Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı vekilinin 3.celsede davasının talep sonucunu ıslah yolu ile değiştirdiğini beyan ettiği, aynı celsede davalı vekilinin tenkis talebine ilişkin ıslah beyanını kabul etmediklerini ve muvafakat etmediklerini bildirdiği,bu nedenle davaya vasiyetnamenin iptali davası olarak devam edildiği,açılan davada dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, vasiyetnamenin yapıldığı zamanda ... bırakanın akli melekelerinin yerinde olduğu, vasiyetnamenin yapımında ... bırakan üzerinde hata, hile ve ikrah sebeplerini gerektirecek, gerek üçüncü kişilerden, gerekse kendinden kaynaklı herhangi bir zorlayıcı durumun bulunmadığı ve ...bırakanın vasiyetnamesinin iptalini gerektirecek TMK.'...

    Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK’nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) tenkis uygulanırken TMK’nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

      O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Dava dilekçesi ile davacının vasiyetnamenin iptali ve tenkis talep ettiği, 27/10/2016 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında davacı vekili; "vasiyetnamenin iptali yönünde talebimiz yoktur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava, vasiyetnamenin iptali ve terditli olarak tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece vasiyetnamenin iptali talebi yerinde görülmeyerek reddedilmiş ikincil talep olan tenkis talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. Davacı tarafça öncelikle vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebiyle dava açılmıştır. TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; a-Ehliyetsizlik, b-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, c-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, d-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir....

      Mahkemece; Ölüme bağlı tasarrufun iptali sebepleri oluşmadığından davacının vasiyetnamenin iptali ve tapu iptal tescil talebinin reddine, davacının tenkis talebinin kabulü ile, davalı ...'ın tercihini davacıya malı devrederek tazminat almak yönünde kullanması nedeniyle mahkememizce hesap bilirkişisine tespit ettirilen sabit tenkis oranı 0,1229222736 ile tenkise tabi tasarrufların güncel değeri (.../.../2012 tarihi itibariyle) toplamının çarpımıyla elde edilen (165.079,30 TL x 0,1229222736) ....291,92 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının tescil talebi olmadığından vasiyetnameye konu taşınmazların tenfizi hakkında davalının dava açma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. . Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s.y. ....md.)...

        Mahkemece miras bırakanın 31.12.2009 tarihinde öldüğü,vasiyetnamenin tanzim tarihi olan 30.5.2008 tarihinde davacının henüz murisle evlenmediği, evliliğin murisin ölümünden 1 hafta önce gerçekleştiği, murisin evlenmeden önce bağışta bulunduğu sonradan evlendiğine göre saklı payı zedeleme kastının bulunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Miras bırakan... davalılar yararına sağlar arası bir kazandırma gerçekleştirmemiş olup, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetname düzenlemiştir. Ölüme bağlı tasarruflar mutlak olarak tenkise tabi kazandırmalar olup burada sağlar arası kazandırmalarda belli durumlar için aranılan saklı payı ihlal kastının yokluğu gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca evliliğin iptali için açılan davanın sonucunun beklenmesi talep edilmesine rağmen mahkemece bekletici mesele yapılmaksızın hüküm tesis edilmiştir....

          Bilindiği üzere, ölüme bağlı tasarrufun iptali Türk Medeni Kanunu'nun 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için aşağıdaki sebeplerle dava açılabilir: 1- Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka ve ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin iptal sebepleri ve şekle ilişkin iptal sebepleri olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir....

          Davalılar, dava konusu vasiyetnamenin 1. bölümünde murisin oğlu ... lehine yapmış olduğu tasarrufa ilişkin detaylı bir açıklamanın bulunduğunu, 2. bölümde ise her üç çocuğu hakkındaki irade beyanını yansıttığını, vasiyetnamenin dikkatli okunması halinde 1 ve 2 no'lu bölümler arasında çelişki bulunmadığının görüleceğini, vasiyetnamenin yapıldığı sırada müteveffanın algılama ve düşünme yeteneğinin azalmış olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, vasiyetnamenin hazırlanmasında hayali olarak örf, adet ve gelenek ile diğer etkin olumsuz nedenler aramanın gereği bulunmadığını, murisin ölüme bağlı tasarruf yetkisini akıl ve mantığını kullanarak hiçbir baskı altında kalmadan özgür irade ile kullandığını, dava dilekçesinde mirasçılıktan çıkarmanın iptalinin talep edildiğini, davacıyı mirasçılıktan çıkarma sebepleri mevcut olsa dahi davalılar olarak bu sebeplerin üzerinde durmak ve davacının saklı payını ortadan kaldırarak mirastan mahrum bırakmak düşüncesinde olmadıklarını, Türk Medeni Kanunu'nun...

            Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, ...ı'nın vasiyetname yolu ile kurduğu ...ı Vakfı'nın tescili istenilmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar ...ı'nın mirasçıları Ayşe ile Aysel vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 102.maddesi kapsamında davacı ... ile asli müdahiller Ayşe ve Aysel'in murisleri ...ı'nın ölüme bağlı tasarruf (... Üçüncü Noterliğinin 01.07.1999 tarih ve 26684 yevmiye numaralı ...I'ya ait "Düzenleme Şeklinde Vasiyetname ve Vakıf Senedi") ile kurduğu vakfın tescili istemine ilişkindir. Ölüme bağlı tasarruf kavramı, kısaca, miras bırakanın ölümünden sonra sonuç doğurmak üzere yaptığı hukuki işlemleri ifade eder....

              Davacının bu ifadelerinden, aynı zamanda tenkis talebinde de bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava, sadece vasiyetnamenin iptali olarak nitelendirilmiş, tenkise ilişkin bir inceleme ve araştırma yapılmamış, bu hususta bir değerlendirmede de bulunulmamıştır. TMK.nun 560/....maddesine göre; “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.” Aynı Kanunun 561/... maddesine göre ise; “Saklı pay sahibi mirasçılara, ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların, onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tabi olur” hükmüne amirdir. Tenkisin gerekip gerekmeyeceği, gerekiyorsa ne oranda ve ne miktarda gerekeceği önceden bilinemez....

                UYAP Entegrasyonu