Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emrinin iptaline dair karar verilmiş ise de; aslen davacı adına düzenlenen bir ödeme emrinin bulunmaması fakat davalı kurumun davacının da sorumlu olduğu düşüncesi ile ödeme emrini davacıya göndermesi ve davacı açısıdan iş bu davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesi ve bu ahvalde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ,usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, ödeme emirlerinin iptaline yönelik davanın kabulüne dair karar verilmiştir....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı taraf menfi tespit ile ilgili talep ve dava hakkını saklı tutarak ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1 maddesine aykırı olarak davacının 2014/12520 takip numaralı ödeme emrinin iptali talebi aşılarak, davacının borçlu olmadığının tespitine de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle karardaki hüküm kısmının (1.) bendinin; " davacının anılan icra takip konusu sigorta prim borcu bulunmadığının TESPİTİNE," sözcüklerinin silinerek hüküm kısmından çıkartılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle  ile karar verildi....

          Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

            Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

              Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle, Vahdet Ltd Şti'ne ait prim borçları nedeniyle gönderilen ödeme emrinin iptali ve prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan eldeki davada, her nekadar ödeme emri davacı hakkında düzenlenmemiş ise de; eldeki davanın menfi tespit davası niteliğinde olduğunun ve davacının, prim borçlusu işyerinin asıl işvereni olmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, ödeme emrinin davalıya 28.04.2006 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla Sincan İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davanın reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği, ayrıca icra takibine konu alacağın ödendiği, bir yıllık süre içerisinde İİK 'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davası açılmadığı ve davalı tarafça süresi içinde hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden itiraz edildiği gerekçeleriyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ve ödenen meblağlar yönünden istirdat hakkını saklı tuttuğunu belirtmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2014/1071-2018/2 Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu