Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip nolu ödeme emrinin 2004/11-12 dönemleri, 2005/020076 Takip nolu ödmee emrinin 2004/11/12 dönemleri, 2010/022465 Takip nolu ödeme emrinin 2004/1, 5, 6 dönemleri, 2012/026036 Takip nolu ödeme emrinin 2000/4-2002/5 dönemleri, 2012/26039 Takip nolu ödeme emrinin 2001/3- 2002/5 dönemlerinin zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu tespit edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir....

      K A R A R Dava, davacıya Kurum tarafından gönderilen, 2011/2800 takip numaralı ödeme emrinin borçtan sorumlu olmadığı nedeniyle iptali ile Kurumdan kötü niyet tazminatının tahsili istemine ilişkindir Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanun’un “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58’inci maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz / ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....

        Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/1166 Esas sayılı menfi tespit ve çek iptali davası açıldığını, mahkemece iş bu çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, icra takibine konu çek arkasına bankaca “ödeme yasağı kararı bulunduğundan çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmamıştır” ibaresi konulduğunu, ilgili mahkemenin koyduğu ödeme yasağı kararına uyulmak zorunluluğu olduğunu, işbu icra takibinin ve ödeme emrinin iptal edilmesi gerektiğini, çek hakkında karşılıksız işlemi yapılmışsa da taraflarınca açılan menfi tespit ve çek iptali davası derdest olup doğrudan yargılamanın seyrini değiştireceğini ve öncelikle dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, mahkeme tarafından işbu yöndeki taleplerinin reddedildiğini, eksik incelemeye dayanılarak hatalı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu olayda, davacıya, aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezalarının tahsili amacı ile düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının, anılan borçlardan sorumlu olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptali istemi ile dava açtığı anlaşılmaktadır....

          edilerek primlerin işverenden tahsili yoluna gidilmesi sonuç ve kanaatine varıldığı, bunun üzerine iş bu bedelin davacıdan tahsilinin istenildiği, davacı Kurum tarafından ödeme emrinin iptali talepli açılan davanın Gaziantep 1....

          Mahkemece, menfi tespit istemi yönünden açılan davanın kabulüne, ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine yönelik istem yönünden İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasında imzalanan mesul müdürlük sözleşmesi gereğince ücret alacağının tahsili için davacı şirket aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan menfi tespit davasıdır. 4857 sayılı İş Kanunun 8/1. maddesinde "İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir’’ Dolayısıyla ücret, emek ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır....

            Aylara ilişkin damga vergisi ile ilgili ödeme emrinin davacılar ..., ..., ... ve ... bakımından iptali ile davacı ...’nin bu ödeme emri nedeniyle Kuruma borçlu olmadığının tespitine, 2008/11465 takip nolu ödeme emrine ilişkin 2002 yılı 6-7-8-9-10-11-12. Aylara, 2003 yılı 1-2-3-4-9-11-12.aylara ve 2004 yılı 1-2-3-4-5. Aylara ait işsizlik sigortası primine ilişkin ödeme emrinin davacılar ..., ..., ... ve ... bakımından iptali ile davacı ...’nin bu ödeme emri nedeniyle Kuruma borçlu olmadığının tespitine, B-Davacıların; 2008/11461 takip sayılı ödeme emrinde 2004 yılı 9 ve 12. Aylara ilişkin 310,95 TL asıl alacak, 719,28 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 1.030,23 TL prim borcu, 2008/11464 takip sayılı ödeme emrinde 2004 yılı 7, 9 Ve 12. Aylara ilişkin 17,89 TL asıl alacak, 42,06 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 59,95 TL damga vergisi borcu, 2008/11465 takip sayılı ödeme emrinde 2004 yılı 9. Ve 12....

              Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, asıl borçlu yönünden yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılacak davaların 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de; 3. şahıslar yönünden dava açmanın aynı süre ile sınırlandırılması aksine bir kuralın gerek 6183 sayılı gerekse 506 sayılı Yasa'da yer almaması nedeniyle doğru değildir....

              Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu