WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. İş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür Nüfus kütükleri, kişilerin kimliklerinin, yerleşim yeri adreslerinin, aile bağlarının, vatandaşlık durumlarının ve şahsi hallerinin belirlenmesi amacıyla ilçe ve aile esasına göre nüfus olaylarının tescil edildiği, daimi olarak saklanması gerekli resmi sicillerdir (5490 s....

    Maddesinden anlaşılacağı üzere anne baba evli iken doğan çocukların babasının soyadını taşıyacağını, çocuğun soyadı bu şekilde belirlendikten sonra velayet hakkına ve sair nedenlere dayanarak çocuğun soyadının bu şekilde belirlendikten sonra velayet hakkına ve sair nedenlerle dayanarak çocuğun soyadını değiştirmenin mümkün olmadığını, velayetin anneye verilmesinin çocuğun soyadını değiştirmek için haklı bir neden sayılamayacağını, velayet hakkının geçici bir hak olduğunu, tüm bu nedenlerde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili süresi geçtikten sonra vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin Suudi Arabistan'da yaşadığını ve Türkiye'ye sık gidip gelmediğini, davacı kadının davalı erkeğe çocuğu göstermediğini, Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2015/4699 esas sayılı dosya ile kişisel ilişki tesisi konusunda icra takibi başlatıldığını, tebligata rağmen davacı kadının çocuğu göstermediğini, bu nedenlerden dolayı Konya 3....

    15. maddesinde de, evlilik dışında doğan çocuğun anne babasının birbiriyle evlenmesi, babası tarafından tanınması ve babalık hükmü verilmesiyle birlikte babasının soyadını taşıyacağını belirtilmiştir....

      Kanun koyucu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun yürürlüğe girdiği 29 Nisan 2006 tarihinden önce babalığa hüküm kararı alan ergin çocukların “ana soyadını” terkedip baba hanelerine naklinin ancak “müracaatları” durumunda gerçekleştirileceğini açıklamıştır. Çocuk ergin değilse ana ve babanın birinin “müracaatı” zorunludur. Oysa tanımaya ilişkin “kalıcı düzenlemede” böyle bir “müracaat” koşulu aranmamıştır. Başka bir anlatımla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 5 hükmüne göre hiçbir “müracaat” yoksa çocuk “ana soyadını” taşımaya devam ederek ana hanesine kalmaya devam edecektir. Müracaat yoksa “ana hanesinde” ve “ana soyadı” ile kalınmasından doğrusu hiç de rahatsız olunmamıştır. Kanun koyucu ergin çocuğa “seçenek” sunmaktadır. İster “ana soyadını” taşı ve ana hanende kal, ister “baba soyadını” taşı ve baba hanesine geç. Böyle bir uygulamanın çocuğun yararlarına uygunluğu tartışılamaz bile....

        Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun tanımayla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....

          in yetiştirilmesi ve bakımı yönünden yetkili olduğu düşünülmüş olsa dahi; soyadı değişikliğini isteme talebi, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup; küçük ...’in 2014 doğumlu olduğu, idrak çağında bulunmadığı, çocuğun bu yaşlarda bulunduğu ortamdan ve arkadaş çevresinden etkilenerek davacının yeni eşinin soyadı olan "..." soyadını kullanmak istemesinin davaya kabul için yeterli bir gerekçe olmadığı, ayrıca davacının yeni eşinden muhtemel bir boşanma durumunda kızlık soyadını kullanabilecekken küçük ...’in soyadı değişikliği sonucu "..." soyadını kullanmaya devam edeceği ya da küçük İdrak çağına geldiğinde "..." soyadını kullanmak istemeyebileceği, ikinci kez soy isim değişikliği yapmasının sosyal çevresi açısından ve hukuki bakımdan daha zor olacağı, bu durumun çocuğun psikolojisini derinden etkileyebileceği, çocuğun psikolojisine zarar vereceği, velâyet hakkına sahip olmanın küçük üzerinde sınırsız yetki kullanabileceği anlamına gelmeyeceği, her durumda küçüğün yüksek menfaatinin gözetilmesi...

            Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....

              Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dava konusu müşterek çocukların soyadı farklılığının okulda alay konusu olduğunu, çocukların babalarının soyadını kullanmadıklarını, ileride asker olmayı istediklerini ve davalı babanın babası hakkında mevcut fetö yargılamasının çocukların geleceklerini olumsuz etkileyeceğini, çocukların babalarıyla görüşmek istemediğini, soyadlarını değiştirmek için baskı yaptıklarını, davalı babanın çocuklara madden ve manen destek olmadığını ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuklar annesinin soyadını kullanmak istediğini belirtmiştir....

              Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dava konusu müşterek çocukların soyadı farklılığının okulda alay konusu olduğunu, çocukların babalarının soyadını kullanmadıklarını, ileride asker olmayı istediklerini ve davalı babanın babası hakkında mevcut fetö yargılamasının çocukların geleceklerini olumsuz etkileyeceğini, çocukların babalarıyla görüşmek istemediğini, soyadlarını değiştirmek için baskı yaptıklarını, davalı babanın çocuklara madden ve manen destek olmadığını ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuklar annesinin soyadını kullanmak istediğini belirtmiştir....

              DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17.04.2014 tarihinde boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verildiğini, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması sırasında babanın senin soyadınla benim soyadım aynı, annenle senin soyadın aynı değil, on beş yaşına geldiğinde seni annenden alacağım, senin gerçek ailen benim annem ve kardeşlerim şeklinde sözler söylemesi üzerine çocuğun annesinin yanına döndüğünde bu sözleri aktararak ben seninle kalmak istiyorum, senin soyadını taşımak istiyorum gibi sözler söylediğini, bu durumun küçüğün kişiliği üzerinde olumsuz etki yarattığını, velâyet kendisinde olan davacı yaptığı işlemler sırasında soyadı farklılığı nedeniyle karar ibraz etmek zorunda kaldığını belirterek davanın kabulü ile ... Melek Naz 'ın Ayran olan soyadının değiştirilerek annenin soyadı olan Omay soyadını kullanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                UYAP Entegrasyonu