Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açıklamalar çerçevesinde, ödeme emrinin konusu olan 1998/12-2002/6 aylar arasındaki tüm prim borçlarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olup ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle anılan borçlar yönünden zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinin gözetilmemesi, 3- İdari para cezası yönünden davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 140....

    Olayda, yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinin ... tarihinde ... imzasına tebliğ edildiği, bu tebliğe dayanarak uygulanan haciz işleminin mahkemece onandığı, yükümlü şirketin temyiz istemi üzerine Dairemizce verilen ... gün ve 1994/554 sayılı kararda, dava konusu haciz işleminin dayanağı olan ödeme emrinin tebliğ edildiği ... ile yükümlü şirket arasındaki ilişki araştırılarak bunun sonucuna göre bir karar verilmesi icabettiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı üzerine ara kararı ile davacı şirketten istenilen 1991 yılına ait ücret bordroları ve Sosyal Sigortalar Kurumu Bildirgelerinin incelenmesinden adı geçen şahsın şirketi temsile yetkili bulunmadığı ve şirkette çalışan elemanlardan olmadığı sonucuna varılarak haciz işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

      Bu açıklamalar çerçevesinde, 2005/11220 Sayılı ödeme emrinin konusu olan ve 2004/7-8. Aylara ait prim borçlarının yasal değişiklik kapsamında 10 yıllık zamanaşımına tabi olup ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle anılan borçlar yönünden zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinin gözetilmemesi, 3-İdari para cezası yönünden davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 140....

        nin 22.09.2004-09.12.2005 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle gönderilen, 2004/4-2005/2 dönemi prim borçlarını kapsayan ve 19.03.2018 tarihinde tebliğ edilen 14.03.2018 düzenleme tarihli 2009/022002 takip nolu ödeme emrinin iptali ve davacının bu ödeme emrinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58 inci maddesi, mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80 inci maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88 inci maddesidir. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı şirket adına işyerinin prim ve idari para cezası borçları nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 140 ıncı maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102 inci maddesi kapsamında zaman aşımı nedeniyle iptal edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 140 ıncı maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun aynı başlıklı 102 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            BİRLİKTE SORUMLULUK İLKESİMÜTESELSİL BORÇÖDEME EMRİNİN İPTALİPRİM ALACAĞI YÖNÜNDEN ZAMANAŞIMI SÜRESİ 5510 S. SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU [ Geçici Madde 7 ] 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 80 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 125 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 128 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 134 ] 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 102 ] "İçtihat Metni" Davacı, ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Nesrin Şengün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, hukuki nitelikçe; dava dışı işveren Ö......

              HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, Kuruma borçlu olunmadığının tespiti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Davacılar vekili;..... İnş. ve Tic. A.Ş.’nin 1997/5 dönemine ait prim borçları nedeniyle müvekkillerine 1.481,41TL asıl, 34.578,21TL gecikme zammı olmak üzere toplam 36.059,52TL prim borcunu içeren ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak müvekkillerinin bir dönem borçlu şirketin ortağı iken 1996 yılında hisselerini devrettiklerini, bu nedenle ödeme emrine konu 1997/05 dönemine ait prim borcu nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmasının söz konusu olmadığını, kaldı ki ödeme emrine konu alacağın da zamanaşımına uğradığını ileri sürerek ödeme emrinden dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespiti ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı SGK vekili;..... İnş. ve Tic....

                AŞ'nin ödeme emrinde belirtilen dönemlere ait prim borcuna ilişkin olarak davacı aleyhine davalı Kurum tarafından 2013/470 sayılı ödeme emrinin gönderildiğini, ödeme emrine konu edilen borcun zamanaşımına uğradığını, asıl borçlu şirkete icra takibi kesinleştirilmeden müvekkili aleyhine işlem yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, asıl borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilerek takibin kesinleştirilmesi ve tahsil imkanının kalmadığının anlaşılması durumunda davacıya usulüne uygun ödeme emri gönderilmesi gerektiğini beyanla ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurumca tesis edilen işlemde kanun ve mevzuat hükümlerine aykırılık arz eden bir hususun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Dava, ödeme emrinin iptaline ilişkindir....

                TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin, idari para cezasının davacıya tebliğ edilmediği gibi cezanın ait olduğu 1993 yılı Haziran ve ekim aylarında şirket ortağı olmadığı vurgulanarak davalı Kurumun 1999/440 sayılı takip dosyası ile davacı hakkında yapılan takip ve ödeme emrinin iptaline dair verdiği karar, özel daire tarafından "uyuşmazlığın çözüm yerinin 506 sayılı yasanın 140.maddesine göre Sulh Ceza Mahkemesi olduğu" belirtilerek bozulmuştur. Davacı için çıkarılan ödeme emrinin 21.4.1999 tarihinde usulen tebliğ edilerek kesinleştiği saptandığından yerel mahkemenin işin esasına girerek hüküm kurulabileceğine ilişkin direnmesi yerindedir....

                  SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. bendinin (A) ve (İ) alt bentlerinin silinerek yerlerine, “A-Davacının 2003/10646 takip numaralı ödeme emrinin iptaline yönelik talebinin kabulü ile anılan takipten davacıya tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline”, “İ- Davacının 2003/10333 takip numaralı ödeme emrinin iptaline yönelik talebinin kabulü ile anılan takipten davacıya tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline” sözcük ve rakamlarının yazılmasına, 1. bendin sonuna ““6183 sayılı Yasanın 58. maddesi uyarınca davacı (borçlu) davasında kısmen haksız çıktığından kesinleşen takip tutarı gözetilerek asıl alacağın %10 zamlı olarak davacıdan tahsiline” cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu