Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

velâyetin değiştirilmesi davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. 2.İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/393E....

    Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Tüm dosya kapsamı, idrak çağında olan müşterek çocuğun görüşü, uzman raporu ve velayet görevinin anne tarafından ihmal veya istismar edilmediği de dikkate alındığında velayetin değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediği ve velayetin annede kalmasının müşterek çocuğun menfaatine olduğu sonucuna varıldığından ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar usul, yasa, dosya kapsamı ve küçüğün menfaatine olmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; çocuğun soyadının annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlanamadığı gibi çocuğun babanın soyadını taşımasına engel çocuğun üstün yararının da ispatlanamadığı, çocuk ile baba arasındaki kurulması gereken bağın zedelenmemesi ve çocuğun üstün yararı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalarının kabulü gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebine yöneliktir....

    Somut olaya gelince; Müşterek çocuğun 2014 doğumlu olup idrak çağında olduğu, toplanan delillere, özellikle sosyal inceleme raporu kapsamı ve müşterek çocuğun sosyal inceleme raporu düzenleyen uzmana verdiği beyanına, babanın bizzat kendi tanıklarının beyanlarından çocuğun velayetini eylemli olarak anne ve babasına bırakıp ayrı evde yaşamasına, fiilen dava tarihinden önce çocukla yaşayan annenin çocuğa karşı ihmal ve istismarda bulunduğuna ilişkin dosyaya yansıyan somut bir olayın olmamasına , müşterek çocuğun annesi ile kalma yönündeki istek ve tercihine göre davanın kabulünde hukuka aykırılık görülmemiş, velayet değişikliğinin çocuğun üstün menfaatine olduğu değerlendirilmiş davalının davanın kabulüne yönelen istinafı reddedilmiştir....

    geçtiğini, davalı olan annesi ve birlikte yaşadığı İsmail isimli şahıs tarafından darp edilip eziyet gördüğünü müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesine ve iştirak nafakasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2017/133 Esas ve 2018/109 Karar numaralı dosyası ile sonra erdiği, müşterek çocuğun velayetinin bu sefer davalı babaya verildiği, davacı tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davası sonucunda ilk derece mahkemesince yeniden müşterek çocuk Zeynep'in velayetinin anneye verildiği saptanmıştır. Gerek sosyal inceleme raporu, gerekse tarafların iddia ve savunmaları ile idrak çağında olan müşterek çocuğun tercihi gözetildiğinde müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesi müşterek çocuk Zeynep'in menfaatinedir. İlk derece mahkemesinin davacının velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne ilişkin verilen kararında dosya kapsamında toplanan deliller uyarınca isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Kaldı ki çocuğun anne tarafından babaya teslim edildiği, çocuğun baba yanında okula başladığı, çocuğun bakım masraflarının ve diğer giderlerinin davacı (baba) tarafından karşılandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Durum böyleyken müşterek çocuğun talebi ve uzman raporu gereği davanın kabulü yerine yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.04.2015 (Pzt.)...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ortaç Çocuğun Soyadının Velâyet Hakkına Sahip Annenin Soyadı İle Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Hukuk Sisteminde evlilik birliği içinde doğan çocuğun babasının soyadını alabileceği veya içtihatlarla gerçekleşen duruma göre boşanıp velayeti kendisine verilen annenin bekarlık soyadının çocuğun üstün yararının bulunması halinde alabileceğinin ve bu konuda başkaca bir yasal düzenlemenin bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle çocuğun yeterli idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde, ifade ettiği görüşe önem verilmesi gerektiğinin (Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.6/c) ve dosyada, çocuğun tercihinin, onun yüksek çıkarına aykırı düşeceğine ilişkin bir delil ve olgunun da bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...

            UYAP Entegrasyonu