Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar/borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçluların, murisleri hakkında başlatılan takibe alacaklının talebi üzerine mirasçıların dahil edildiğini, ancak murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın murise ait olmadığı ile sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince murise yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu ve takibin muris hakkında itirazsız kesinleşmiş olması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin esastan, imzaya ve borca itirazın ise süreden reddine hükmedildiği, şikayetçi borçluların istinafı üzerine Bölge Adliye...
- K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalının takibe itiraz etmediğini ileri sürerek İİK.’nun 173. maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iflas ödeme emrinin davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebliğ edilmediği, iflas ödeme emri tebliğ edilmeden iflas davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalı aleyhine haciz yoluyla takibe geçmiş, ödeme emri şirket yetkilisine tebliğ edilmiştir. Takip şekli iflasa çevrildikten sonra iflas ödeme emri daha önce tebliğ edilen adrese gönderilmiş, adresten taşındığı gerekçesiyle tebliğ edilememiştir....
Borçlunun, ödeme emri kendisine tebliğ edilmeden önce 31/01/2020 tarihinde itirazda bulunduğu, ödeme emrinin borçlu şirkete 10/12/2020, şirket vekiline ise 12/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz süresinin başlamayacağı ve bu halde yapılan itirazın geçerli olmayacağı kabul edilse de, somut olayda borçluya ve vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi ile sözkonusu eksiklik tamamlanmış olduğundan şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...' şeklindeki gerekçe ile "davacı tarafın şikayetinin reddine" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/16175 E. sayılı takip dosyasında ödeme emri borçlu kiracı ...’a 26.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ancak diğer borçlu kiracı ...’a tebliğ edilmemiştir. İ.İ.K.nın 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçluların itiraz sebeplerini icra dairesine bildirebilecekleri, yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmü uyarınca ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağından tebliğ edilemeyen ödeme emri karşısında otuzgünlük ödeme süresi de başlamaz. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Borçlulardan ...’un itiraz hakkı doğmadan kendiliğinden takibe itiraz etmesi sonuç doğurmaz. Davalı kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan kiracılardan birine tebliğ edilen ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez....
Davacının---, sayılı takip dosyasında --- ödeme emri çıkarıldığı, borçlunun 07/09/2018 tarihinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği; bunun üzerine davacı alacaklının itirazın iptali davası açtığı, itirazın iptali davasının görüldüğü------ tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, bunun üzerine davacının ----icra inkar tazminatı,------ vekalet ücreti,----- yargılama gideri olmak üzere----- alacağın ödenmesini talep ettiği, ödeme yapılmaması üzerine davacının 07/10/2021 tarihinde takibi iflas yolu ile adi takibe çevirerek----- yolu ile takipte ödeme emri çıkarıldığı, bu ödeme emrin borçlunun ---- itiraz ettiği görülmüştür. Davacı eldeki davayı ---------tarihinde ikame ederek davalının İİK.nun 177/4 maddesi uyarınca doğrudan iflasını talep etmiştir. Davalının savunması haklıdır. Davacı, ilama bağlı alacağını takibe koymuş, icra emrine rağmen ödeme yapılmaması üzerine takip şeklini değiştirerek borçluya iflas ödeme emri göndermiştir....
İcra İflas Kanunu'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK'nın 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmemiş, adı geçene 03/12/2018 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Takip kapsamında davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez. Bu durumda mahkemece, henüz kesinleşen icra takibi bulunmadığından, davalı kiracı yönünden davacının itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı kiracı yönünden itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/148 ESAS-2020/529 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/15044 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğ edilmeden takibi haricen öğrenerek 12/02/2020 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün İİK'nun 152. maddesi gereğince ödeme emri tebliğine gerek olmadığını belirterek takibin devamına karar verdiğini, göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde İİK'nun 66. maddesine göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde takibin duracağını belirterek icra müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin tevziat saatinden sonra dönmeyeceğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emri dışında senet örneğinin yanlış geldiğinin araştırılmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; gecikmiş itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durması ile ödeme emri tebliğinden beklenen faydanın sağlandığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı borçlu şirkete henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, borçlu şirket temsilcisinin icra dairesine itiraz ettiği ve müdürlükçe icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, alacaklının şikayeti üzerine Antalya 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak borçlu Hüseyin Aratemur'un mirasçıları T6 T9 T8 T3 ve T4 adına ek takip talebi bulunup bulunmadığı ve bu borçlulara ödeme emri düzenlenip gönderilme sebebi sorulmuş olmakla icra müdürlüğünce müzekkereye verilen cevapta takip dosyasında borçlu Hüseyin Aratemur'a ödeme emri hazırlandığı, sistem uyarısıyla ölü olduğu anlaşılınca ödeme emri gönderilmediği, 08/09/2016 tarihinde alacaklı vekilinin mirasçılara ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu ve ödeme emrinin mirasçılara gönderildiği, bu durumda ek takip talebine ihtiyaç duyulmadığı, mirasçıların dosyaya süresinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu bildirilmiş olduğundan icra müdürlüğünce verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....