Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/116 Esas, 2019/233 Karar sayılı kararına karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı dava dilekçesinde özetle; küçük T3 velayetinin kendisinde olduğunu, babasının çocuğuyla ilgilenmediğini, nafakalarını da ödemediğini, çocuğunun babasının soyadını değil de, kendi kızlık soyadını kullanmasını istediğini, bu nedenlerle kızının soyadının Afacan olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, HMK' nın 20....

AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu AİHM kararları ile AİHS'nin 8. Ve 14. Maddeleri dikkate alındığında kızlık soyismini kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak AİHS 8 ve Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, evlilik içerisinde yalnızca bekarlık soyadı olan “...”ın kullanılmasına izin verilmesini talep etmiştir. Bu durum kayden eş olarak görünen ...'ın hukuki durumuna etkilidir. O halde kayden eş olarak görünen ... davaya dahil edilerek dilekçe teatileri tamamlandıktan sonra usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılarak, varsa tarafların delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, babalığın tespiti, çocuk için nafaka ve Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi uyarınca mali hak isteminde bulunmuş, mahkemece davalının çocuğun babası olduğuna, çocuğun annenin soyadını taşımasında izin verilmesine, nafaka ve tazminat talepleri de kısmen kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; ''Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır....

      Mahkemece; "Yapılan yargılama sonucunda ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; eldeki dava evli kadının yalnızca kızlık soyadını kullanmak talebine ilişkin olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.9.2015 Tarih, 2014/2- 889 Es., 2015/2011 Kr. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; AİHS'nin 8. maddesi özel hayata ve aile hayatına saygıyı ifade ederken, 14. maddesi cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklamaktadır. AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır....

      Temyiz Sebepleri Davalı velisi temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiaları doğru olmadığı gibi talebine de kanunun cevaz vermediği, çocukların babalarının içinde bulunduğu durumun geçici olduğu, davacının çocukların yararını gözetmediğini, yaşları küçük olan çocukların sosyal ortamdan olumsuz etkilenmeyecekleri, davacının çocuklarla babalarının bağlarını tamamen koparmaya çalıştığını, sadece velâyet hakkının soyadını değiştirme yetkisi vermemesi gerektiği aksi halde velâyetin babaya verilmesi halinde de babanın bu hakkını kullanmak isteyeceği, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı anne tarafından açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasında annenin soyadını kullanmakta haklı sebebin varlığının ve çocukların üstün yararının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıklar dosyada mevcut uzman raporu, çocuğun menfaati doğrultusunda müşterek çocuğun velâyetinin annede bulunduğu uzman raporunda da belirtildiği üzere çocuğun anne ile yaşadığı, resmi işlemlerin anne tarafından yürütüldüğü, bu hususun davacının ve çocuğun yaşamını zorlaştırdığı, çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun menfaatine olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, velâyeti davacı annede bulunan ortak çocuk ... ... ...'ın, "..." soyadının, "..." soyismi ile DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nin soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Kocanın Soyadını Kullanmasına Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yerel mahkemece verilen ilk karar dairemizce yapılan temyiz incelemesi neticesinde, davacı kadının kocasının soyadının kullanılması talebi ile ilgili maktu harç eksikliğinin tamamlanması ve ondan sonra işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Bozma ilamıyla birlikte ilk hüküm bu yön dışında kesinleşmiştir....

            Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiği, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların güvenilirliği...

            UYAP Entegrasyonu