WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya gönderilen ödeme emri tebligat zarfı üzerinde, "bu zarfta örnek 10 ödeme emri ve tasdikli bono sureti vardır" ibaresinin bulunduğunu, bu ibarenin aksinin davacı borçlu tarafından ispat edilemediğini, tebligat zarfı içerisinde üzerinde yazmış olduğu gibi tasdikli bono suretinin de yer aldığını, ayrıca davacının itirazının ödeme emrinin iptali noktasında inceleme yapılan bir alan olup, takibe ve borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete tebliğ edilen tebliğ zarfının üzerinde her ne kadar "Bu zarf örnek no 7 ödeme emri ve suretleri vardır" ibaresi bulunsa da zarfın içinden ödeme emri dışında suret ya da dayanak belge olarak görünen herhangi bir belgenin çıkmadığı, bu durumun müvekkil şirket yetkilisi tarafından ödeme emri tebliğ alınırken PTT'de kalan tebliğ mazbatası üzerine şerh olarak düşüldüğünü, icra takibine dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmediğini beyanla; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İtiraz eden borçlu ...’nun murisi ... aleyhinde 20.09.2002 tarihinde 2002/4416 esas sayılı icra takibi başlatılmış ve ödeme emri tebliği ile itiraz olunmadığından takip kesinleşmiştir. İcra takibi sırasında borçlu ...’nun ölmesi ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin 22.01.2007 tarihinde mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edilerek ödeme emri tebliği üzerine davalının itirazı üzerine takip 07.02.2007 tarihinde durdurulmuştur. Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkartılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkartılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçene muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak fazladan ödeme emri çıkartılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler....

      İstinaf Sebepleri Temlik alan davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davanın konusuz kaldığına ilişkin kararının hatalı olduğu, icra hukuk mahkemesinin ödeme emrinin iptaline yönelik kararının takip dayanağı belgelerin ödeme emrinde bulunmamasına ilişkin olduğunu, bu nedenle borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmeyeceğini, sadece dayanak belgelerin tebliğ edileceğini, bu nedenle itirazın iptali davasının incelenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile itirazın iptali davası devam ederken, davaya konu takibin dayanağı ödeme emrinin Bursa 7....

        Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağına ilişkin olarak davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla takibe girişilebilmesi için, öncelikle asıl borçlu kooperatif bakımından vergi borcunun usulüne uygun olarak düzenlenen ve tebliğ edilen ödeme emri ile kesinleştirilmesinin gerektiği, olayda dava dışı diğer kanuni temsilci adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda verilen iptal kararı uyarınca davalı idarece işbu dava konusu ödeme emri içeriği vergi borcuna ilişkin asıl borçlu kooperatif hakkında düzenlenen ödeme emri iptal edilmeden, Mahkeme kararında bahsedilen usuli eksikliğin giderilmesi amacıyla aynı borca ilişkin kooperatif adına 27/01/2022 tarihlinde yeniden ödeme emri düzenlendiğinin görüldüğü, ... Vergi Mahkemesi'nin E:… esasına kayıtlı dava sonucunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi ......

          Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

            Somut olayda, mahkemece iptal edilen ödeme emrinin 14/05/2013 tarih 13.254.566 sayı ve 2013/11006 takip sayılı ödeme emri olduğu, oysa ki, davacıya çıkartılan davaya konu ödeme emrinin ise, 20/09/2013 tarih 15.421.069 sayı ve 2013/11006 takip sayılı ödeme emri olduğu, mezkur ödeme emrinin davacıya 30/09/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu hükme göre, mahkemece iptal edilmesi gereken ödeme emrinin 20/09/2013 tarih 15.421.069 sayı ve 2013/11006 takip sayılı ödeme emri olmasına rağmen, yanlış tarih ve varide sayılı ödeme emrinin iptali isabetsiz olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

              İcra Hukuk Mahkemesi 2022/598 Esas,2022/641Karar sayılı ilamı ile ödeme emrinde takip hesabı kısmının bu kısmın ödeme emrinden çıkartılması gerektiği belirtilmiş olup , bunun için ödeme emrinin iptali ile yeniden ödeme emri düzenlenmesinin gerekmediği anlaşılmıştır .(T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/2509 Esas,2022/826 Karar; T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1042 esas ,2021/2158 karar ) Açıklanan nedenlerle takip hesabı yazan kısmın ödeme emrinden çıkartılması halinde yeniden ödeme emrinin düzenlenmesini gerektiren bir husus bulunmadığı anlaşılmakla 06/05/2022 tarihli icra müdürlüğü kararının yasaya uygun bulunması nedeniyle şikayetin reddine"dair karar verildiği görülmüştür....

              Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu