un evliliklerinden 20.04.2007 tarihinde dünyaya gelen ve soyadının değiştirilmesi istenen .... ana ve babasının ...Aile Mahkemesinin 12.04.2010 kesinleşme tarihli ve 2009/357 Esas 2010/209 karar sayılı ilamı ile boşanmalarına, müşterek çocukları B...nin velayetinin davacı ana ...e bırakıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken husus; evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anaya verilen çocuğun, evlilik birliği içinde doğumla kazandığı soyadının davacı ananın soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı, TMK.nun soybağı hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, soybağı ile doğrudan yani birebir ilişkilidir. Soybağıyla ilgili hükümler ise, soybağının kurulması başlıklı birinci ayırımda yer alan 282 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Soybağı, çocuğu ana ve babaya bağlayan kan bağıdır. Veya birbirinin sulbünden gelen kimseler arasındaki hısımlık ilişkisidir....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. O halde velayete sahip ana dahi bu hakka dayanarak kişiye sıkı sıkaya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz. Bu sebeple; mahkemece, ananın velayeti altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın (babanın onayı olsa dahi) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetsiz ise de sonucu itibarıyle doğru olan red kararının gerekçesi değiştirilerek yukarıdaki gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.03.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/279 Esas, 2018/168 Karar sayılı dosyanın sureti ile yine davacı tarafından davalı baba T3 aleyhine açılmış çocuk ile davalı baba arasında kurulu olan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının sureti celp edilmiştir. Dosya içerisinde mevcut delil durumu davacının dava açmasında ve çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunup bulunmadığı belirlemede yetersizdir....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük Kardelen'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı icra dosyası ile baba ile müşterek çocuk arasında kişisel münasebet tesis edilmeye başlanabildiğini, müvekkili Ergin Aydemir kızı Nisanur Aydemir ile kişisel ilişki kurulması davacının tüm engellemelerine rağmen yasalar çerçevesinde gerçekleşerek baba kız ilişkisinin normal seyrine gireceğini, mahkeme kararının hukuken hiçbir haklı sebebi olmayan talepler ve kurgusal tanık ifadeleri ile gerekçelendirildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliği dışında doğan küçüğün, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, velayet hakkına dayalı olarak annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....
Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velâyet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velâyet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velâyet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...
ile çocuğun soyadının farklı olmasını diğer çocukların sorulduğunda çocuğun olumsuz etkilendiğini, ve üzüldüğünü, çocuğun ad ve soyadının değiştirilmesinde çocuğun menfaatine olacağı, tüm bu nedenlerle çocuğun Keziban Erva olan isminin Erva olarak Cerit olan soyadının annesinin soy adı olan Kula olarak değiştirilmesini talep etmiştir....
Bu itibarla, iş bu dosya kapsamında sadece taraflar arasındaki "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebi istinaf incelemesine tabi tutulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, "müşterek çocuğun soyadının davacı kadının kızlık soyadı ile değiştirilmesi" talebi niteliğindedir. Davacı tarafça açılan boşanma ve ziynet alacağı davası ile birlikte müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinde bulunulmuş olup, davacı tarafça bu talebe yönelik olarak herhangi bir harç yatırılmamıştır. Davacının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebi, boşanmanın fer'î niteliğindeki taleplerden olmayıp, ayrıca harçlandırılması gerekmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, ortak çocukların soyadının, davacı annenin yeni evlilik yaptığı ve evliliği doğrultusunda aldığı Şahin soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi davası şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davacı vekilinin dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı vekili Av....