Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....
tanığın huzurunda yapılıyor olması olduğunu, tanıklar, vasiyetçinin ölüme bağlı tasarruf yapmaya ehil olduğunu ve vasiyetnamenin huzurlarında yapıldığını şerh verip, vasiyetnameyi imzalayacağını, mirasbırakan Fatma Yüksel Erçetin'in yaptığı resmi vasiyetnamede ayrıca bu usuli şartlara da riayet edilmediğini, bu durum vasiyetnamenin geçerli olmadığının ayrıca başkaca bir ispatı olduğunu, açıkladıkları ehliyetsizlik hususu ve şekil şartlarındaki eksiklikler dava konusu olan vasiyetnamenin tamamen geçersiz olduğunu ve ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektirdiğini, müvekkillerinin mirasbirakanın yasal mirasçıları olmaları dolayısıyla işbu iptal davasını açmakta hukuki yararları bulunduğunu, müvekkillerinden mal kaçırmak amacıyla mirasbırakanın davalı tarafından yönlendirmesi sebebi ile yapılmış olan söz konusu ölüme bağlı tasarrufun iptali gerektiğini bildirerek 29.12.2008 tarihinde Noter Uwe Kalberer huzurunda düzenlenen ölüme bağlı Tasarrufun usüle aykırı düzenlenmiş olunan vasiyetnamenin...
nun 181. maddesine göre; “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.” Somut olayda, iptale konu vasiyetname boşanmadan önce yapılmış olup, ölüme bağlı tasarruf olma niteliği ise tartışmasızdır. Bu nedenle; mahkemece, anılan yasal düzenleme kapsamında olup olmadığı hususu incelenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak ta, davacı tarafından dava dilekçesinde vasiyetname ile saklı pay sahibi oğul ...'ın mirasın tamamından mahrum edildiği ileri sürülmektedir. Vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir (TMK.519.md.). Bu durumda tenkis isteminin bulunduğunun kabulü gerekir....
Ayrıca mirasbırakan tarafından yapılan her türlü kazandırma tenkise tâbi olmayıp, ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan kazandırmaların tamamı tenkise konu olurken, sağlararası kazandırmalar sınırlı olarak tenkise tâbidir. Bu açıdan tenkise tâbi kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan kazandırmalar ve sağlararası işlemle yapılan kazandırmalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Mirasbırakanın saklı payı ihlal eden ölüme bağlı kazandırmaları mutlak anlamda tenkise tâbidir. Kazandırmanın mirasçı ya da üçüncü kişiye yapılması arasında fark bulunmadığı gibi bu anlamda ölüme bağlı tasarrufun vasiyetname veya miras sözleşmesi şeklinde yapılması arasında da fark bulunmamaktadır. TMK’nın 561. maddesine göre “Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tâbi olur....
Harca esas değer 15.000,00 TL olarak gösterilerek dava açılmış, dava dilekçesinde dava konusu 'mirasta denkleştirme olarak gösterilmiş, 6641 sayılı taşınmazın tapu kayının iptali ile terekeye iadesi talep edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 27.06.2019 tarih ve 2012/294 Esas, 2019/366 Karar sayılı kararı ile özetle; ''...Murisin ölüm tarihi, 12/07/2008'dir. Bu nedenle yeni Medeni Kanun uygulanmayacaktır. Murisin Fethiye SHM 2008/565E.-508 K. Sayılı veraset ilamında mirasçıların payları belirlenmiştir. Tenkis davaları TMK'nın 560 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu surette, önce ölüme bağlı tasarruflar üzerinde mütenasip olarak; yetmediği takdirde, sağlar arası karşılıksız kazandırmalar üzerinden saklı pay sağlanıncaya kadar indirim yapılacaktır. Davada ölüme bağlı tasarruf bulunmamaktadır. TMK'nın 507.maddesi gereği aktiften pasiflerin çıkarılması sonucu kalan artı değer net tereke olup tereke hesabında dikkate alınacaktır....
ın 19.10.2017 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın Mudanya Noterliğinin 26.06.2014 tarih .... yevmiye No.lu Düzenleme Şeklinde Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi yaptığını, ölüme bağlı tasarrufun Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/794 Esas sayılı dosyası ile 18.04.2018 tarihinde mirasçıları önünde açılıp okunduğunu, ölüme bağlı tasarruf ile de müvekkilinin mahfuz hissesinin aşıldığını, bu durumun müvekkilinin miras haklarına zarar verdiğini ve burada mirasçıdan mal kaçırma kastı ile hareket edildiğini, yapılan ölüme bağlı tasarruf sonucunda müvekkilinin mahfuz hissesini aşan kısmın tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/643 Esas sayılı dosyası ile "Vasiyetnamenin Tenfizi" davası açıldığını ve dava dilekçesinin 16.02.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, müvekkilinin 21.03.2018 tarihinde de Bursa 5....
Bu olaylar karşısında, davalının mirastan ıskat edilmesini ölüme bağlı bir tasarruf olarak kabul edilmesi haksızlıktır ve hakkaniyete uygun değildir. Kanun koyucunun bu önemli durumu dikkate almaması yasada bir boşluk oluşturmuştur. Bu haklı talebimiz, ölüme bağlı bir tasarruf değil, sağlararası bir tasarruf olarak kabul edilmesi gereklidir. Aksi halde ilerde miras bırakacak kişinin sağlığında bu hakkını kullanamaması, hak kaybı ve gasbı sonucunu doğurmuştur. Sunulan nedenlerle ; 1- TMK 510. Maddesi hak kaybı ve gasbına neden olduğundan Anayasa'ya Aykırılık nedeniyle yeni ve çağdaş bir çözüme veya düzenlemeye bağlanması ya da iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine, 2- İzmir 20. As. Huk. Mah.'nin 15.02.2021 tarihli ve 2019 / 526 Esas. 2021 / 58 Karar sayılı kararının esastan kaldırılmasına'' karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 560 ila 571. maddeleri arasında öngörülen tenkis davası, murisin bağış gibi sağlar arası, miras mukavelesi veya vasiyet gibi ölüme bağlı tasarruflarının söz konusu olduğu durumlarda dinlenebilir. Oysa, eldeki davada, murisin yaptığı temlik ne sağlar arası tasarruf ne de ölüme bağlı tasarruf olmadığına göre tenkis davasının dinlenmesine olanak yoktur. O halde, yerel mahkemenin davanın reddine dair kurduğu hüküm bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kural olarak, murisin ölüme bağlı tasarruflarını iptal etmekten veya hükümsüz saymaktan çok, bunları muhafaza etmek, vasiyetçinin iradesine ve isteğine daha uygun düşer.Roma Hukukundan gelen ...yani vasiyetnamenin muteber tutulması kuralı, Türk Medeni Kanununda açıkça belirtilmemekle beraber, gerek doktrinde ve gerek mahkeme içtihatlarında ölüme bağlı tasarrufların yorumlanmasında uygulanacak temel kurallardan biri olarak kabul edilmektedir.Bu yorum tarzı, ölüme bağlı tasarrufu imkan olduğu ölçüde geçerli saymaya, onu ayakta tutmaya başka bir ifade ile tasarruf yapanın gerçek iradesini, son arzularını, isteklerini elden geldiği kadar değerlendirmeye, onu üstün tutmaya, ona saygı ve bağlılık göstermeye yönelmiş bulunmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nunda favor testamenti kuralını düzenleyen genel mahiyette bir hüküm bulunmamakla birlikte bazı maddelerde (örn. Eski MK.'...
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....