Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 5.10.2015 gün ve 16648 - 17488 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzelterek onanmasına dair Dairemizin 11.06.2013 gün ve 23709-16120 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      Karardaki boşanma ve velayet hükümleri taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla, kadının istinafına konu çocukla baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi ile maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf incelemesi yapılması gerekmektedir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...

        Temyiz Sebepleri Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; boşanma kararının davalı-davacı tarafından kötü niyetli olarak gecikmeli olarak tebliğe çıkarıldığını, davalı-davacının mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararı gereği çocukla görüşmediğini, 5 yıl çocuğu ile yüz yüze görüşmeyen davalı-davacı babanın bu süreçte çocuğunu aramadığını, tüm iletişim yollarını kapattığını, mahkemeye bildirmiş oldukları tanıklarının dinlenmediğini beyan ederek kararın bozularak asıl davanın kabulü yönünde kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmaz ise refakatçi eşliğinde kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmesi için temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde yeniden düzenlenmesi davasının derdestlik dava şartı yokluğundan usulden reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Düzenlenmesi - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının iştirak nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet hakkına sahip olan davacı, çocukla diğer taraf (babası) arasında tesis edilen kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun bozulduğunu, davalının uyuşturucu madde kullandığını, çocuğuna ilgisiz olduğunu, ileri sürerek, kişisel ilişkinin kaldırılmasını, bunun kabul edilmemesi halinde süresinin sınırlandırılmasını ve uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulmasını istemiş, mahkemece çocuğun kişisel ilişki kurmayı istemediği ve babasına ''o kişi'' diye hitap ettiği gerekçesiyle kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir....

              CEVAP Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı için bağ oluşmadığını, annenin kişisel ilişkiye engel olduğunu, dört kez icraya başvurulduğunu ancak annenin ...'de olması nedeniyle çocukla görüşülemediğini, çocuğun babaya karşı annenin etkisinde olduğunu iddia ederek davanın reddine ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı babanın çocukla arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir davranışının ispatlanamadığı ve uzman raporlarında kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına uygun olacağı yönünde görüş bildirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece, ortak çocuğun velayeti davacı anneye bırakılmış, ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin çocukların üstün yararları da dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                  kişisel ilişkinin elverişli olmadığını belirterek, baba ile çocuk arasında "her hafta Cuma gününden Pazar akşamına kadar yatılı olacak şekilde, bayram tatillerinde ilk 2 gün veya son 2 gün, babalar gününde tam gün, Şubat tatilinde 1 hafta, çocuk ile babanın tatili için yaz ayında tespit edilecek 30 gün olacak şekilde" düzenlenerek kişisel ilişki süresinin genişletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu