Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun, ödeme emri kendisine tebliğ edilmeden önce 31/01/2020 tarihinde itirazda bulunduğu, ödeme emrinin borçlu şirkete 10/12/2020, şirket vekiline ise 12/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz süresinin başlamayacağı ve bu halde yapılan itirazın geçerli olmayacağı kabul edilse de, somut olayda borçluya ve vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi ile sözkonusu eksiklik tamamlanmış olduğundan şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...' şeklindeki gerekçe ile "davacı tarafın şikayetinin reddine" karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2014/16175 E. sayılı takip dosyasında ödeme emri borçlu kiracı ...’a 26.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ancak diğer borçlu kiracı ...’a tebliğ edilmemiştir. İ.İ.K.nın 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçluların itiraz sebeplerini icra dairesine bildirebilecekleri, yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmü uyarınca ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağından tebliğ edilemeyen ödeme emri karşısında otuzgünlük ödeme süresi de başlamaz. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Borçlulardan ...’un itiraz hakkı doğmadan kendiliğinden takibe itiraz etmesi sonuç doğurmaz. Davalı kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan kiracılardan birine tebliğ edilen ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez....

    Davacının---, sayılı takip dosyasında --- ödeme emri çıkarıldığı, borçlunun 07/09/2018 tarihinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği; bunun üzerine davacı alacaklının itirazın iptali davası açtığı, itirazın iptali davasının görüldüğü------ tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, bunun üzerine davacının ----icra inkar tazminatı,------ vekalet ücreti,----- yargılama gideri olmak üzere----- alacağın ödenmesini talep ettiği, ödeme yapılmaması üzerine davacının 07/10/2021 tarihinde takibi iflas yolu ile adi takibe çevirerek----- yolu ile takipte ödeme emri çıkarıldığı, bu ödeme emrin borçlunun ---- itiraz ettiği görülmüştür. Davacı eldeki davayı ---------tarihinde ikame ederek davalının İİK.nun 177/4 maddesi uyarınca doğrudan iflasını talep etmiştir. Davalının savunması haklıdır. Davacı, ilama bağlı alacağını takibe koymuş, icra emrine rağmen ödeme yapılmaması üzerine takip şeklini değiştirerek borçluya iflas ödeme emri göndermiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/148 ESAS-2020/529 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/15044 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğ edilmeden takibi haricen öğrenerek 12/02/2020 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün İİK'nun 152. maddesi gereğince ödeme emri tebliğine gerek olmadığını belirterek takibin devamına karar verdiğini, göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde İİK'nun 66. maddesine göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde takibin duracağını belirterek icra müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İcra İflas Kanunu'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK'nın 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmemiş, adı geçene 03/12/2018 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Takip kapsamında davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez. Bu durumda mahkemece, henüz kesinleşen icra takibi bulunmadığından, davalı kiracı yönünden davacının itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı kiracı yönünden itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 12....

      CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durması ile ödeme emri tebliğinden beklenen faydanın sağlandığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı borçlu şirkete henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, borçlu şirket temsilcisinin icra dairesine itiraz ettiği ve müdürlükçe icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, alacaklının şikayeti üzerine Antalya 2....

        Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin tevziat saatinden sonra dönmeyeceğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emri dışında senet örneğinin yanlış geldiğinin araştırılmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; gecikmiş itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak borçlu Hüseyin Aratemur'un mirasçıları T6 T9 T8 T3 ve T4 adına ek takip talebi bulunup bulunmadığı ve bu borçlulara ödeme emri düzenlenip gönderilme sebebi sorulmuş olmakla icra müdürlüğünce müzekkereye verilen cevapta takip dosyasında borçlu Hüseyin Aratemur'a ödeme emri hazırlandığı, sistem uyarısıyla ölü olduğu anlaşılınca ödeme emri gönderilmediği, 08/09/2016 tarihinde alacaklı vekilinin mirasçılara ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu ve ödeme emrinin mirasçılara gönderildiği, bu durumda ek takip talebine ihtiyaç duyulmadığı, mirasçıların dosyaya süresinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu bildirilmiş olduğundan icra müdürlüğünce verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız takipte davalıya ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlunun 15.08.2018 tarihinde takibe itirazda bulunduğu, itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerektiği, ödeme emri henüz tebliği edilmeden itiraz süresi başlamayacağından, takip borçlusunun icra takibine itirazının usule uygun yapılmış itiraz kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Müvekkile gönderilen ödeme emrinde borcun kaynağı olarak müvekkilin tarımsal aboneliğine istinaden yazılan kaçak ve cezalı faturalar olup, bunlara ilişken belgeler takip talebine ve ödeme emrine eklenmediğini. Müvekkile gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi olarak şirket hukuk birimi dosya Nosu ve 2022/244944 konulu alacak olarak açıkça belirtilmesine rağmen bu alacaklara ilişkin dayanak belgeler takibe eklenmemiş ve müvekkile bir örneğinin gönderilmediğini. İcra İflas Kanununun 58 ve 61'inci maddelerinde takibin bir belgeye dayanması halinde belge aslının ya da alacaklı ya da yetkili temsilcisi tarafından onaylanmış bir suretinin de takibe eklenmesi ve bunların borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı ile birlikte borçluya tebliğ edilmesi gerektiğini, ödeme emrine dayanak belge eklenmediğinden mercice ödeme emrinin iptali karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir."şeklinde karar verildiğini....

          UYAP Entegrasyonu