Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/573 ESAS 2019/585 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/842 2022/763 DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Taraflar arasındaki Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin davasında Osmaniye 2. Aile Mahkemesi ile Osmaniye 1....

Zeynep Begüm’ün de annesinin soyadını kullanmak hususunda oldukça istekli olduğu, ortak çocuk Zeynep Begüm’ün ‘’Par’’ soyadını kullanmaya devam etmesine zorlanmasının çocuğun ruhsal benliğine zarar vereceği gerekçesi ile davanın kabulüne, velâyeti davacı annede bulunan ortak çocuk 2013 doğumlu ...’ın "PAR" olan soyadının annesinin kızlık soyadı olan "ULU" olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilerek davacı tarafından duruşma talebinde bulunulmuş olup, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin verilmesine yönelik kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama...

      Aile Mahkemesinin 2018/763 Esas-2020/83 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları İlknur’un velayetinin müvekkiline verildiğini, davalının müşterek çocuğun yüzünü dahi görmediğini, evlilik süresinde, boşanma ve boşanmadan sonraki sürede de davalının müşterek çocuğu arayıp sormadığını, müşterek çocuğun ileride okul kayıtlarının olacağını ve çocuğun soyadı ile müvekkilinin soyadının farklı olmasının çocuğun hayatında olumsuzluklara neden olacağını, yaşı küçük çocuğun hastane kayıtlarında soyadının anne ile aynı olmaması sebebiyle çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek, müvekkili ve davalı T3’ın müşterek çocuğu olan T6 soyadının, müvekkili olan annesinin soyadı olan “ÇIKLABAŞ” olarak değiştirilmesine ve bu şekilde nüfusa tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Taraflar hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporunda müşterek çocuk; annesinin yaptığı hatalar nedeniyle onunla görüşmek istemediğini, son olarak annesi ile tartışmasından sonra halasının yanına gittiğini, bir daha annesi ile görüşmek istemediğini, annesinin kendisini görüşmek için aradığını ama kabul etmediğini ifade etmiş, davacı baba; ortak çocuğun annenin yeniden evlenmesi sebebiyle birlikte yaşadığı annenin yanından ayrıldığını, davalı anne ise; davacı babayı kendisinin şikayet etmesi nedeniyle babanın yargılanıp hapis cezası aldığını, bunun üzerine davacının çocuğu kendisine karşı kullanmaya başladığını, çocuğun kendisini suçladığını babam senin yüzünden hapse girecek dediğini ve o dönem yeniden evlendiği için çocuğun buna da tepki gösterdiğini beyan etmiştir. Toplanan delillerden; tarafların 31.10.2011 tarihinde kesinleşen karar İle boşandıkları, ortak çocuğun velayetinin davalı anneye bırakıldığı, davacı babanın......

        Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dava konusu müşterek çocuğun okula başladığını, soyadı farklılığının okulda çocuğu açısından alay konusu olduğunu, çocuğun bu durumun sebebini ağlayarak sorduğunu ve psikolojisinin olumsuz etkilendiğini ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuk Sena ise okulda arkadaşlarının soyadı farklılığının sebebini sorduklarını, bu durumdan sıkıntı duyduğunu, babasının kendisine maddi destekte bulunmadığını, ihtiyaçlarını annesinin ve dedesinin karşıladığını bu nedenle annesinin soyadını kullanmak istediğini belirtmiştir....

        Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/333- 702 Karar sayılı davası devam ederken mahkemeden ayrılık kararı talep edildiğini, davacının her aşamada kusurlu olduğunu artık müvekkili için de evliliğin kurtarılması ihtimali kalmadığından tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuk Elifnaz'ın 7 yıldır sürekli annesinin yanında kaldığını, müvekkilinin davacıyı uyarmasıyla davacının kızıyla sınırlı ve sığ bir ilişki yürüttüğünü, müşterek çocuğun ergenlik sorunları yaşadığını, geleceği için önemli olan lise geçiş sınavlarına hazırlandığını, davacının nafaka vermemek için kızının velayetini istediğini, müşterek çocuğun kendisini bildi bileli babasıyla evin dışında arada görüştüğünü ve bu duruma alıştığını, müşterek çocuğun okul ve arkadaş ortamında annesinin boşandıktan sonra kızlık soyadını kullanmaya başlayıp farklı soyadının dikkat çekecek olmasına üzüldüğünü, müvekkilinin mazbut bir yaşantısının olduğunu, davacının soyadını kullanmaya devam etmesinin davalıya hiçbir zarar getirmeyeceğini...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin)talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Somut olaya gelince; Mahkemenin derdestlik iddiasına konu, Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 2020/1239 Esas sayılı dosyasının kadının ikinci evliliğinden olma, Güneş Alp Akdoğan'a ilişkin olduğu, dava konusunun ise Mehmet Eren isimli çocuğun annenin kızlık soyadını kullanmasına ilişkin olduğu, böylelikle derdestlik durumunun söz konusu olmadığı mahkemece tarafların usulüne uygun olarak dava dilekçelerinin tebliği sağlanarak gösterdiği takdirde delillerinin toplanarak sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir....

        Sosyal inceleme raporunda; çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin üstün yararına olduğuna ilişkin bir tespit bulunmayıp, sadece annesinin soyadı ile değiştirilmesinin üstün yararını olumsuz etkileyecek bir durum olmadığının belirlendiği, çocuğun sosyal inceleme raporunun tanzimi sırasında soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesini istediği anlaşılmakta ise de; çocuğun görüşünün üstün yararına aykırı olması durumunda onun görüşüne üstünlük tanınamaz. Annenin yargılama sırasında sınıf anneliği görevini de bırakmış olup, çocuğun benzeri durumlarla karşılaşmasının da söz konusu olmayacağına göre çocuğun babasının soyadını taşımaya devam etmesinin üstün yararına aykırı olacağı hususu ispat edilemediği gibi annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı da tam olarak ispatlanamamıştır....

        UYAP Entegrasyonu