Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2023 NUMARASI : 2022/1041 ESAS 2023/353 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, 3. Aile Mahkemesinin 2022/2066 Esas sayılı dosya ile bu dosyanın birleştirilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. 3. kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerekir....

B-Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324)....

Sayılı ilamı ile boşanan tarafların ortak çocukları 2010 doğumlulu Nil'in velayetinin davacı anneye bırakıldığı ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, sosyal inceleme raporundan ve ortak çocuğun duruşmada bizzat alınan beyanı ile müşterek çocuğun babası ile sık olmayan bir şekilde kişisel ilişki kurmuş olduğunu fakat bu görüşmeler sonucunda aralarındaki bağın yeterince tesis olmadığını, müşterek çocuğun babasının yanında kendisini güvende hissetmediğini ve görüştüğü zamanlarda kendisini iyi hissetmediğini ifade etmesini, küçüğün babası ile kişisel ilişki kurmak istemediğinin net bir şekilde ifade etmesi ve bu konuda zorlayıcı davranılmasının küçüğün psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebileceği de dikkate alınarak TMK 182/2 ve TMK 324.maddelerinde açıklanan düzenlemeler kapsamında ortak çocuk ile davalı babası arasında boşanma ilamı ile düzenlenen kişisel ilişki kararının kaldırılmasının çocuğun yüksek menfaatine uygun olacağı kanaatine varılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır...

Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup, aslolan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişimini sağlamaya en uygun çözüme ulaşmaktır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin tazminatlara, yoksulluk nafakasına ve kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre onanmasına karar verilmiştir....

    Dava; davacı dede ile torunları arasında kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemine ilişkindir. TMK.md.325. maddesi gereğince; olağanüstü hallerin varlığı halinde, üçüncü kişi sıfatıyla çocuğun anneannesi ve dedesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Somut olayda; çocukların babasının eşini kasten öldürmeye teşebbüs, eşinin annesini kasten öldürme suçlarından Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/566 Esas sayılı dava dosyasında yargılandığı ve mahkumiyetine karar verildiği, cezasının henüz kesinleşmediği, tutuklu (hüküm özlü) olduğu anlaşılmıştır....

    Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde süreye ilişkin ilkelerden biri de velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin makul süreyle kişisel ilişki kurabilmesidir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki isteme hakkı mevcutsa da; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan kişisel ilişki genişliğinde olması beklenemez. Ancak büyükanne ve büyükbabalarla, hala, amca gibi akrabalar ile torun/yeğen arasındaki kişisel ilişki, çocuğun bu yakınlarıyla sağlıklı bir ilişki gelişimini, onların da torun/yeğen sevgilerini karşılayacak yeterlilikte olmalıdır. Bu itibarla, davaya konu çocukların davacı ile akrabalık bağının oluşabilmesi, sağlıklı ve düzenli bir ilişki kurabilmesi amacıyla, çocukların yaşı, psiko-sosyal gelişimine yönelik menfaat ve ihtiyaçları gözetilmek suretiyle, çocuklar ile davacı arasında yatılı olmayacak şekilde davacının evi haricinde bir ortamda kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir."...

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını “isteme hakkı” diğer kişilere, özellikle hısımlara da tanınabilir. (TMK.m.325) Müşterek çocuk ....,’nın büyükbaba ve büyükannesi tarafından kişisel ilişki kurulması yönünde herhangi bir davaları bulunmadığı halde çocuk ile büyükbaba ve büyükannesi arasında kişisel ilişki kurulmasına yönelik düzenleme yapılması doğru değildir. Diğer yandan; çocukla, baba arasında “iki haftada bir Cumartesi günleri” şeklindeki kişisel ilişki düzenlemesi de, hangi Cumartesi günleri olduğu belirtilmediğinden dolayı infazda duraksama yaratacak niteliktedir....

      UYAP Entegrasyonu