"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 20.11.2013 tarihinde kesinleşen boşanma davasıyla, 20.10.2001 ve 27.11.2008 doğumlu ortak çocukla.... velayetleri babaya bırakılmış, davacı anne ise temyize konu dava ile velayetlerin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece, 22.01.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda çocukların babalarının yanında kalmak istediklerini beyan ettiklerinden bahisle velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve ziynetlerin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir. Boşanma kararında taraflarca kararlaştırılmış olan kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerekli kılan, tarafların durum ve şartlarında bir değişiklik ispatlanamamıştır. Çocuğun yaşı itibariyle anneye fiziken bağımlı olduğu da dikkate alındığında, değişikliğe gidilmesinin çocuğun yararına olduğu da kabul edilemez. O halde, isteğin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu sebeple sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyorum....
Bu bakımdan her iki çocukla açıklanan ilkelere uygun kişisel ilişki tesis edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.09.2015 (Salı)...
Bu nedenle davacı- karşı davalı erkeğin velayet düzenlemesi ile çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda, boşanma ile velayeti anneye verilen çocukla babanın şahsi münasebet tesisine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu, icra emri tebliğinden sonra babanın talebi üzerine, çocukla babanın görüştürülmesi için borçlu adresine gidildiği, ancak çocuğun baba ile görüştürülmesinin sağlanamadığı, bu nedenle babanın yapılan masrafların anneden muhtıra ile istenmesi talebinde bulunduğu ve İcra Dairesi'nce talep gibi işlem yapıldığı, daha sonra ilamın kesinleşmesi üzerine, annenin çocuk ile babanın görüşmesini sağladığı ve ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceğinden bahisle, kesinleşmesinden önce takip dosyasında yapılan işlemlerin iptalini talep ettiği, Mahkemece; süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır....
Dosya incelendiğinde, 09.08.2018 tarihli üçlü heyet raporunda çocuğun babasına karşı olumsuz tutum geliştirdiği ve alışana kadar çocukla baba arasında yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca idrak çağındaki ortak çocuk mahkemede “babasını hiç görmek istemediğini, ondan korktuğunu” beyan etmiştir. Buna göre baba ile çocuk arasında daha kısa süreli ve yatısız olarak kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.16.06.2021 (Çar.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, ortak çocukla kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında aynı şehirde ikamet etmeleri durumuna hasren kişisel ilişki kurulmuş, farklı yerlerde ikamet etmeleri duruma ilişkin kişisel ilişki düzenlemesi yapılmamıştır. Günümüz ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun açıkça dikkate alınmasını talep etmemişlerse, “Ayrı şehir”, “Aynı şehir” ayrımına gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, kişisel ilişki kurulması istenilen 01.08.2006 doğumlu ...’nın babaannesidir. Davacının oğlu ve çocuğun babası ... 08.09.2009 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacının oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacının, torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkıdır....
Sanığın, yanında bir bayan ve çocukla birlikte şikayetçiye ait ... Cafe isimli iş yerine gelip yemek siparişi verdiği, yemeği yedikten sonra yanındaki bayan ve çocuğu dışarıda park halinde bulunan ... plakalı aracına gönderdiği ve hesabı istediği, hesap geldiğinde şikayetçiye hitaben cüzdanının arabada kaldığını, gidip alıp geleceğini söyleyerek dışarı çıktığı, ancak geri dönmediği ve araca binip uzaklaştığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; şikayetçi tarafından sanığın uzaklaştığı bildirilen ...plakalı aracın sanığın üzerine kayıtlı olması ve tanık ...'...