WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen ve aynı tarihte tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali için tek bir dava açılması mümkün ve yeterli iken davacının, gerek her bir ödeme emri için ayrı ayrı dava açılması gerektiği düşüncesi ile gerekse her bir ödeme emrinden kaynaklanan dava nedeni ile ayrı ayrı vekalet ücreti elde etme gayesi ile her bir ödeme emrinin iptali talepli ayrı ayrı davalar açmış olabilir. Bu durumda tek bir dava açarak ödeme emirlerinin iptalini isteme hakkı bulunan davacının ayrı ayrı davalar açması, davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesini gerektirmediği gibi davalı Kurum için de yine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesini gerektirmez....

Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. “ hükmünü içermektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun kaldıran 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde iş mahkemelerinin görevi genişletilerek tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan davalar İş Mahkemelerinde görülür. Yukarıda içeriği açıklanan ve işe iade kararına dayanan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davası da işçi-işveren ilişkisinden kaynaklandığından iş mahkemesinin görevi dahilindedir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır. Kaldı ki, davacının takibi, mahkemenin kabulünün aksine eda hükmü içeren bir ilama dayalı takip olmayıp, tespit hükmü içeren bir ilamın belirli bir prosedürden sonraki etkisi üzerine oluşabilecek maddi haklara yönelik ilamsız icra takibidir....

    Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve ...ortası Kanunu'nun uygulanmasına ilişkindir. Adı geçen Yasanın 101.maddesinde yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemesinde görüleceği öngörülmüş, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun ....maddesinde 6352 Sayılı Yasanın 39.maddesi ile yapılan değişiklik ile de "birden fazla İş Mahkemesi bulunan yerlerde, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği İş Mahkemelerinin Hakimler ve Savcılık ... Kurulu tarafından belirleneceği" hükmü getirilmiş, Hakimler ve Savcılar ... Kurulu ....Dairesinin ........2012 gün ve 2783 Sayılı Kararı ile de ........2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere ...'da Sosyal Güvenlik İş Mahkemesi faaliyete geçirilmiştir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2019/374 ESAS - 2020/215 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İlhan İnşaat San. Tic. Ltd. Şti....

      Anılan madde ile, Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır. Öte yandan, 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64'üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7'inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada; davacı, 2014/21977 takip numaralı dosya üzerinden gönderilen ödeme emrinin iptalini istemiştir. ........ Sosyal Güvenlik Merkezinin 24.03.2014 tarihli davacıya hitaben yazısında; davacı tarafın Kuruma yaptığı itirazı inceleyerek gerekli düzeltemeler yapıldığı ve ödeme emrinin iptal edildiği, davacının 24.03.2014 tarihi itibariyele borcunun bulunmadığını bildirdiği, Mahkemece, 01.07.2014 tarihli öninceleme duruşmasında tahkikat aşamasına geçilerek ...........

          Sigortası olup, Türkiye ile Almanya arasında yapılan 01.11.1965 tarih ve 12121 sayılı sözleşme uyarınca sözleşmeye taraf ülkelerden birinin mevzuatında ödeme yapan sosyal güvenlik kurumunun bu ödeme dolayısıyla 3. kişilere rücu olanağının olması halinde bu imkanın diğer taraf ülke tarafından da tanınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun uygulanmasına ilişkindir. Adı geçen Kanunun 101. maddesinde Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Bu durumda, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın İstanbul 20. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 20. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Emeklilik Sigortası olup, Türkiye ile ... arasında yapılan 01.11.1965 tarih ve 12121 sayılı sözleşme uyarınca sözleşmeye taraf ülkelerden birinin mevzuatında ödeme yapan sosyal güvenlik kurumunun bu ödeme dolayısıyla 3. kişilere rücu olanağının olması halinde bu imkanın diğer taraf ülke tarafından da tanınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun uygulanmasına ilişkindir. Adı geçen Kanunun 101. maddesinde Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Bu durumda, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın .... 14. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 14. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Davacı dava dilekçesinin açıklamalar kısmında davalı Kurumun 1996/06-1998/06 dönemine ait toplam 5.317,48 TL tutarındaki idari para cezası nedeniyle hakkında takip yapıldığını bildirmiş ve deliller kısmında 2004/3399 sayılı takip dosyasından söz etmişken sonuç ve istem kısmında 2006/11406 sayılı ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Kurumun 03.01.2013 tarihli, 2006/11406 sayılı ödeme emrinin Kurumla bir ilgilisinin olmadığına ilişkin yazısı, dava dilekçesine ekli ödeme emri ve dava dilekçesinin içeriğinden davacının 2004/3399 takip nolu ödeme emrinin iptalini amaçladığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece 2004/3399 takip nolu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Kurumla ilgisi olmayan 2006/11406 nolu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                Somut olayda davacı, sorumlu olduğu primden kendi hissesine düşen tutarın İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaması sonucu fazla ödeme yaptığını, 4447 sayılı Yasanın geçici 10.maddesindeki teşvikten yararlanmak için gerekli şartları taşıdığı gerekçesi ile dava açmış, Mahkemece, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı bu hukuki ihtilafın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekeceğinden mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu