İcra Müdürlüğü'nün 2017/4436 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davacıya yapılan 27.04.2017 tarihli ödeme emri tebligatının ve buna bağlı işlemlerin iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 18.11.2021 tarihinin ödeme emrinin tebliği tarihi olarak kabul edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun anlaşılmasına rağmen, borçlunun borçlu olduğu diğer 2016/5132 Esas sayılı dosyada düzenlenen sıra cetveli kararının 23.06.2021 tarihinde borçlu-davacı vekili Av. ...'e tebliğ edildiği, yine 2016/5132 Esas sayılı dosyasına ilişkin davacı -borçlu vekili Av. ... tarafından Eskişehir 1....
Davacı yan işbu dava ile, icra dosyasında taraflarına yapılan ödeme emri tebligatına ilişkin bulundukları usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne dair verilen kesin karar da göz önünde bulundurularak icra dosyasına ihtirazi kayıt ile depo ettikleri paranın taraflarına iade edilmesine ilişkin müdürlüğe bulundukları taleplerinin reddine dair verilen kararın kaldırılması isteminde bulunmuştur. İcra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı yanın mezkur tebligat işlemine ilişkin olarak usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayet yargılamasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tarafa gönderilen ödeme emrinin hiçbir şekilde kendisine veya eşine tebliğ edilmediğini, yenileme emrinin de tarafa tebliğ edilmediğini, ayrıca dosyada belirtilen 26/12/2005 tarihli mal beyanı dilekçesinin kendisine ait olmadığını, 2005 tarihinde yapılan takibe yönelik bankanın göndermesi gereken hesap kat ihtarnamesinin tarafa tebliğ edilmediği nedenleri ile kararın bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/26905 E sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığı, borçlu tarafından İstanbul 21 İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1202 E sayılı dosyasına usulsüz tebliğ şikayeti nedeni ile 31/10/2016 tarihinde dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 04/11/2016 gün, 2016/1162 K sayılı kararla; "Usulsüz tebliğ şikayetinin REDDİNE, ödeme emri iptali şikayetinin süre aşımı nedeni ile REDDİNE" karar verildiği, Alacağın Yapı ve Kredi Bankası AŞ tarafından Sümer Varlık Aş ye temlik edildiği, 2020/28452 Esasını alarak takibin devam ettirildiği, Davacı tarafından takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğu belirtilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/11/2021 olarak tespiti talep edilmiş ise de, davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayetine yönelik 31/10/2016 tarihinde İstanbul 21 İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olmakla, takipte bu tarih itibari ile haberdar olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince ödeme emri tebliği tarihinin 19/11/2021 olarak tespitine yönelik yapılan şikayetin...
Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçe ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine, Zaman aşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı yönünden davanın reddine, Davacı borçlu hakkında örnek 7 ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu tür takiplere karşı itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, somut olayda da davacı şirket tarafından icra dosyasına usulsüz tebligat ve borca itiraz konulu itirazlarda bulunulduğu, takibin kesinleştiği, usulsüz tebligat yönünden inceleme yetkileri bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, mahkemece de usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine karar verildiği yönündeki gerekçeler ile davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....
Sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde davacının mernis adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese TK 21/1 maddeye göre ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Bu kez davacıya "mernis adresidir. 7201 sayılı TK'nun 21/2. Maddesi gereğince tebliği rica olunur" şerhi ile ödeme emrini tebliğe çıkartıldığı, takip borçlusunun mernis adresine TK 21/2....
Somut olayda, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin vekil yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 tarihi olarak düzeltilmesini ve bu kapsamda 04.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep etmiştir. Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmektedir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin alacağı nedeni ile aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulüne uygun olarak TK 21 maddesine göre 15/05/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazın takibi sürüncemede bırakmak amacı ile yapıldığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "....takip dosyası içindeki tebligat evrakından muhatabın adresine gidildiği, bu adresine ticaret sicilinde kayıtlı güncel adresi olduğu, adresin kapalı olması nedeniyle evrakın mahalle muhtarlığına bırakıldığı ve tebliğ adresine haber kağıdının yapıştırıldığı, dolayısıyla usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığı" gerekçesi ile, 1- Şikayetin REDDİNE," karar verilmiştir....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebligatının adreste tanınmadığından bahisle iadesi üzerine TK' nın 35. maddesine göre yapılan tebliğinin usulsüz olduğunu, ayrıca takip dayanağı belgelerin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklılar cevap dilekçesinde; borçlunun banka hesabına haciz konulduğunu, davacının takipten haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
ve 26.05.2021 tarihli kıymet takdiri bilirkişi raporu tebligatının iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 20.10.2021 tarihinin ödeme emrinin ve kıymet takdiri bilirkişi raporunun tebliği tarihi olarak kabul edilmesini, dosya kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....