Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dava konusu e- haczin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve …sayılı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

    Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiş, aynı maddenin 4. fıkrasında ise, herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde, üçüncü şahsın, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açması ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin, davacı hakkında tanzim edilen haciz ihbarnamesi ve ödeme emrinin, davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine yönelik kabulü isabetli ise de; anılan yasal düzenlemelerde, haciz bildirisi ve ödeme emrinin usulsüz tebliğinin başlı başına bir iptal sebebi olarak belirtilmemiş olması nedeniyle, bu tebliğ usulsüzlüğüne dayanılarak, haciz bildirisi ve ödeme emrinin iptali sonucunu gidilemez....

      İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.'' şeklindeki somut düzenlenme karşısında alacaklının 7 gün içerisinde itirazın kaldırılması veya aynı süre içerisinde genel mahkemelerde dava açmasının zorunlu olduğu,somut olayda borçlunun İİK 264/2. madde ve fıkrası kapsamında ödeme emrine itiraz ettiği ,gerekçeli kararda ise sehven ihtiyati hacze itiraz edildiği şeklinde bu hususun açıklandığının anlaşıldığı, açıklanan nedenle TCK.nun 264/2. fıkrası gereği 1 yıllık genel dava açma süresinin geçerli olmayacağı ve süresinde dava açılmaması halinde haczin ortadan kalkacağı, öte yandan sanığın haciz tarihinden sonra 28.11.2012 tarihli dilekçe ile işyerinden ayrılacağından bahisle yedieminlik görevinin başkasına bırakılmasını talep etmesi,malların bulunduğu yeni adresi belirtmesi, 07.12.2012 tarihinde bu talebin alacaklı vekiline tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; 14.12.012 tarihinde...

        Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortada kesinleşmiş bir ihtiyati haczin olduğunu ve davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ihtiyati haciz kararı doğrultusunda borçlunun mal varlığı üzerine haciz tatbik edildiğini ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin 03/10/2022 tarihinde teslim edildiğini ve borçlu vekili tarafından dosyaya 04/10/2022 tarihinde vekalet sunulduğunu, 04/10/2022 tarihli kapak hesabına binaen dosyaya 145.776,35 TL ödeme yapıldığını ve 08/10/2022 tarihine kadar takip dosyasına bir çok talep ve işlem gerçekleştirildiği nazara alındığında ödeme emrine ıttıla tarihin 04/10/2022 olduğunun hiçbir kuşkuya yer bırakmadığını, borçlu tarafça ödeme emrine muttali olunan tarihin 04/10/2022 olduğunu ve itiraz için geçerli son tarihin 11/10/2022 olacağından açılan davanın yersiz olduğunu, icra müdürlüğünce gönderilen muhtıraya karşı Kayseri 2....

        İcra Dairesinin 2014/17124 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Burgan T6 tarafından Adana Besi ve Yem Ticaret A.Ş. ve Karşıyaka Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi hakkında 09/12/2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 420.736,94 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu Adana Besi Ve Yem Sanayi Ticaret A.Ş. 'ye 19/12/2014 tarihinde, diğer borçlu Karşıyaka Ticaret Sanayi ve Limited Şirketine 08/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu adına kayıtlı araçlar üzerine 10/12/2014 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, takibin 30/12/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Adana 4. İcra Dairesinin 2014/17125 esas (yeni esas 2018/695) dosyasının incelenmesinde; alacaklı Burgan T6 tarafından Adana Besi ve Yem Ticaret A.Ş. ve Karşıyaka Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi hakkında 09/12/2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 261.563,43 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu Adana Besi ve Yem Sanayi Ticaret A.Ş....

        İcra Müdürlüğü’nün 2008/5273 sayılı takip dosyasında yapılan 19.12.2008 günlü hacze konu menkullerin davacıya ait olduğunu, borçlularla ilgisinin bulunmadığını, borçluların üçüncü kişi yanında tezgahtar olarak çalışırken 31.08.2008’de işten çıkartıldıklarını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçluların mal beyanı dilekçesinde de gösterdiği yerde yapıldığını, borçluların burada fiilen çalıştığını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

          Davacı her ne kadar ödeme emrinin borçlunun bilinen en son adresine tebliğe çıkarılması, bila tebliğ iade halinde TK'nın 21. maddesine göre tebliğ işleminin yapılması gerektiğini öne sürmüş ise de, borçluya ödeme emrinin bizzat tebliğ edilmiş olması ve tebliğ evrakındaki imzasına itirazının bulunmaması karşısında, ileri sürdüğü iddianın dayanaksız olduğu açıktır. Borçlu hakkında yapılan takip kesinleştikten sonra, davacının haciz talep etmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Takibin işlemsiz kalması sonrasında yenilendiği, takipte haciz talep edildiğinden yenileme emrinin borçluya tebliğinin zorunlu olmadığı ve kesinleşen takipte borçluya ait araca haciz konulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, HMK'nın 357. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürmediği hususları istinafta ileri süremeyeceği, ilk derece mahkemesince verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

          İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/464 Esas, 2021/130 Karar sayılı ilam ile aynı iddialarla haczin kaldırılması isteminin reddedildiğinden bahisle bu dosyada da taleplerin reddine karar verilmiş ise de, daha önce açılan davanın borca itiraz niteliğinde olup konuları ve taleplerinin farklı bulunduğunu, Yargıtay'ın pek çok kararında şikayet ve muvafakatten vazgeçme nedeniyle iptali ya da geçersizliği davalarının birlikte icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşünde olduğunu, müvekkilinin baskı ve telkinlerle imzaladığı esnada tarih yazılı olmayan tarihi sonradan atılan muvafakatnamenin geçerliliği bulunmadığını ve işlemin yok hükmünde olduğunu, haczin kaldırılması gerektiğini, dosya borcu 34.000,00 TL civarında olup müvekkilinin emekli maaşından kesinti yapılarak 27.901,72 TL tahsilat yapılmışken alacaklı vekilince fiili haciz talebinde bulunulmasının hakka ve hukuka aykırı olduğunu, ilgili muhtarlık tarafından verilen fakirlik belgesi bulunduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile...

          Dosyanın incelenmesinde, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu icra başlıklı belgede, borcun 2013/13771-24280 sayılı ödeme emrine ilişkin olduğu, kesinti miktarının 11.562 TL kalan tutarın ise 27. 286 TL olduğu, 2013/13771 sayılı ödeme emrinin ise faiziyle birlikte 13.330 TL olduğu anlaşılmaktadır Yukarıda anlatılanlar ışığında, mahkemece, davacının yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin hangi ödeme emri ya da emirlerinden kaynaklandığı, 2013/13771 sayılı ödeme emrinin dışındaki ödeme emirleri varsa onlara ilişkin takip dosyaları getirtilerek o dosyaların kesinleşip kesinleşmediği hususları ile borcun miktarı, kesilen tutarların borcu karşılayıp karşılamadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen hususlarda araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline, takibin durdurulmasına, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacı ... AŞ.'nin borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; dosya arasında bulunan davacı Banka'nın 12.07.2011 tarihli ve 65177 sayılı yazı cevabında Kurum borçlusu ...'...

              UYAP Entegrasyonu