"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.11.2012 (Çrş.)...
Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 01.01.2001 doğumlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, evlilik içerisinde yalnızca bekarlık soyadı olan “...”ın kullanılmasına izin verilmesini talep etmiştir. Bu durum kayden eş olarak görünen ...'ın hukuki durumuna etkilidir. O halde kayden eş olarak görünen ... davaya dahil edilerek dilekçe teatileri tamamlandıktan sonra usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılarak, varsa tarafların delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, babalığın tespiti, çocuk için nafaka ve Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi uyarınca mali hak isteminde bulunmuş, mahkemece davalının çocuğun babası olduğuna, çocuğun annenin soyadını taşımasında izin verilmesine, nafaka ve tazminat talepleri de kısmen kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; ''Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonucunda ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; eldeki dava evli kadının yalnızca kızlık soyadını kullanmak talebine ilişkin olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.9.2015 Tarih, 2014/2- 889 Es., 2015/2011 Kr. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; AİHS'nin 8. maddesi özel hayata ve aile hayatına saygıyı ifade ederken, 14. maddesi cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklamaktadır. AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıklar dosyada mevcut uzman raporu, çocuğun menfaati doğrultusunda müşterek çocuğun velâyetinin annede bulunduğu uzman raporunda da belirtildiği üzere çocuğun anne ile yaşadığı, resmi işlemlerin anne tarafından yürütüldüğü, bu hususun davacının ve çocuğun yaşamını zorlaştırdığı, çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun menfaatine olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, velâyeti davacı annede bulunan ortak çocuk ... ... ...'ın, "..." soyadının, "..." soyismi ile DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Temyiz Sebepleri Davalı velisi temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiaları doğru olmadığı gibi talebine de kanunun cevaz vermediği, çocukların babalarının içinde bulunduğu durumun geçici olduğu, davacının çocukların yararını gözetmediğini, yaşları küçük olan çocukların sosyal ortamdan olumsuz etkilenmeyecekleri, davacının çocuklarla babalarının bağlarını tamamen koparmaya çalıştığını, sadece velâyet hakkının soyadını değiştirme yetkisi vermemesi gerektiği aksi halde velâyetin babaya verilmesi halinde de babanın bu hakkını kullanmak isteyeceği, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı anne tarafından açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasında annenin soyadını kullanmakta haklı sebebin varlığının ve çocukların üstün yararının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nin soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....
Boşandığı eşinin soyadını kullanmaya izin talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Yapılan soruşturmaya ve tüm dosya kapsamına göre; davalı karşı davacı kadın, gösterdiği delillerle boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ispat edememiştir. Sadece müşterek çocuğun menfaatinin olması davanın kabulü için yeterli değilir. Davalı karşı davacı ile velayeti kendisine verilen müşterek çocuğun soy isimlerinin farklı olması durumunun haklı sebep olarak kabul edilmesi halinde, ebeveynleri boşanmış olan bütün çocuklar için aynı durumun sözkonusu olması gerekir. Oysa, Kanun, çocukların değil, kadının menfaatinin varlığını esas almıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Kocanın Soyadını Kullanmasına Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yerel mahkemece verilen ilk karar dairemizce yapılan temyiz incelemesi neticesinde, davacı kadının kocasının soyadının kullanılması talebi ile ilgili maktu harç eksikliğinin tamamlanması ve ondan sonra işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Bozma ilamıyla birlikte ilk hüküm bu yön dışında kesinleşmiştir....