Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; davacı erkek tarafından açılan müşterek çocukla şahsi ilişki tesisi talebine ilişkindir. Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir....

Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Bu bakımdan, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün kişisel ilişkiye yönelik bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2) ....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Ziynet Eşyası İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, kişisel ilişki süresi ile ziynet talebinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve davacı-davalı kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.03.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi....

      kişisel ilişkinin artırılmasına, kişisel ilişki için Yalova'ya gideceğinde yol ve sair masraflara davalının da katılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 2016/851 E. 2016/843 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, müşterek çocukları Beyza'nın velayetinin kendisine verildiğini ve davalı ile arasında kişisel ilişki düzenlendiğini, davalının kişisel ilişki hükümlerine uymadığını, 2017 yazında çocukla kişisel ilişki çabasına dahi girmediğini ancak 2018 yazında icra yoluyla çocuğu tehdit ederek aldığını, çocuğu kendisine karşı doldurduğunu, davalının ancak boşanırsan çocuğu görebilirsin dediğini, davalının eşinin çocuğun psikolojini olumsuz etkilediğini bu nedenlerle davalının çocuk ile mevcut ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı olarak kalması kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacı-davalı ile ortak çocuk ... arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı ilişki hakkının kaldırılmasına, kişisel ilişki tesisinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, kişisel ilişki tesisi sırasında bir psikolog veye pedagog bulundurulmasına, davacı-davalı ile çocuk arasında telefon vasıtası ile kişisel ilişki tesisinin belirli gün ve saatlerde yapılacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi durumunda yatılı kişisel ilişkinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi halinde okul ara tatil dönemlerinin değiştirilmiş olması sebebiyle ara tatile ilişkin kişisel ilişki düzenlenmesinin de tatillere uygun olarak yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/494 ESAS 2021/751 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları, bu birliktelikten Zeynep isimli çocuklarının olduğunu, sonrasında ayrı yaşamaya başladıklarını, çocuğun anne yanında kaldığını davacının çocukla sürekli ilgilendiğini, haftada en az bir kere çocuğu görmeye gittiğini, maddi-manevi ilgilendiğini, son 2 aydır davalının çocuğu göstermediğini, çocuğu babadan soğutmaya çalıştığını, telefonlarına cevap vermediğini, tüm bu nedenlerle tedbiren ve kesin olarak kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir....

        Üçüncü kişilerin koşulları gerçekleştiği taktirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak kişisel ilişki süresi aile bağlarını güçlendirmek ve geliştirmeye elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacı amca ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, her ne kadar babanın ölümünden sonra anne ile amca arasında babadan miras kalan taşınmazlarla ilgili sorun yaşandığı belirtilse de, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi veya davacının bu hakkı amacına aykırı şekilde kullanması durumunda kişisel ilişkinin kaldırılması veya koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği hususları dikkate alındığında ve de uyuşmazlığın çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil dosyada bulunmadığından doğrudur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Tesisi ve Çocuğun Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar 20.06.2014 doğumlu küçük...'un biyolojik anne ve babası olmadıklarını, ancak çocuğun halen kendi nüfuslarına kayıtlı olduğunu, ...'nün talebiyle koruma altına alınarak kuruma yerleştirildiğini, çocuğun kendilerine alışkın olması nedeniyle kendilerine teslimini, olmadığı taktirde çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep etmişlerdir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre; davaya konu küçük ... 20.06.2014 doğumlu olup, davacıların çocuğu olarak nüfusa kayıtlıdır. ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kişisel ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 01.10.2015 tarihli ilamı ile "Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3). Kararla, velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu Zeynep, 27.04.2010 doğumludur. Davalının, "sanrısal bozukluk" (Paranoid Şizofreni) tanısıyla tedavi gördüğü ve takip edildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu