ye vasi tayin edilmesi ve evlatlık verilebilmesi için vasiye izin ve yetki verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; evlilik dışı doğan çocuğun annesinin şizofreni hastası olduğu ve çocuğun koruma altına alındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; öncelikle vasi tayini istemine ilişkin olduğundan ve vasi tayinine ilişkin görevin ise, 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının üçüncü kısmında yeralması nedeniyle davanın İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki davacı anne tarafından açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Her ne kadar davalı yan ortak çocuğun 03/11/2018 tarihinden başlayarak babanın yanında kaldığını ancak her sabah okula gitmeden annesine uğradığını ve kahvaltısını yaptığını aynı şekilde okul çıkışlarında da annesinin yanına geldiğini ileri sürmüş ve davalının annesi bu yönde tanıklık yapmışsa da, ortak çocuğun babada kaldığı dönem içinde zaman zaman annesinin yanına gitmesi çocuğun annesi ile birlikte yaşadığı anlamına gelmeyeceği, annesinin çocuk babada kaldığı dönem içinde çocuk için yaptığı giderlerin çocuğun annesi olarak ahlaki bir görev olduğu, buna dayanarak davacı babadan herhangi bir istemde bulunamayacağı da açıktır. Bu nedenle davalının bu yöndeki savunması mahkememizce kabul edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye HukukMahkemesi DAVA TÜRÜ : Satışa İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısıtlı ergin ..., ... Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde yer alan sebeple kısıtlanmış, annesinin velayeti altına konulmuştur. Veli ..., eldeki dosyada velayeti altında bulunan kısıtlıya babasından intikal eden taşınmazların satışını gerçekleştirmek için izin verilmesi talebi ile mahkemeye başvurmuş, mahkemece "kısıtlının menfaatine uygun düşmediği ve ispatlanamadığı" gerekçesiyle talep reddedilmiştir....
Aİle Mahkemesinin 2013/59 Esas 2013/882 sayılı kararıyla boşandıklarını, boşanma ilamının 13.0.2014 tarihinde kesinleştiği, bu evliliklerinden ... adında çocuklarının olduğunu, çocuğun evlilik birliği içinde doğarak "Osma" soyadını aldığını, boşanma kararıyla çocuğun velayetinin anneye verildiğini, çocuğun soyadının anneden farklı olmasının günlük işlemlerde sorun yaşattığını, bütün işlemlerde boşanma ilamını ibraz etmek zorunda kaldığını, çocuğun annesiyle aynı soyadı taşımak istediği, çocuğun da soyadının annesinin soyadından farklı olmasından rahatsız olduğunu belirterek 04.12.2009 doğumlu ...'nın annenin soyadı olan "Karan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davası olup, uyuşmazlık, annenin gebeliği ile, çocuğun doğumu ile ilgilenmediği ve çocuğu nüfusa kaydettirmediği kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olan babanın soyadını kullanmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararları, Anayasa Mahkemesi'nin 08.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı. 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2023 NUMARASI : 2022/1072 ESAS 2023/37 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Yukarıda esas numarası yazılı dosya re'sen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 Şahin'in nüfus kayıtlarının Almanya Devleti tarafından düzenlenmiş doğum belgesinde görüldüğü, baba adının Bilal soyadının ise Şahin olduğu, davacının nüfus cüzdanına göre isminin T1 olduğu, baba adının ise Dursun olarak gözüktüğü, Türkiye'deki kayıtlarında soyadı ve baba adının yanlış olduğu, Ünsal davacının annesinin sonraki evliliğinden dolayı soyadı olduğu, davacının baba adı olarak görülen Dursun'un ise annesinin ikinci eşi olduğu, işbu yanlışlığın davacının Türkiye'de işlem yapamaması sonucunu doğurduğu, davacının Ünsal olan soyadının Şahin olarak düzeltilmesi ile Dursun olarak gözüken...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 tarih ve 9-7/56 sayılı kararında da ayrıntıları açıklandığı üzere, zorunlu müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen ve kendisine zorunlu müdafii atandığından haberi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hakkında kurulan mahkumiyet hükmü kendisine tebliğ edilinceye kadar temyiz hakkı bulunacağından, yokluğunda verilen hükmü 04.07.2012 tarihinde tebellüğ eden suça sürüklenen çocuğun annesinin verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenmişse de suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde onsekiz yaşını doldurmuş olması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 12/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın özürlü olması nedeniyle İzmir 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/1523 E-1410 K sayılı ilamı ile kısıtlanarak annesinin kendisine vasi olarak atandığı, iş bu davanın da vasi marifetiyle açıldığı anlaşılmaktadır. TMK. nun 462/8. maddesi uyarınca; vasinin, vesayet altındaki kişiyi temsilen dava açabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerekmektedir. Somut olayda; vasinin, vesayet makamından izin almadan bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece; dava ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, vasinin izin alması için yeterli süre verilerek bu dava bekletici mesele yapılmalı, vesayet makamınca izin verilmesi halinde yargılamaya devamla nihai karar verilmeli aksi takdirde sıfat yokluğundan istem reddedilmelidir. 2-) Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33)....