"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları yarıyıl, yaz tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması yönünde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk ... 09.09.2009 doğumlu olup baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, çocukla kişisel ilişki kurulması, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine, ortak çocuk Defne ile babası arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, dosya arasında bulunan 18.01.2018 tarihli pedagog ve 25.06.2018 tarihli psikolog raporlarında, yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu bildirilmiştir....
Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkemece çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi gözetilmek suretiyle kişisel ilişkiye dair karar verilir. Ayrıca, kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenme yapılması her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Aile Mahkemesinin 2017/309 Esas sayılı dosyasında mahkemece "... babanın müşterek çocuğun velâyeti tedbiren anneye verilmesine rağmen uzun zamandan beridir yanında tutması ve annesi ile görüştürmemesi nedeni ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına..." karar verildiği, baba tarafından bu karara karşı istinaf ve temyiz talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve ardından kararın temyiz incelemesi sonucu onanarak 09.02.2021 tarihinde kesinleştiği, babanın çocuğun kaçırılması ve alıkonulması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, yine çocuk teslimine muhalefet nedeniyle hakkında tazyik hapsine karar verildiği, babanın boşanma aşamasında çocuğu tedbiren verilen kişisel ilişki kararına rağmen anneye teslim etmemesi nedeniyle kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kişisel ilişki kurulmamasına sebep olduğu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere baba için bir hak...
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasıdır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı ile küçük arasında soybağının kaldırıldığını, ancak soybağına dayalı velayet ve kişisel ilişki kurulabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Üçüncü kişilerle kişisel ilişki Türk Medeni Kanununun 325. maddesinde düzenlenmiş, anılan maddede olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı olan diğer kişilere özellikle hısımlarına da tanınabileceği belirtilmiştir. Bu maddeden anlaşılacağı üzere kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı olan üçüncü kişiler sadece hısımlardan ibaret olmadığı gibi kişisel ilişki kurulmasını istemek için soybağının kurulması şartı da bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre hısımlar dışında kalan diğer kişiler de koşulları varsa çocuk ile kişisel ilişki kurabilirler....
Gerçekleşen bu durum karşısında dosyada rapor düzenleyen sosyal hizmet uzmanı Muhammet Sevinç'in dahil olmadığı psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşturulacak üç kişilik heyetten, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için baba ile kişisel ilişki kurulmasına engel bir hal bulunup bulunmadığının, kişisel ilişki kurulabilecek ise yatılı veya yatısız mı olması gerektiği ve dosya içerisinde mevcut rapor,celbedilen dosyalar ile tanık beyanları ve diğer deliller de dikkate alınmak suretiyle kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken sadece davacı ile görüşmek suretiyle düzenlenmiş rapor ile yetinilerek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....