Davalılardan nüfus temsilcisi takdiri mahkeme bırakmış,diğer davalı vekili iddiaların yerinde olmadığını,boşanma davası sonrası müvekkilinin çocuğu ile sıklıkla görüştüğünü,ancak aynı şehirde ikamet etmemeleri ve çocuğun babasına karşı doldurulması gibi sebeplerle görüşme sıklığının azaldığını,çocuğunu çok sevdiğini,soyad değiştirilmesi için gerekli şartların gerçekleşmediğini,davanın reddini"istemiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...davanın kabulüne,çocuğun soyadının davacı annesinin kızlık soyadı olan -Çelen-olarak değiştirilmesine"karar verilmiş,karara karşı davalılardan T4 vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle;"...aşamadaki vakıaları tekrar ile ispatlanamayan davanın reddi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava, çocuğun soyadının veli olan davacı annenin kızlık soyadı olarak değiştirilmesi talebinden ibarettir....
Aile Mahkemesi`nin 17.07.2020 tarihli ilamı ile söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı, çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar üzerine davalı baba tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13.10.2020 tarih 2020/845 Esas 2020/1625 Karar sayılı ilamı ile çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlanmadığı gerekçesi ile davalının istinaf talebi kabul edilmiş, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmiştir. Dava münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir....
Çocuğun üstün yararı gereği, velâyetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekârlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekârlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin bekârlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı gibi babanın soyadını taşımasına engel çocuğun üstün yararı da ispatlanamamıştır. O halde bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda;Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, çocuk ile de görüşerek rapor sunan uzmanın "...çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olacağına" ilişkin rapor içerik ve görüşü, bir kısım tanıkların somut inandırıcı beyanlarına göre de çocuğun bu soyad değişikliğini ısrarla istemesi hatta bir tanığa "soyadını değiştirebilmek için 18 yaşının bitmesini beklemesinin gerekip gerekmediğini"dahi sorması dikkate alındığında soyad değişikliğinin çocuğun üstün yararına olacağı anlaşılmaktadır.Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı ,davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı,yeterli,denetime açık,hükme elverişli,dosya içeriğine uygun gerekçe ile...
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda soyadı değişikliğinin çocuğun üstün yararına aykırı bulunmadığı ve soyadı değişmekle kişisel durumu değişmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile çocuğun soyadının annenin soyadı olan "Kılınçkan" olarak değiştirilmesine karar verilmiş, davalıların istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davalı baba ... tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur. Dava, ortak çocuğun soyadının, davacı annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; ortak çocuk Emine Anka'nın tarafların evlilik birliği içinde 04.05.2013 tarihinde doğduğu, tarafların 02.05.2014 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte ortak çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı anlaşılmaktadır. Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur....
Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne, davalı babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, çocuğun yaşamını annesi ile geçirdiğini, her türlü işini kendisinin yerine getirdiğini ve resmi işlemler ile çocuğun okul hayatında bu durumun dezavantajını yaşayacağını ileri sürmüş, davacı tanıkları da davalı babanın çocuğuna ilgisiz olduğunu, çocuğu görmeye gelmediğini,çocuğun babayı görse tanımayacağına, okulda annesi ile soyadının farklı olması nedeniyle zorlandığını, öğretmenine evraklara soyadını annesinin soyadı olarak yazmasını istediğini anlatmışlardır....
Aile Mahkemesinin 2015/342 esas, 2016/150 sayılı kararı ile boşandığını ve müşterek çocuklar ... ve ...'ın velayetlerinin kendisine verildiğini, boşandıktan sonra kendisi ile aynı soyadı taşıyan ve akrabası olan ... ile evlendiğini, bu evliliğinden de... isimli bir oğlunun olduğunu, soyadı değişikliği talebinde bulundukları müşterek çocukları ile soyadlarının farklı olması nedeni ile çocuklarının rahatsızlık duymaya başladıklarını, okulda anneleri ve diğer kardeşleri olan ... ile soyadlarının farklı olması nedeni ile arkadaşları tarafından kendileri ile alay edilmeye başlandığını, bu nedenlerle çocukların nüfus kayıtlarında, ... olan soyadlarının, kızlık soyadı olan... olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, çocukların soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde, çocuğun üstün yararının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. ......
Bergama 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, 20/05/2021 tarihinde davanın ortak çocuğun soyadının davacı annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkin olup, davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, karar yasa yoluna başvurulmaksızın 08/09/2021 tarihinde kesinleştirilmiş, davacı taraf süresi içerisinde dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesini sağlamıştır. Aile Mahkemesi sıfatı ile davaya bakan Bergama 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Başka bir ifade ile, ad ve soyadının değiştirilmesi talep edilen ..., ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı ve küçüğün adının değiştirilmesi noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
DAVA Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini, çocuğun bütün resmi ve diğer işlemleri ile müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkili ile çocuğun soyadı farklılığının sorun yarattığını, çocuğun da bu durumu sorguladığını belirterek çocuk ...’ın soyadının "..." olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müşterek çocuğun, davacı anne ile soyadının farklı oluşunu sorun ettiği, çocuğun ruhsal gelişimi yönünden çocuğun soyadının, davacı annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği, velâyet hakkı kapsamında, davacı annenin çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çocuğun soyadının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....