Ancak, Yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasında davacının adının değiştirilmesi yerine isminin ve soyisminin değiştirilmesi; soyisim değişikliğinin davacının çocuklarına da teşmiline karar verilmesi ve ayrıca adı düzeltilenin TC.Kimlik numarasının hüküm fıkrasında gösterilmemesi doğru değil ise de, bu yanlışlıkların ve eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci satırında yer alan "isminin", "bu soyisim değişikliği kararının davacının çocuklarına teşmiline" ve beşinci satırdaki "soyisim" sözcüklerinin metinden çıkartılarak ikinci satırdaki isminin yerine "... olan adının, beşinci satırdaki "soyisim" yerine de "ad" sözcüklerinin yazılması yine hüküm fıkrasının 2. satırındaki "01.01.1965 d.'lu ibaresinden sonra gelmek üzere "... T.C. Kimlik numaralı" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 15.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın nüfus kaydında anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, anne ve baba adının değiştirilmesi istemi, soybağının kurulması istemine ilişkin olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın anne ve baba adının düzeltilmesine istemine ilişkin nüfus davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda,dava, davacının kardeşi ...'in gayri resmi evli olması nedeniyle,... ile gayri resmi eşi ...'ün çocularını kendi çocuğu gibi Üzerine tescil ettirdiğini belirtilerek, ... ve ...'ın nüfus kaydında ... ve ... olarak görünen baba ve anne isimlerinin, ... ve ... olarak değiştirilmesi istemine yöneliktir.Anne ve babanın birlikte değiştirilmesine yönelik dava soybağının düzeltilmesine ilişkin olmayıp hatalı yazılan nüfus kaydının 5490 Sayılı Yasanın 36. Maddesi hükümlerince tashihi istemine ilişkindir....
un nüfus kaydında "Vecihe" olan anne adının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğünde ana adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası... 'un, ... ve ... adlı iki ayrı kadınla iki evlilik yaptığını davalılardan ...)'un babasının ikinci eşi ...'tan doğmuş olmasına karşın anne adının ... olarak yazıldığını ileri sürerek ... (...)'un kayden anne baba bir kardeşi olarak görülen ...'...
TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçükler... olan soyadlarının "Karaaslan" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçükler ......babalarının tanımasıyla kazandıkları ...." soyadının velayet hakkı kapsamında annenin kızlık soyadı olan "Karaaslan" soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen Evin ve Selin ergin kişi değil, çocukturlar, davacı annenin velayeti altındadırlar....
in adının "...." kızları "....."'un adının da "...." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacıların oğlu ..... adının "...." olarak, kızlar.....'un adının ise "....." olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacıların çocuklarının adlarının değiştirilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan ad değişikliği davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir....
Taraflar arasındaki velayeti kendisinde olan çocuğun adının değiştirilmesi nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Davacı tarafından soyadının düzeltilmesi amacıyla nüfus kayıt düzeltilmesi davası açılmıştır. Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-d.)....
ın kaydının iptali ile baba adının Abdullah, anne adının Kadriye olarak değiştirilerek düzeltilmesi istenilmiştir. Anne adının değiştirilmesi yanında babalığı içeren davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle çocuğun soy adının değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş ise de; dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davanın annenin velayeti altında bulunan davaya konu çocuğun soyadının değiştirilerek annenin kızlık soyadını almasına yönelik, soyadı değişikliği davası olduğu, velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasız olup, somut olayda, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararı bakımından sakınca doğuracağı iddia edilmediği gibi, bu hususta dosyaya herhangi bir delil de sunulmuş değildir....
Müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi davası şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davacı vekilinin dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı vekili Av....