DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin vasiyetnamelerin iptali talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Mirasçılıktan çıkarma (ıskat), mirasbırakanın tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Mirasbırakan, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilir. Türk Medeni Kanunun'da, cezai (alelade) çıkarma ve koruyucu (aciz sebebiyle) çıkarma olarak iki çeşit ıskat düzenlenmiştir. Cezai çıkarma sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesinde, genel bir hüküm içinde ifade olunmuştur....
nun 181. maddesine göre; “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.” Somut olayda, iptale konu vasiyetname boşanmadan önce yapılmış olup, ölüme bağlı tasarruf olma niteliği ise tartışmasızdır. Bu nedenle; mahkemece, anılan yasal düzenleme kapsamında olup olmadığı hususu incelenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak ta, davacı tarafından dava dilekçesinde vasiyetname ile saklı pay sahibi oğul ...'ın mirasın tamamından mahrum edildiği ileri sürülmektedir. Vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir (TMK.519.md.). Bu durumda tenkis isteminin bulunduğunun kabulü gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. (TMK md. 570) Somut olayda; davacıların dava dilekçelerinde beyanlarında, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebinde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda; mahkemece, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda da inceleme ve araştırma yapılarak ve ilgili .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/188 Esas sayılı dosyanın da incelenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Bu olaylar karşısında, davalının mirastan ıskat edilmesini ölüme bağlı bir tasarruf olarak kabul edilmesi haksızlıktır ve hakkaniyete uygun değildir. Kanun koyucunun bu önemli durumu dikkate almaması yasada bir boşluk oluşturmuştur. Bu haklı talebimiz, ölüme bağlı bir tasarruf değil, sağlararası bir tasarruf olarak kabul edilmesi gereklidir. Aksi halde ilerde miras bırakacak kişinin sağlığında bu hakkını kullanamaması, hak kaybı ve gasbı sonucunu doğurmuştur. Sunulan nedenlerle ; 1- TMK 510. Maddesi hak kaybı ve gasbına neden olduğundan Anayasa'ya Aykırılık nedeniyle yeni ve çağdaş bir çözüme veya düzenlemeye bağlanması ya da iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine, 2- İzmir 20. As. Huk. Mah.'nin 15.02.2021 tarihli ve 2019 / 526 Esas. 2021 / 58 Karar sayılı kararının esastan kaldırılmasına'' karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanun'un 565. maddesinin 1, 2 ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunu'nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561.maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelem kastının varlığından söz edilemez. #Mutlak olarak tenkise tabi Tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 507. maddesinin 1,2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya mahfuz hisseyi ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni kanunun 512. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 503. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
İlgili Hukuk 1.743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 507 inci maddesi şöyledir: "Aşağıdaki tasarruflar, ölüme bağlı teberrular gibi tenkise tabidir. 1 – İadeye tabi olmamak üzere miras hissesine mahsuben cihaz, teessüs masrafı yahut mal terki şeklinde vaki ölümebağlı olmayan teberrular. 2 – Miras haklarının berveçhi peşin tasfiyesi maksadiyle yapılan teberrular. 3 – Hibe edenin, kayıtsız ve şartsız rücua hakkı olan hibeler ile adet üzere verilen hediyeler müstesna olarak, vefatından evvelki bir sene içinde yapılmış hibeler. 4 – Mahfuz hisse kaidelerini bertaraf etmek kasdiyle yapıldığı aşikar olan temlikler. 2. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 512 inci maddesi şöyledir: "Tenkis, mahfuz hisse tamam oluncaya kadar evvel emirde ölüme bağlı tasarruflardan ve kafi gelmediği takdirde en son tarihli olandan başlıyarak en evvel vakı olana doğru çıkmak şartiyle, ölüme bağlı olmayan teberrular üzerinden icra edilir." 3.Bilindiği üzere,mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde...
Murisin ölüme bağlı tasarruf ile mirasçıyı mirastan çıkartabilir. Ancak, mirastan ıskat edilen mirasçının murise veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olması ya da murise veya murisin aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş olması gerekir. Ölüme bağlı tasarruflar tasarruf edenin iradesi ile ortadan kaldırılabilir. Ayrıca, ölüme bağlı tasarrufların iptali TMK’nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için aşağıdaki sebeplerle dava açılabilir: Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını mirasbırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrufla vasiyetçi, mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. Mirastan çıkarma, cezai (olağan) ve aciz sebebiyle (koruyucu) olmak üzere iki türlüdür....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.04.2023 Tarihli 2022/156 Esas 2023/126 Karar Sayılı Kararı Ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine ilişkin davalarda ölen kimsenin son yerleşim yerinin kesin yetkili olduğu, murisin vefatından önce Türkiye'deki son yerleşim yerinin Haydarlı Köyü Alamatlı Mevkii No:8 .../... olması nedeni ile yetkili mahkemenin Görele Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.07.2023 Tarihli ve 2023/115 Esas, 2023/385 Karar Sayılı Kararı Mirasa ilişkin davaların ölenin Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinde, son yerleşim yerinin Türkiye'de olmaması hâlinde terekeye dâhil malların bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği, murisin davanın ilk açıldığı yer olan İstanbul ili, Beyoğlu ilçesinde de taşınmazının bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A....