Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, diğer yandan işbu vasiyetname ile müvekkillerinin saklı paylarının da ihlal edildiğini, miras bırakanın yaptığı ölüme bağlı işlemin saklı pay hisseli mirasçıların saklı paylarına tecavüz etmemesi gerektiğini, miras bırakanın tasarruf serbestisinin tasarruf nisabı ile sınırlı olduğunu ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline, olmazsa tenkise yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; muris eşinin tanzim ettiği vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, murisin mirasa ilişkin saklı paylarını dikkate almadığı, vasiyetnameden çıkarılması için hiçbir yasal neden olmamasına rağmen vasiyetnamede mirasçı olarak gösterilmediğini belirterek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalı, vasiyetnamenin iptali için yasal neden olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yazılı bir delil ibraz edilemediği ve vasiyetnamenin iptalini gerektiren herhangi bir sebep ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    ın .... ....Noterliğinin ....05.2006 tarih ve 17980 sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, murisleri ...'ın ..... .... Noterliğinin ....05.2006 tarih ve 17980 sayılı vasiyetnamesi ile ...... ve ....... 'daki tüm mallarını davalılara bıraktığını, öncelikle vasiyetnamenin yapıldığı tarihte tasarruf ehliyeti bulunmadığından; ikinci olarak ta manevi baskı ve şiddet uygulanmak suretiyle vasiyetnamenin yaptırıldığı ileri sürülerek iptali istenilmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamenin yapıldığı tarihte murisin hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunduğunun saptanması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Türk Medeni Kanunun 560/1. maddesine göre "Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler." Aynı Kanun'un 561/1. maddesine göre ise; "Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tabi olur" hükmüne amirdir.Mahkemece; murisin vasiyetname ile yaptığı tasarrufun, ölüme bağlı bir tasarruf olduğu ve mutlak tenkise tabi olduğu gözetilmemiştir....

        Ancak; Medenî Kanunumuzun 557. maddesinde, şu sebeplerin bulunması durumunda bir ölüme bağlı tasarrufun iptali için dava açılabileceği belirtilmiştir; tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa. Bu iptal sebepleri dışında başka bir sebepten ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilebilmesi mümkün değildir. Bunun yanında; hâkim iptal sebebiyle bağlı olup, örneğin sadece esasa ilişkin sebeplere dayanılarak iptal davası açılmışsa, şekle ilişkin iptal sebeplerini inceleyemez....

          un 20/4 maddesi ve 7. maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup, ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Hal böyle olunca mahkeme kararının açaklanan gerekçeler nedeniyle onanması gerekirken zuhulen bozulduğu anlaşılmakla, davalıların karar düzeltme taleplerinin kabülü ile Dairemizin 17.12.2012gün ve 2012/15904 E- 25905 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, 13.06.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı ve murisin sonradan düzenlediği vasiyetnameler nedeniyle önceki vasiyetnamelerin geçersiz hale geldiği iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Ölüme bağlı tasarrufun ifasının mümkün olmaması, vasiyet konusunun vasiyetçiye ait olmaması ise bir iptal sebebi oluşturmaz....

              Kurumundan vasiyetnamenin düzenlendiği 01.12.2012 tarihinde murisin tasarruf ehliyetine haiz olup olmadığı konusunda rapor alınarak, sonucuna uygun karar vermek olmalıdır. Öte yandan, esasa ilişkin iptal sebepleri yanında şekle ilişkin iptal sebepleri de ileri sürülerek, vasiyetnamenin iptali istenebilir. Vasiyetnamenin iptali davasında davalı sıfatı, iptali istenen vasiyetnameden menfaatler elde eden kişiler (yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar, varsa vasiyetnamenin yerine getirme görevlisi) olacaktır. Mahkemece; bu nedenle tasarrufun öngörülen şekillere uyulmadan yapıldığına ilişkin delil sunulmadığı gibi, böyle bir iddianın da ancak vasiyetnameyi düzenleyen kuruma yöneltilmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmiş, olması da usul ve yasaya aykırıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ Davacı tarafından davalı aleyhine açılan vasiyetnamenin iptali davasının yapılan yargılamasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davacı tarafından süresinde temyizi üzerine dosya ve raportör üyenin raporu incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan daire bozma kararına uyulmak suretiyle orada belirtilen doğrultuda işlem ifa edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olduğu gibi, ölünceye kadar bakma akti ile yapılan temlikin ivazlı (bakım karşılığı) olduğu, sağlan arası veya ölüme bağlı tasarruf niteliği taşımadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hukuk Dairesi'nin 2015/10185 Esas - 2015/14201 Karar) Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından re'sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Bölge adliye mahkemesi tarafından, her ne kadar dairece verilen 25/05/2017 tarihli karar emsal gösterilmek suretiyle; mirasçılar tarafından vasiyetnamenin iptali istemiyle açılan davalarda, bir yıllık hak düşürücü sürenin, vasiyetnamenin 4721 s....

                  UYAP Entegrasyonu