Maddenin uyuşmazlık konusu olan birinci fıkrasındaki suç, seçimlik hareketli olup, bu hareketler çocuğun soybağının değiştirilmesi veya gizlenmesidir. Madde metninde soybağının değiştirilmesi veya gizlenmesinin ne tür hareketlerle işlenebileceği belirtilmemiştir. Buna karşılık maddenin gerekçesinde değiştirme veya gizlemenin, yetkili mercilere gerekli bilgileri vermemek veya yanlış bilgiler vermek suretiyle gerçekleştirilebileceği ifade edilmiştir. Ancak gerekçedeki bu açıklama örnek kabilinden olup soybağının değiştirilmesi veya gizlenmesini mümkün kılan elverişli her türlü hareketle bu suç işlenebilecektir. (Özlem Yenerer Çakmut, Soybağının Belirlenmesi ve Ceza Hukukunda Çocuğun Soybağını Değiştirme Suçu, Beta Basın Yayım Dağıtım, 1. Bası, ..., 2008, s.197-198) Soybağının değiştirilmesi, bir çocuğun gerçek soybağından başka bir soybağında görünmesini sağlayan hareketlerin yapılmasıdır. Esasen bir çocuğun soybağı gerçek anlamda hiçbir zaman değiştirilemez....
Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve onunla tanınması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....
TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır....
O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı ... adını taşıyıp bu adla öldüğü anlaşılan dedenin adının değiştirilmesi istemiyle davacı torunu tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin nüfus kütüğünde "..." olarak yazılı baba adının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden davacı ...’ın dedesi ...’in 01.07.1868 doğumlu olarak 21.06.1905 tarihinde nüfusa tescil edildiği ve 25.04.1917 günü öldüğü, davacının dede adının da ... olduğu anlaşılmaktadır. Özel hukuk açısından ad, kişiyi tanıtan ve onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Kendine özgü kişiliği ve özvarlığı olan her birey, başkalarından adıyla ayırt edilir, toplum ve ailesi içinde bununla yer alır. Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve onunla tanınması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, anne ve baba adının değiştirilmesi istemi, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi tarafından ise, davacının talebinin nüfus kayıtlarında anne ve babası olarak gözüken kişilerin dedesi ve ninesi olduğu gerçek babasının ... ve annesinin ise ... olduğu nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi istemine ilişkin nüfus davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda dava, davacı ...'nun nüfus kaydında ... ve ... olarak görünen baba ve anne isimlerinin, ... ve .... olarak değiştirilmesi istemine yöneliktir....
in adının "..." ölü annesi (kayınvalidesi) ...'nın adının da "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ...'nın "..." olarak düzeltilmesine, ...'in adının değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,19.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1320 KARAR NO : 2021/1339 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2017/144 ESAS, 2021/367 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davalı T29 istinaf başvurusu üzerine Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/144 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 13.04.2021 tarihli 2021/367 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T31 T30 ilk eşinden olma kızı olduğunu, müvekkilinin de nüfus kaydında anne adının Duriye olarak görüldüğünü ancak arada irtibatın bulunmadığını belirterek müvekkilinin anne adının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Anne Adının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olup nceleme görevi Yargıtay * 18. Hukuk Dairesine aittir. ONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.09.2008...
Ağır Ceza Mahkemesinin 28.12.2011 günlü, 2011/2146 Değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca bozulması yönündeki kararıyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2019 günlü, 2019/102478 sayılı yazısıyla hüküm bölümünde yer alan suça sürüklenen çocuk adının "..." yerine "..." olarak değiştirilmesi hususunda maddi hata düzeltme talebinde bulunması üzerine dosya Daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebi yerinde görülmekle vaki maddi hatanın düzeltilmesi talebinin KABULÜNE, Dairemizce verilen 27.06.2019 gün ve 2019/1277 Esas, 2019/10431 Karar sayılı ilamın hüküm kısmında suça sürüklenen çocuk adı olarak gösterilen "..." ibaresinin çıkarılarak yerine "...'' ibaresinin yazılması suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca maddi hatanın düzeltilmesine, 19.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....