WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mal varlığı ile, (iadeye) denkleştirmeye (MK.md.603) ve tenkise tabi (MK.md.461, 507) olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık geçim giderleri, terekenin yazımı, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur....

    Mahkemece; davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizi ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; muris tarafından düzenlenen vasiyetname ile davacıya taşınmaz vasiyet ettiği, vasiyetnamenin açılarak okunduğu, dava tarihinden sonra davalılarca tenkis talebiyle dava açıldığı, karar tarihi itibariyle verilen kararın kesinleşmediği görülmektedir. Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir....

      Mahkemece davacı ...’ın saklı payının davalı ...’a yapılan ölüme bağlı tasarruf dolayısıyla ihlal edildiği, diğer davalıların saklı paylarını alamadıkları kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Dosya içeriğine toplanan delillere kanunda belirtilen gerektirici nedenlere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’ın temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı ...’ın temyiz itirazlarına gelince; tenkis (indirim) davası murisin saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, önceye etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; murisin ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....

        Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. ../......

          Noterliğinin 24.07.2014 tarihli vasiyetnamesini düzenlediğini, vasiyetnamenin ölüme bağlı bir tasarruf olduğunu, iptal edilinceye kadar tüm hüküm ve sonuçları doğurduğunu, davacının dayanmış olduğu mirasçılık belgesinin vasiyetname dikkate alınmadan hazırlandığını ve bu mirasçılık belgesinin iptali ve vasiyetnameye uygun mirasçılık belgesi verilmesi istemi ile dava açıldığını, şirket ortaklarından... ve ...'ın vasiyetnameye uygun pay devrinin gerçekleştirilmesi için şirkete 07.03.2016 tarihinde başvurduklarını, bu talep üzerine ölüme bağlı tasarrufların iptal edilinceye kadar geçerli olduğu ilkesi gereğince mirasçıların paylarının pay defterine kayıt edildiğini, 6102 sayılı Kanun'un 391 inci maddesindeki yönetim kurulu kararının iptali koşullarının oluşmadığını, şirket yönetim kurulunun, murisi bağlayıcı nitelikteki vasiyetnameye uygun olarak karar aldığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....

            Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, miras bırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya yaptığı pay temlikinin ivaz karşılığı olduğu, aksine mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğuna dair iddianın kanıtlanamadığı, diğer taraftan temlikin ölüme bağlı tasarruf veya tenkise tabi sağlararası tasarruf niteliğini de taşımadığından tenkis hükümlerinin de somut olayda uygulanamayacağı anlaşıldığına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının ve aşağıda yazılı 1.55....

                Kurumundan rapor alınmadan, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bundan ayrı olarak; Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G...., Miras Hukuku, ..., 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, ..., 2004, s.23). Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570)....

                  Ayrıca mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.(4722 s. Yürürlük K.m.17) Tenkis davası, miras bırakanın, saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmalarının yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke, miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile, (iadeye) denkleştirmeye (TMK.md.603) ve tenkise tabi (TMK.md.461, 507) olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

                    (TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....

                      UYAP Entegrasyonu