DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebine ilişkindir. Davalı davacı vekili hem yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini, hem de şahsi ilişkiyi istinafa getirmesine rağmen 1 adet istinaf maktu karar ilam harcının tahsil edildiği, oysa istinafa konu bu iki talebin bağımsız talepler olup ayrıca harçlandırılmasının gerektiği değerlendirilmiştir. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir....
Aile Mahkemesinin 2006/1074-2008/35 Ek sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları ....için hüküm altına alınan aylık 50 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 02.11.2012 tarihi itibariyle 150 TL arttırılarak aylık 200 TL'ye çıkarılmasına" cümlesi ile "müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişkinin kaldırılmasına ya da çocukla baba arasında gözetim altında şahsi ilişki kurulmasına ilişkin talebin reddine," cümlesinin tamamen çıkarılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.01.2019 (Pzt.)...
Kaldırılması veya azaltılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan sebeplerle davacının velâyet ve iştirak nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istemiyle temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan, davacının duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...
Somut dosyada, tarafların boşanması sonucu velayeti davacı babaya verilen çocukların yaşı ve beyanları, toplanan deliller, uzmanlar tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporları dikkate alındığında, dava dilekçesinde buna yönelik bir talep bulunmayıp, kişisel ilişki süresinin azaltılması konusunda istemde bulunulduğu, anne ile çocuklar arasında boşanma/velayet kararı ile kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek bir durumun kanıtlanmadığı, Re'sen incelenecek bir delil de bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ayrıca, mahkemece davalı aleyhine azaltılarak yeniden düzenlenen kişisel ilişki süresine ve şarta bağlı olarak bu ilişkinin gerçekleştirilmesine dair karara yönelik davalının istinaf başvurusu bulunmadığından bu hususta değerlendirme yapılmamıştır....
Ancak sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz....
Hukuk Dairesinin 31/12/2019 tarih, 2018/736 Esas ve 2019/2265 Karar sayılı kararı ile ile davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK md. 26). Davacı vekilinin dava dilekçesinde baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edildiği halde, mahkemece davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....
TMK'nun 176/4.maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemesi getirilmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetindedir....
çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, bu talep kabul edilmediği takdirde ortak velayete ilişkin hüküm kurulmasına, aksi takdirde çocuklar için belirlenen iştirak nafakasının kaldırılmasına veya uygun bir orana düşürülmesine, kira ödeme yükümlülüğünün kaldırılmasına, davacı baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davada, iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmektedir. 4721 sayılı TMK.nun 175.maddesi gereğince, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” Aynı kanunun 176/....maddesinde ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder....