İİK'nın 58, 60 ve 61. maddelerine göre ödeme emrinin takip talebine uygun olması ve takip belgeye dayandığı takdirde, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliği gerekir. Somut olayda takip talebinde borcun dayanağının kredi sözleşmesi olduğunun yazıldığı, kredilere dayalı olarak düzenlenen hesap kat ihtarının takip talebine eklendiği, ödeme emrinde borcun sebebinin takip talebine aykırı olarak düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu durumda geçerli bir ödeme emrinin varlığından bahsedilemez (Yargıtay 12.HD 2020/4642 E, 2021/703 E; Yargıtay 12.HD 2021/10514 E, 2022/3309 K). Ayrıca, ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada dayanak belgelerin eklendiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi, alacaklı taraf da dayanak belgelerin tebliğ edildiğini ispatlayamamıştır. Bu açıklamalar karşısında ödeme emrinin ve tebliğ işleminin iptali gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....
Olayda, 1996 yılına ilişkin olarak verilen gelir vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk eden gelir vergisi ve fon payının tahsili maksadıyla ödeme emri düzenlemiş, davacının kanuni temsilcisi tarafından mal beyanında bulunulmuş ve ödeme emrine karşı dava açılmış, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından da mal beyanında gösterilen gayrimenkul üzerine dava konusu haciz işlemi tesis edilmiştir. Ödeme emrine karşı açılan davada ise ... Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olması nedeniyle dava konusu haciz işleminin hukuki dayanağının ortadan kalkmış olmasından dolayı,haciz işlemine karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 21.12.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi...
İcra takiplerinde takip çıkışı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12....
ile gecikmiş itirazlarının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
… ve … sayılı teşvik belgeleri 3505 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesi hükmü çerçevesinde incelendiğinde, yükümlü kurumca gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin istisna kapsamında olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla istisna kapsamında olan sermaye artırımının vergiye tabi tutulmasında ve bu nedenle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal eden ......
karar üzerine bu kez İİK'nın 43 maddesi kapsamında iflas takibi talebinde bulunulduğunu, örnek 12 ödeme emri gönderildiğini, şikayet üzerine ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine örnek 11 ödeme emri tebliğ edildiğini, İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip hakkının değiştirilebileceğini, davalının ikinci kez takip hakkının değiştirmesinin mümkün olmadığını, ayrıca örnek 11 ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanında borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığı gibi mal varlığınnı alacağı karşılamaya yeter miktarda olması sebebiyle iflas takibi yapılması şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak idari işlemlere karşı açılan davalar işlemin tesis edildiği tarihteki hukuki durum ve rejime göre görülüp çözümleneceğinden ve ödeme emrinin düzenlendiği tarihde İdarenin tahsil edilebilir hale gelmiş kamu alacağı bulunduğundan, bu alacağın ödeme emri ile istenilmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca ödeme emri düzenlenmesine esas olan Vergi Mahkemesi kararının temyiz merciince bozulması, kamu alacağının takibi için müteakip işlemlerin yapılmasını engellerse de ilk mahkeme kararına göre belirlenen vadeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin iptali için yeterli neden olamaz. Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından dava konusu haciz işleminin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … kodlu vergi alacakları yönünden iptali istemiyle dava açıldığı, mahkemelerince ara kararı ile haciz işleminin dayanağı olan ödeme emirlerinin aslına uygun örnekleri ile bunların e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiğini gösteren e-tebliğ belgelerinin ve haciz varakalarının istenildiği, idarece gönderilen bilgi ve belgeler arasında; haciz işleminin dayanağı olan davacı adına düzenlenen …, …, …, … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , …, …, … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … sayılı ödeme emirlerinin takip yaprakları ile bir kısmının da e-tebliğ belgelerinin davalı idare tarafından dosyaya ibraz edilmediği; dava konusu haciz işleminin dayanağı olan davacı adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin … tarihinde, … sayılı ödeme emrinin ise 22/01/2019 tarihinde e-tebliğ yoluyla davacıya tebliğ edildiği...
Aynı Kanun'un 61/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince ise; takip bir belgeye dayanıyor ise; onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu bulunmaktadır. Takip dayanağı belgenin ödeme emriyle birlikte borçluya tebliğ edilmemesi ve süresinde bu durumun şikayet yoluyla icra mahkemesine getirilmesi halinde anılan eksiklik takibin veya ödeme emrinin iptalini gerektirmediğinden, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptaliyle yetinilmesi gerekir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak 17/03/2021 tarihli taraflar arasındaki borç kabulüne dair belge gösterilmiş olup, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, "Bu zarfta örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresi yazılı olmakla, takip dayanağı belge suretlerinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın yer almadığı görülmektedir....