muris T4'in vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte tasarruf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali istenmiş ise de; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4....

          Birleştirilen davada davalı ..., vasiyetnamenin tenfiz edilmeden saklı pay ihlalinden söz edilemeyeceğini belirterek tenkis istekli birleştirilen davanın reddini savunmuştur. Asıl davada davalı ... davaya cevap vermemiş, herhangi bir savunma getirmemiştir. İlk derece mahkemesince, asıl davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizine, buna göre vasiyetnameye konu iki parça taşınmazın mirasbırakan adına olan tapu kayıtlarının iptali ile asıl davada davacı ... adına tesciline, mirasbırakanın saklı payı ihlal kastıyla hareket etmediği gerekçesiyle tenkis istekli birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; anılan kararın davalı/birleştirilen davada davacı ... tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            Vasiyet; bir kimsenin hukuki hüküm ve etkisi ölümünden sonraya etkili olmak üzere mallarında yasanın koyduğu sınırlar içerisinde karşılıksız tasarrufta bulunmasıdır. Vasiyetname; vasiyet tasarruflarını içeren ve yasada gösterilen biçimlere uyularak yapılan ve vasiyetçi tarafından ölünceye kadar dönülebilen yazılı irade beyanıdır. Ölüme bağlı tasarruf; vasiyet ve miras mukavelesi gibi, gerçek kişilerin hukuki etki ve hükümlerini ölümlerinden sonra doğuran hukuki işlemleridir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise sözleşmecilerden birinin ötekine, ölünceye değin bakma ve kendisini görüp gözetme koşuluyla bir malvarlığını veya bir takım mallarını intikal ettirmesi borcunu doğuran sözleşmedir. Yani, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlar arası ve çift taraflı borç yükleyen bir sözleşme olup, etkisini ölüme bağlı tasarruf gibi ölümden sonra değil imzalanmasıyla birlikte gösterir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruf değildir. 2....

              Davalı ..., mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK'nun 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında (diğer davalılar vasiyetnamenin iptaline dair kararı temyiz etmediğinden) yalnızca ... yönünden geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün yalnızca ... yönünden hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Dava dilekçesinde, vasiyet yapıldığı tarihte murisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı nedeniyle de iptal istendiğine göre, murisin sağlığına ilişkin tüm belge ve kayıtlar toplandıktan sonra Adli Tıp Kurumundan tasarruf ehliyeti konusunda rapor alınması gerekirken, mahkemece eksik incelemeyle davanın reddedilmesi bozma nedenidir.Öte yandan, dava dilekçesindeki açıklamalardan mirastan mahrum bırakıldığı ileri sürülerek saklı payın yok edildiği iddiası amaçlandığına göre davada tenkis istemi de bulunmaktadır. Adli Tıp Kurumu raporu sonucuna göre ve tenkis istemi de değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çervesinde bir karar verilmesi gerekirken, tenkis istemi gözetilmeden karar verilmesi ayrıca bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu