Bu nedenle takibe , borcun sebebine, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize açıkça itiraz ediyorum. İcra takibine ,ödeme emrine, faize, faiz oranına ,borcun sebebine, borca itiraz etmiş olduğumdan hakkımda açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ederim” demek suretiyle borca genel anlamda itiraz ederek takibin durdurulması istediğini, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde yapılan bu itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümleri açık olup, alacaklı müvekkil banka sözleşmedeki hükümler uyarınca işlem yaptığını, bu nedenle davalı borçlunun borca genel anlamda yaptığı itirazları haksız ve yersiz olduğunu, alacağın tahsilini temin için borçlu davalının borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve alacaklarının davalıdan tahsiline , % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
davada borçlu aleyhine yapılmış ve usulüne uygun olarak yapılan ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun yaptığı herhangi bir itiraz da dosya da mevcut olmadığından yetkisiz temsilciye yapılmış olan ödeme emrinin geçersizliği nedeniyle zamansız açılan itirazın iptali davasının usul yönünden reddine, davacı taraf davalı temsilci olarak icra takibinde ve dava dosyasında göstermiş ise de bu şirketin davalı asıl borçlu temsil yetkisi bulunduğu ispat edilemediğinden davacının işbu şirketin davalı temsilcisi olduğuna ilişkin iddiasının da reddine karar verilmiştir....
Sayılı karar dikkate alındığında alacaklı olduğunu iddia eden kişiye karşı müvekkiline ödeme emrinde belirtilen tutar kadar bir borcu bulunmadığını, alacak miktarı olarak talep edilen 134.223,57 TL'ye itiraz ettiklerini, taraflarınca 22.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emri hukuka aykırı olduğunu ve taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, mahkeme kararına aykırı olarak belirlenen asıl alacağa işletilen faize, borca, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini ve müvekkili aleyhine gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, mahkeme ilamına aykırı düzenlenen ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Adana 8. İcra Dairesinin 2020/2087 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından borçlular T1, T2, T1 hakkında 30/01/2020 tarihinde genel haciz yoluyla 57.843,20 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, şikayet tarihi itibariyle ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın dosyada bulunmadığı, davanın 04/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. "İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı vekili, ödeme emrinin ve kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığını, , mükerrer ipotek takibi yapıldığını, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece takibin ilamlı takip olmayıp ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle ödeme emrine süresinde itiraz edildiğinin tespitine, takibin iptali isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur....
Borçlu, borca itirazını, İİK'nun 168/1. maddesinin 5. bendi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapınası gerekir. Anılan madde uyarınca itiraz süresi takibin öğrenildiği tarihten değil ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Ancak borçluya usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nur 32. maddesi uyarınca öğrenir e tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, böyle bir durumda itiraz süresi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş olması halinde ise sözkonusu madde hükmü uygulanmaz. Öte yandan haciz safhasına geçilebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesi zorunludur. Takibin kesinleşebilmesi için ise; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve yasal itiraz süresinin geçmesi ya da süreden feragat edilmesi zorunludur....
İTİRAZ Borçlular itiraz dilekçesinde, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, senet aslı kasada bulunmadığından imza incelemesi yapamadıklarını, borçlu ... için imza itiraz haklarını saklı tuttuklarını, diğer borçlunun asla imza atmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca fotokopi senette ödeme yeri ve borçluların geçerli bir adreslerinin bulunmadığını, komisyon adı altında istenilen ücretin talebinin mümkün olmadığını, alacaklı veya vekilinin adına ödeme yapılacak banka adı ve hesap bilgilerinin ve yerleşim yerinin takip talebinde mevcut olmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine yapılan takipte örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipten 103 davetiyesinin 25/06/2021 tarihinde davacıya tebliği ile haberdar olduklarını, ayrıca gönderilen ödeme emrinde icra dairesi hesap bilgilerinin boş olduğunu, ecrimisil alacağı olduğu iddia edilen asıl alacağa işleyecek faiz kısmınında boş bırakıldığını, bu nedenle ödeme emrininde iptali gerektiğini söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 25/06/2021 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Davacılara çıkarılan ödeme emirleri, komşudan sorulmak suretile muhtara teslim suretile TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde icra takibine konu çekler yönünden imzaya, borca ve ferilerine itirazları mevcut olduğu halde itirazları dikkate alınmadan süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 28. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1960 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine 15/11/2018, 25/12/2018 ve 07/12/2018 keşide tarihli çeklere dayanılarak toplam 212.945,22 TL alacağın tahsili talebi ile 25/01/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 28/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK 'nun 168/4 maddesi uyarınca yetkiye, imzaya ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılır....
Davalı T7 T7 T5 T8 yetkilisi itiraz dilekçesinde "borca sebep olarak gösterilen işlemlerle firmamızın bir alakası yoktur" şeklinde yazılmıştır. Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere; HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir....