Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar birleşen dava dilekçesinde ;vasiyetnamenin şekil şartlarına uymadığını, baskı ve hileyle düzenlendiğini, murisin tasarruf ehliyeti olmadığını beyanla; ölüme bağlı tasarrufun iptalini; bunun mümkün olmaması halinde, kanun ile korunmuş olan saklı paylarının tenkisinin gerektiğini, bununda mümkün olmaması halinde tasarruf bedellerinin faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Davalı (birleşen davalı ); asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir . Mahkemece; asıl davanın reddine; birleşen davanın süresinde açılmadığından TMK'nın 571. maddesinin 1. fıkrası gereği usulden reddine karar verilmiş ; sözkonusu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir . 1-) Asıl dava, vasiyetnamenin iptali; birleşen dava vasiyetnamenin iptali ve tenkisi istemine ilişkindir . TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2018 NUMARASI : 2013/117 ESAS, 2018/418 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvuruları üzerine Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/117 Esas, 2018/418 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....

    Öte yandan; TMK’nın 504 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “ Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.” Somut olayda; davaya konu vasiyetnamenin davalı ...’nun baskısı ve tehdidi sonucunda düzenlendiğini iddia edilmiş olup, mahkemece; davalı ...’nun mirasbırakandan sürekli para istediği, mirasbırakanın da kendisini eşinden ayıracakları korkusuyla davalı kızına sürekli para vermek zorunda kaldığı, vasiyetnamenin korkutma ve baskı altında düzenlendiği gerekçesiyle iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacılar vekili, davacı müvekkilleri ile davalı tarafın Ahmet Tomsak mirasçıları olduğunu, vasiyetnamesinin tereke sulh hukuk mahkemesinde açıldığını, vasiyetnamesi ile 327 parsel numaralı taşınmazındaki hissesinin tamamının eşi davalı T7 bıraktığını, işlem tarihinde murisin ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptali gerektiğini, ölüme bağlı tasarruf nedeniyle mirasçı olan müvekkillerinin saklı paylarını alamadıklarını belirterek vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde saklı payın tecavüzün tenkisi ile bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, vasiyetnamenin iptali isteminin reddi ile tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesi üzerine davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının oğlunu mirasından ıskat etmek istiyorsa ölüme bağlı tasarruf yapabileceği, mahkemeler nezdinde bu işlemi yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Iskatını istediği oğlunun borç içinde olduğunu, aleyhine açılmış pek çok ceza dosyası olduğunu, iki yıldır görüşmediklerini, mağduriyetinin dikkate alınmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ölüme bağlı tasarruf ile ıskat mümkün olduğundan bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

          Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....

            Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak almanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

            Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez. 4. Mutlak olarak tenkise tâbi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanun'un 565 inci maddesinin 1, 2 ve 3 üncü bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlâl kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanun'un 570 inci maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanun'un 561 inci maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

              Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

                UYAP Entegrasyonu